GÖVDE KASLARI ;

GÖĞÜS KASLARI ; Önde göğüs kabartısını yapan, büyük ve küçük göğüs kası adı verilen iki önemli kas vardır.

·        Küçük göğüs kası ( m.pectoralis minor) ; Omuzu aşağıya ve içe çeker. Soluk almaya yardım eder.

·        Kaburgalar arası kaslar (m.intercostales) ; Göğüs boşluğunun daralıp genişlemesini sağlar.

·        Diyaframa kası ( diaphragme) ;Karın ve göğüs boşluğunu birbirinden ayıran ve solunumda önemli rol oynayan kastır.

                       

SIRT BEL KASLARI ;

            Sırt ve belde bulunan önemli yüzeysel kaslar “trapez kas ile sırt kası” dır. Derin kaslar ise “yan dişli kası ile rhomboid”

-          Trapez kas (m.trapezius) ; Omuzun arkaya götürülmesini , göğsün kabartılmasını , omuzun silkelenmesini sağlar.

-          Sırt geniş kası ( m.latissumus dorsi ) ; Kolun arkaya doğru gitmesini sağlar.

-          Yan dişli kas(m.serratus) ; Soluk almaya yardım eder.

-          Rhomboid kas ( m.rhomboideus) ; Kürek kemiğini omurgaya yaklaştırır. Gerilmeyi sağlar.

 

                   

 KARIN KASLARI ;

·        Karın doğru kası (m.rectus abdominis) ; göbek deliğinin çevresindeki kas.

·        Karın dış eğik kası (m.obliguus externus abdominis) ;

·        Karın iç eğik kası ( m. Obliguus İnternus abdominis)

·        Karın enine kası ( m.transversus abdominis)

·        Karın arka kasları

·        Perine kasları.

 

ALTYAN KASLARI ;

KALÇA KASILARI ;

-          İlye kası ( m.gluteus) ; İ.M uygulama bu hasın en üst dış ucuna yapılır.

 

UYLUK KASLARI ;

-          Dört başlı kas ( m.quadriceps femoris)

-          Terzi kası ( m.sertorius)

 

 

BACAK KASLARI ;

Ön kaslar ;

-          M. Tibialis anterior

-          M. Hallucis longus

-          M.extensor

-          M.digitorum longus

Arka kaslar;

-          M. Tricepssurae

-          İkiz kas (m.gastrocneminus

-          M. Soleus

 

            

KAN ;

      Vücudu oluşturan hücreler ile dış dünya arasında bağlantı sağlayan sıvıdır. Kan oksijen taşırken parlak kırmızı , karbondioksit taşırken  koyu kırmızı renk alır. Erişkin bir erkekte ortalama 5 , kadında ise 4,6 litre kan bulunur.

 

KANIN YAPISI ; Plazma ve şekilli elementlerden oluşur.

PLAZMA ;  Kanın yarısından fazlasını plazma oluşturur.(%55). Plazmanın içinde su , protein , lipid (yağ) , madensel tuzlar bulunur.

a)     Plazma suyu ; Plazmanın %90 sudur. Kan bir tüpte bekletilirse su üst yüzeye birikir buna kan serumu denir.

b)     Plazma Proteini ; Plazma proteinleri albümin , globülin , fibrojen.

·        Albümin ; Kanın osmotik basıncını ayarlar.

·        Globülin ; Vücudun bağışıklık sistemi olan antikorları yaparlar. Üçe ayrılırlar, Alfa , Beta ,Gama .

·        Fibrojen ; Kanın pıhtılaşma proteini.

c)      Plazma glikozu ve Lipidi ; Kanın vücuda sağlayan maddeleri. Glikoz kaslarda ve karaciğerde depolanır. Lipidlerde dokularda yağ şeklinde depolanır.

d)     Plazma Madensel tuzları ; Kanda kalsiyum , karbonat , sodyum , fosfat , potasyum ve magnezyum bulunur. Bunlar kanın asit baz dengesini düzenlerler.

ŞEKİLLİ ELEMENTLER ; Kanın plazması dışında kalan kan hücrelerine ve hücre kalıntılarına şekilli elementler denir. Bunlar ; eritrosit , lökosit ve trombosit dir.

I)                    Eritrositler (alyuvarlar) ; Kırmızı renkte oldukları için alyuvar adını alırlar. Kemik iliğinde üretilirler.100 – 120 gün ömürleri vardır. Eksikliğinde anemi görülür. 1 mm³ kanda kadınlarda ; 4 – 4,5 milyon , erkekte 4,5 – 5,5 milyon bulunur.

II)                   Lokositler (Akyuvarlar) ; Vücudun hastalıklara karşı savunma askerleridir. 1mm³ kanda ortalama 5- 9 bin adet bulunur. Üretildikleri yere göre iki gruba ayrılırlar.

·        Agronulositler ; Lenf sisteminde ve dalakta üretilirler. Görünümlerine göre lenfosit ve monosit adını alırlar. Lenfositler lenf düğümleri ve lenf bezlerinde üretilirler. Monositler , lenf bezleri ve dalakta üretilirler.

·        Gronülositler ; Kemik iliğinde üretilirler. Gronülositler vücuda giren yabancı maddeleri yutarak sindirirler bu olaya “fagositoz” denir. Alyuvarların gereksiz yere çoğalması sonucu “lösemi” hastalığı oluşur.

III)                 Trombositler ; Kanamayı durdururlar. İki şekilde yaparlar. 1) Hasarlı bölgede barikat oluştururular ve pıhtılaşma mekanizması başlar. 2 ) Salgıladıkları “serotinin” hormonu ile damarları büzerler.

 KAN UYUŞMAZLIĞI HASTALIĞI ; Kanı Rh (-) olan bir anne , kanı Rh (+) olan bir erkekle evlenirse,doğacak olan çocuk büyük ihtimalle babanın Rh (+) faktörünü alır. Gebelik döneminde anne kanı ile bebek kanı karışacağından  anne kanı bebek kanını antijen olarak algılayarak antikor oluşturur. Ancak antikor oluşumu uzun zaman alacağından ilk bebek sağlam olarak doğar. İkinci gebelikte ise plesanta da

Özeti Hazırlayan:Ufuk Tan Doğan YILDIZ

ANASAYFA

<<< Önceki Sayfa   Sonraki Sayfa >>>