SARIL ONA

Sarıl ona!... 

Bunca yıl yaşamışsın hayattan payına düşeni almışsın; dönen bu çarkların arasındaki görevini yerini getirmeye çalışmışsın; mutlaka sevmişsin, sevilmişsin; dostların, arkadaşların vardır; hatta seviyorum sandığın bir sevgilin vardır; belki bankada dünyayı satın alacak kadar yüklü bir hesabın, belki de cebinde sadece nefes alacak kadar yeterli paran vardır; fakat zaman zaman sorarsın kendine böyle mi olmalıydı diye;öyle anların olur ki niçin yaşadığını bilmezsin! her şey anlamsız gelir! yüksek dağlara, tepelere çıkıp haykırmak istersin! Belki duyurabilirsin sesini birilerine;   ne çare? deli diyecek en yakın dostların bile! ve neyden, niçin, nereye kaçacağını bilmediğin için o diyarları terk edemezsin! çok şükür yaşıyorum dersin!  hayatın sana sunduğunu kabul edersin! lakin beyninin en kuytu köşelerinde hep bir soru işareti olmuştur, yüreğinin en derin yerinde hep bir ateş yanmıştır! bir yanın hep eksik kalmıştır!

Yanılıyor muyum??

 Bazen bir sahilde dalgalarla konuşursun ve farkında olmadan öfkeyle denize tas atarsın sanki yılların içinde biriktirdiğini boşaltır gibi; bazen de pencerene konan bir güvercinle dertleşirsin; sonra bir gün gelir sanki masallardaki gibi, sanki filmlerdeki gibi aniden bir peri tarafından büyülenirsin! bir asır çözemediğin, harflerini birleştiremediğin bulmacayı çözersin!  hayatın sır perdesi bir anda açılır! niçin gülerken ağladığını, yüreğini sıkıştıran o ağır tasın nereden geldiğini, en mutlu anlarında bile hiç kalbinin çarpmaması, çevrende yüzlerce insan varken senin kendi içinde yalnız olusun, yıldızların parlaklığının niçin gözlerini kamaştırmadığını, günesin niçin seni ısıtmadığını anlarsın! birden hiç ağlamadığın kadar ağlarsın! belki de kabullenmek istemezsin yıllarının bir  odun parçası gibi çağlayana atıldığını; hayat çeşmesinden içiyorum sandığın suyun hazan çeşmesinden aktığını görürsün! 

Bunca yıl alıp verdiğin nefeslerin boşa olduğunu ve aslında yaşamadığını anlarsın!  eksik kalan bir yanın var ya? iste "o" eksiktir! her şeyin olmuştur belki? ama "o" yoktur! belki benim de her şeyim oldu ama "sen" yoktun! uyandım bu bitmez uykudan! anladım "sen" yoksun! biliyorum "sen" eksiksin! 

Yasamaya değer "sen"...

Uğrunda ölümü göze alabileceğim "sen"...

Sacının bir teline tüm günahları hiçe sayabileceğim "sen"...

Bir bakısına yasakları ezip geçebileceğim "sen"...

İnsan herkesi, her şeyi sevebilir! güzel bir kalbi seversin, bir çiçeği seversin, baharı, güneşi, yıldızları, çocukları seversin... Hatta çok seversin; ama..... aşk var ya guzelyurekli? "aşk" başkadır... Eğer yüreğindeki boşluğun "aşk" olduğuna inanıyorsan? ve  bulduysan "o" insanı "o" askı! kafandaki sorunun cevabı o kişi ise? kaçırma "onu" sonra geç olabilir!  ne kadar yaşayabileceğini biliyor musun?

Sarıl "ona" son nefesin gibi!!!



----------------------------------------------------------

Rüyalara inanir misin?
Ya aska?
Kaybetmeyi kabullenebilir misin?
Ya da kabullendiklerini sever misin?
Anlatabilir misin hiç gitmedigin bir ormanı?
Hatirlayabilir misin her gözyasinin sebebini?
Bilir misin unutmayi?
Ya da sonra tekrar hatirlamayi?
Katlanabilir misin sessizlige?
Ya kimsesizlige?
Uyku tutmayan gecelerde hayal kurar misin?
Sonra o hayallerin pesinden kosar misin?
Evini özler misin gün boyu?
Anneni arayip sebepsiz, canim der misin?
Ya da bir gün birakip her seyi bir parka gider misin?
Yagmurda yürürken paçalarini islatir misin?
Ve yagmur durdugunda arar misin bulutlari?
Dostumdur deyip affedebilir misin?
Haksizsan bile kirmamak için sevdigini özür diler misin?
Bir gün ansizin her seyin bitecegini bile bile planlar misin her seyi gizlice?

Sahi sen rüyalara inanir misin?



----------------------------------------------------------

AKIN ELVEDA DEME BANA
Gideceksen
Sakın elveda deme bana,
Sen elveda deyınce bana
Elveda diyor bahar,kuşlar elveda
Hayaller elveda diyor,sevenler elveda
Sen elveda deyınce bana
Sararan hayaller sarıyor her yanımı
Sonra hayat elveda diyor,dostlar elveda
Sakın elveda deme bana
Sen elveda deyınce bana
Ölüm rüzgarı esiyor sagımda solumda
Yalnızlık kol geziyor sımdı her yanımda
Senden sonra kaybolan ruyalarımda
Sana hasret kalıyorum sen deyınce elveda
Soğuk bir kış günü kaybettim seni
Issız bir bınanın sessız bır koridorunda
Bir beyaz mendil kaldı senden bana ,
Bir kırmızı gül, elimde hatıra.
Melek kadar masum hayallerin,
Nebi duası kadar derin gözlerin,
Benı mutlu eden o güzel sözlerin,
Hepsi elveda diyor, hepsi elveda.
Hızır çeşmesi kadar cömert kalbine
Musa sırrı kadar sırlı sözlerine
Dınleyınce özlediğim o güzel sohbetıne
Hasret kalıyorum sen deyince elveda
Karanlık bir sonbaharı yaşıyor gönlüm,
Yağmurla beraber,ağlayan ağaçlarla beraber
Gönül yangınımın külleri savruluyor her yerde
Savrulan mektuplarla ,yapraklarla beraber
Ağlama diyerek o sımsıcak sarılışını
Bır beden ayrılan CAN gibi benden ayrılışını
Bir sabah buğusu kadar taze gözyaşlarını
Hatırla ve sakın elveda deme bana.

Digerine