Olympos
Tanrıların Dağında Sönmeyen Ateş
Kemer-Antalya
Son limana girdi demirledi
gemi, çıkmamak üzere
Çünkü ne rüzgardan ne de gün ışığından medet var artık
Işığı taşıyan şafağı terkettikten sonra Kaptan Eudemos
Oraya gömüldü gün misali kısa ömürlü gemisi, kırılmış bir dalga gibi.
Son altı yedi
yıllık süreç de üç kez gittiğim Olympos' u her defasında daha gelişmis
ve komplike buluyorum. Bir zamanlar sadece Kadir' in yerinde görünen
görsel ilgi çekicilik ve düzenli durum aşağı yukarı tüm pansiyonlara yansımış
.
Olympos gezmeyi seven, geziler ya da kısa tatillerini büyük şehilerin keşmekeşinden
uzaklarda geçirmek isteyenlerin mutlaka duymuş ya da gitmiş olduğu
biryer. Belkide bir zamanlar sessiz gezginlerin sığınağı, kendine has mekanı
olan bu kumsal artık" Caretta Caretta" larıda tehdit eden kalabalıklara
kucak açıyor.
Tarihi M.Ö.sine dayanan bu antik yerleşim
yeri ( Gittiğinizde koruma ve sit alanı olan bölgede ki köhne tabelaları
okuyarak geçmişi hakkında kısa bilgilere sahip olabiliyorsunuz.). Gerçekten
eşsiz bir doğal yapıya sahip, yüksek duvar gibi kayalarla cevrili
çam ve portakal bahçelerinin yeşilikleri içerisinde geçen toprak yolla
giriş yaparsınız Olympos'a.
Ama öncelikle nasıl
gidileceğine değinirsek Antalya istikametinden karayoluyla
Kaş ve Fethiye istikametine giden minübüsleri kullanarak yaklaşık
1 saatlik bir süre sonunda Kemer ve Tekirova' yı geçtikten
sonra yol üzerinde Olympos ( Pansiyoncularının kurduğu durak) yazan
durakda minibüsler bırakır sizi ve Olympos dolmuşları sizi
karşılar. Aynı yöne aksi yönden de, yani Fethiye ve Kaş istikametinde de
gelebilirsiniz. Yine aynı durakda ineceksiniz tabii ki. Sonra dağların
arasından kıvrılarak inen tali yolla gelirsiniz Olympos 'un içlerine.
Sizi ağaçtan evleriyle pansiyonlar karşılamaya başlar , Kadir' s
bunlardan en bilineni ve popüleridir. Ancak yeri çok geride olduğu için
kumsala oldukça uzak kalırsınız, hernekadar servis hizmeti olsa da benim
tercihim değildir. Ancak backpacker ( Sırt çantalı gezginler )'in
kitaplarında öncelikle buranın adı geçer. Sonra sırasıyla şimdi aklımda
kaldığınca Sheriff , Yörük, Şaban, Bayram,
Orange
ve birkaçtane daha pansiyon sırayla karşılar sizi . Bölge birinci
derece sit alanı olması dolayısıyla yapılaşmaya kesinlikle yasaktır
tahta kulübeler ve bungalowlar portakal bahçelerinin arasında size
göz kırpar. Yetkililer ağaç ev yapımına dahi izin verilmedigini bildiriyorlar.
Bu pansiyonları bölgenin yerlileri yani köylüleri işletiyor. Yıllar önce
gittiğimde gördügüm amatör ruh ve alaka şimdilerde daha bir profosyonelliğe
ve biraz daha para kazanma hırsına bırakmış gibi kendini . Ama yinede konaklamak
keyifli, agustos böceklerinin eşsiz şarkıları eşliğinde ağaç evlerde ya
da pansiyonların bahçelerine kurulmuş gölgelikli geniş sedirlerde
uzanıp sessizliği dinlemek, kitap okumak, uyumak hoş oluyor emin olabilirsiniz.
.
.
Araç yolu bir alanda
bitiyor, sonrası araçların girmesine yasak olan ve sahilede ulaşılan
patika yolun başlangıcı olan bölge. Tamamen antik kalıntıların etrafa yayıldığı
bir bölge, taş ve kum almak dahi yasak tabelalara göre .Yaz aylarında debisi
azalan derenin serinliği ve buz gibi kaynak suyunun içinden geçerek ulaşıyorsunuz
dereninde bitiminde eşsiz Olympos , Çıralı Caretta Carettalarının
evi olan sahile . Benim bugüne dek gördüğüm en güzel kumsallardan
biri ve oldukça uzun ve essiz bir görünüme sahip . Hemen tepedeki kayalığın
üzerine kurulmuş eski kale kalıntıları, kumsaldaki caretta caretta
yuvaları, buz gibi suyu olan deresi ,eşsiz denizi ve çam ormanları
içerisinde yüzmenin inanılmaz keyfini yaşarsınız .
Not : Günlük gezi tekneleri
ve pazar günleri gelen piknikçilerin benim görmek istedigim ya da anlatmaya
çalıştığım Olympos'la pek alakaları yok maalesef.
Teknelerin atıklarının
denizi kirlettigi zaman zaman açıkça görünüyor. Yetkilileri bu anlamda
göreve davet etmek gerek.
.
Kaptan Eudemos'a ait lahit ( Alttaki tekne kabartması rahatlıkla
görülmektedir.)
Kısacası ağaç evlerde konaklayıp
sessiz ve dingin bir ortamda dinlenip eşsiz bir denizde yüzmek için mükemmel
biryer.
Olympos' da konaklama
ücretlerine sabah kahvaltı ve genellikle vajeteryan olan akşam yemeği dahildir.
2001 Haziran ayında da bu rakam 10 Milyon TL. idi. Aşağı yukarı bir günlük
mütevazi (Göreceli tabii ki.) masraf $10. civarında olmaktadır.
( Haziran 2003 Yılında fiyat : 15 ila 20
Milyon arasında değişmektedir.)
Her üç ziyaretimde
de konakladığım Orange Pansiyon'u
konaklamanız için sizlere öneririm. Hem sahile nispeten yakın hem
de işletmecileri hoş ve ilgili kişiler. Sahile gittiğinizde güneşin yakıcı
ışınlarından kaçmak istediğinizdede Çıralı yönüne giderken hemen ilk karşınıza
çıkan sol tarafta büyük çınar ağacının gölgesinde, denizi seyredip,
soğuk (gerçekten) biranızı içip, birşeyler yiyebileceğiniz Merhaba
Cafe sıcak ve sempatik işletmecileriyle diğer önereceğim mekandır.
Fiyatlarıda oldukça makul bu arada.
Olympos' la ilgili
söylenecek bir diğer aktivite de Yanan Taş' ı görmek olduğudur.
Mitolojide ki Olympos Dağı' nın Bugünkü Tahtalı
Dağ'ı olduğu kutsal Olympos ateşinide günümüzde halen kayaların
arasından çıkan gazla sürekli yanmakta olan Çıralı'da ki Yanan Taş denilen
(Chimera) yer olduğu, yine ilk olimpiyat ateşinin buradan
yakıldığı , mitolojik bilgiler olarak karşımıza çıkmaktadır .Yine sahilin
girişindeki üç adet görkemli lahitin de önemli turistik değer taşıdığınıda
belirtemeliyim. Chimera'ya her pansiyon kişilerin talebine göre rehberlik
dahil konukları götürmekte yardımcı olmaktadır.
Sahil'in çıkışındaki Lahitler Hakkında
bilgiler ( Mezarlar hakkında bilgiler yazan tabelada aşağıdaki bilgiler
yer almaktadır . Şiir çok etkileyici ve derin. Gemi kabartmasının , Kaptan'ın
ölümü üzerine en temel direği yok olduğu için direksiz yapılması , ayrıca
muhtemelen karizmatik ve etkileyici kaptanın kadınların ilgisini çektiği,
ölümünde artık kadınlar olmadığı için Afrodit'in kabartmasının gemi üzerinde
yer alması gerçekten derin manalar içermektedir.)
LİMAN ANITSAL MEZARLARI
Bu yapıtlar İ.S. II. yüzyıl
sonuna tarihlenir. Daha sonra korsanlar tarafından soyulan ve tahrip edilen
mezarlar, İ.S. V. yüzyılda ikinci kez kullanılmıştır. Orta çağda da kale
haline getirilen Akropol'ün sur duvarlarının arkasında kalmışlardır.
Doğuda yer alan tek lahitli
mezar yapısı hakkında tarihi dışında fazla bir bilgimiz yoktur. Tabanında
İ.S. V. yüzyıla ait, bir asker ile aslanın savaşını gösteren mozaik olan,
batıdaki anıt mezarda iki lahit yer almaktadır. Doğudaki lahit Marcus Aurelius
Zosimas isimli Olimposlunundur.
Kuzeydeki lahit ise Zosimas'ın
dayısı Kaptan Eudemos için yapılmıştır. Bu lahitin üzerinde benzersiz bir
gemi kabartması yer almaktadır. Yelkensiz, direksiz ve küreksiz olan geminin
kıç bordosu üzerinde bir Aphrodithe kabartması yer almaktadır. Geminin
üzerindeki çerçeve içindeki yazıttan Kaptan Eudemos'un Marmara ve Karadeniz'e
seferler yaptığını öğreniyoruz. ( Yukarıdaki resim .)
Bu çerçevenin sol tarafında
ise özgün ve duygu dolu bir şiir yer almaktadır:
Son limana demirledi gemi,
çıkmamak üzere
Çünkü ne rüzgardan ne de
gün ışığından medet var artık
Işık taşıyan şafağı terkettikten
sonra Kaptan Eudemos
Oraya gömüldü gün misali
kısa ömürlü gemisi, kırılmış bir dalga gibi.
Yolunuz
gizemli seyehatler ve sessizlik arıyorsa sizcede uygun olan bir zamanda
Olympos' u görmenizi öneririm. Bu yazıyı görmeyenler için paylaştım.
Gidiş : Antalya'dan
, Kemer , Kaş , Fethiye istikametinde giden (sahilden) minibüslerle , Tekirova'dan
sonraki Olympos durağında inilir. Sonra oradaki araçlar sizi Olympos'a
ulaştırır. Özel araçınızlada aynı yerdeki sarı tabelaları takip edip girişi
kaçırmamanızı öneririm.Ters istikametten de aynı şekilde ulaşım mevcuttur.
Fiyat:
Olympos benim bugüne dek gördügüm en ucuz ve makul fiyatlı tatil
alternatifidir. Yukarıda da belittiğim gibi en az $10 dolar sizi
bir günlük idare edebilir.
Evet benim
naçizane tanıtımım bukadar, gerisi size ve ayıracağınız zamanınıza kalmış.
Yine yollara düşme
sevdasıyla yanan yüreklere Selam olsun!!
Geronimo Yalnız
Kartal
11-07-2001
Güncelleme : 16-06-2003
Konaklama İçin Hazırlamış Olduğum Orange Pansiyon
Sayfasını Ziyaret edebilsiniz
ORANGE PANSİYON için TIKLAYINIZ
Gero's Gezi Sayfasına Dön|
|