O banner'dan da önce, son haftalarda Yahoo'da bir şeyler olmaya başlamıştı. Ne oluyordu? Ne yapmıştı Yahoo da beni tedirgin ediyordu? Şunu: Sıfır onda bir çöp ve ful metin + aplikasyondan oluşan sayfalar sırf hizmete odaklanmış çatır çatır bilgisayarıma inip çıkarken, çöp miktarı birden artmaya başladı. Posta kutusuna giden yolda daha iri reklam banner'ları, reklam sunucusuna bağlanmak için geçen vakitte artışlar.. E-gruplarda bir mesajı okumak için tıkladığında, "önce şuna bakıver hele" diye yeni sayfada burnuna uzatılan kocaman kaba reklamlar.
Özetle mesele şu: Portallar artık para kazanma vaktinin geldiğine karar vermiş bulunuyor. Hani "Internet'te gelir modelleri nedir, ne olabilir ve ne olmalıdır?" tartışması var ya, bin yıldır süren. Şimdi göreceksin gelir modelinin şeklini şemalini.
Yahoo'da sayfalardaki reklam artışı ilk belirtilerdi. E-gruplarda araya araya reklam sokma ise cüret ve niyetin dozu konusundaki ilk belirti. Tabii bir de ne zamandır, bedava hizmetlerin yanında paralı hizmetler de başlamıştı. 10MB'lık, 25'lik, 50'lik, 100'lük posta kutusu satışları falan.. Ama son birkaç haftadır, buzdağının su altında kalan kısımları da giderek görünür olmaya başladı. Sonunda Yahoo (Lycos'a birazdan gelicem) bombayı patlattı: "The biggest sale in Internet history.. Not just another sale.. Not even close to "just another sale!"
Bu sloganın döndüğü banner, Internet tarihinin dönüm noktalarından birini simgeliyordu. Türkçeleştirmek gerekirse, "Internet tarihindeki en büyük indirimli satışlar" diyordu banner. "İndirimli satışlardan biri daha değil ama!" diye ekliyor, bir şeylerin altını kalın kalın çiziyordu.
Gerçekten de "biri daha işte.." denebilecek bir durumun çok ötesiyle karşı karşıyaydık. Neden mi?
Önce müşteriyi buldular
Şu Internet tarihi denilen 6 - 7 yılda, online mağaza örneklerinden bolca gördük. Bunların tartışmasız en büyüğü ise Amazon.com oldu. Ama mağazaların istisnasız hepsi, "mağazayı açıp satış yapma" anlayışı ve kurgusuyla ortaya çıkmıştı. Bolca reklam falan yapılacak, müşteri bir şekilde gelecekti.
Yahoo, Lycos ve MSN gibiler ise başka bir şey yaptılar. Onlar hizmet için vardılar! İçerik sağlıyor, arama fonksiyonu sunuyor, rehberlere rehberler katarak hayatı kolaylaştırıyorlardı; bedava e-posta hesabı veriyorlardı. Sonra, çok kritik bir dönemece gelindi. Bu hizmetlere önemli bir şey eklendi: Online toplaşıp paylaşma ortamları.
Yahoo'da "groups", MSN'de "communities", Lycos'da ise "clubs" olarak kodlanan bu sanal cemaatler, hem üç portal irisinin kullanıcı sayısını zirvelere taşıdı, hem de kullanıcı sadakatinin pekiştirilmesi açısından çok önemli bir misyonu başarıyla sonuca ulaştırdı. Aradan bir süre daha geçti. Demirin dövülme vakti artık gelmişti. Üç dev de şimdi, kendisinden uzaklaşması artık neredeyse ihtimal dışı kalmış milyonlarca sadık kullanıcıya, kendi isimlerinin güvencesi altında, sonsuz bir ürün yelpazesini türlü indirimlerle sunuyor. Tekrar ediyorum: Bunlar, önce mağaza açıp sonra müşteri beklemediler. Önce müşteriyi buldular, yeterince uzun bir süre o müşteriyi tanıdılar, sonra tezgâh tezgâh ürün havada uçuşmaya başladı.
Yahoo'nun 15 Mart bitişli indirimli satışlarında, Karaip tatillerinden HP notebook'a, GAP ürünlerinden zevksiz fotoğraf çerçevelerine kadar herşey vardı. Önce Yahoo'ya login olmuşsan, girdiğin mağaza sayfaları Yahoo sunucusunda oluşturulduğundan, seni adınla karşılıyorlardı. "RedEnvelope Gifts Online"da dörtlü "sebze sabunu" kutuları 30 dolardan 20'ye, "Aşk ve İhtiras yastığı" 38'den 19.99'a, "mücevherli kalp çerçeve" 28'den 14.99'a, "altın çanağı" 28'den 19.99'a, "sarılmalık ayıcık" 25'den 19.99'a indirilmişti. Kim alır bunları deme. Böyle göz alıcı indirimlerle kim bilir kimler kaçar kaçar almıştır da, hatta şimdi o aşk ve ihtiras yastığında kim bilir neler neler yaşanıyordur.
Mektupla pazarlama
MSN ve Lycos'da dükkânlarının kapılarını artık ardına kadar açmış durumda. Lycos, bilgisayar ürünlerinde ekstra bir uzmanlaşmayla bu alanda avantaj yakalamaya çalışıyor. Bir de "small business" alt portalıyla dikkat çekiyor. Burada, bir kısım servislerin ücrete tabi olduğu geniş bir yelpazeyle muhteşem bir çekim merkezi yaratmış durumdalar. "Finans", "Ev ofis", "Online business", "İnsan kaynakları", "Vergiler", "Teknoloji", "Satış ve Pazarlama" gibi kategorilerde, "how-to" makaleleri, interaktif araçlar ve yol gösteren köşelerle, tam anlamıyla profesyonel bir küçük girişimci danışma - destek platformu sunuyorlar.
Ürün pazarlamak demek sadece mal pazarlamak demek değil ya, şu "online vergi yatırma" işi Lycos'da da, Yahoo'da da gözüme çarpıp durdu. Lycos'da "sadece 17.95"e işi bitiriyorlar. Muameleciliğin online versiyonu. Yahoo, online fatura ödeme imkânını da ne zamandır sunuyor zaten. Tam 14 ücretli servisini "Yahoo Services" adı altında paketlemiş durumda. Onlarda da indirim vardı.
Lycos'da bir de mektupla pazarlama faaliyetleri ciddi biçimde başlamış. Seni birtakım bültenlere abone yapıyorlar. Mesela Harvard Business School'un bültenine. "Değer temelli yönetimdeki beş yaklaşım" üzerine bir makale taşıyor bülten. Ya da her dört yılda bir Schweppes hisselerine yüzde 100 değer kazandıran strateji üzerine bir analiz. Böyle yüzlerce bülten var ve sana sadece seçmek kalıyor. Bültenin sahibine ise seninle ilişkisini giderek geliştirmek ve ilişkiyi "her iki taraf için kazançlı" hale getirmek. Bu aracılık işi de portal'a büyük finansman sağlayacak işlerden biri.
Yahoo ya da Hotmail posta hesaplarımızın vazgeçilebilir olduğunu kaçımız söyleyebilir artık? İş oralardan çoktan geçti. Posta hesapları, Web alanları, indirimli satış organizasyonları, bültenleri ve tüm diğer hizmetleriyle, artık Yahoo'ları hayatımızdan çıkarmayı göze alamayız Bugüne kadar çoğundan bedavaya yararlandığımız bir sürü hizmet için artık bir bedel ödeme vakti gelip çattı işte. Ya sevimsiz reklam bombardımanlarını tolere ederek ya da doğrudan doğruya elimizi cebimize atarak.