ANASAYFA
Bu yıllarında okumaktan da vazgeçmemiştir. Tarihten, sosyolojiden, edebiyattan ve bilhassa ingilizce’den olmak üzere yabancı dillerden çeşitli eserler okumuştur. “Adresine sadece şarap fıçıları değil aynı zamanda paket paket kitaplar da gelmektedir.”



III.BÖLÜM
SiYASi HAYATI
    8 Haziran 1815 tarihinde vücuda gelen Cermen konfederasyonu Almanlar’ı bir birlik halinde toplayamamıştı. Frankfurt’ta oluşturulan bu konfederasyon aktı ile Alman milletleri değil Alman hükümetleri temsil edilmekteydi. Genel bir anayasa olmadığı gibi bu konfederasyona 38 devlet iştirak etmişti. Bu sebeple henüz bir Almanya’dan bahsedilemeyeceğinden Bismarck siyasi hayatını Prusya Devleti içerisinde idame ettirmiştir.
    1840 yılında Prusya tahtına IV.Frederick Wilhelm çıkmıştı. Wilhelm ömrünü Prusya ile Almanya’yı birleştirmeye hasredeceğini belirtmişti. Nihayet Kral Wilhelm Berlin’de bir birleşik diyet meclisi vücuda getirdi. 11 Nisan 1847 yılında açılan bu mecliste 8  eyalet temsil edilmekteydi. Kral meclisi açarken meclis hakkındaki düşüncelerini de ortaya koymuştu. “Tanrı ile memleket arasına anayasa adı verilen bir kağıt parçasının ikinci bir koruyucu olarak girmesine ve herkesi hükümlerine uymaya mecbur kılmasına tahammül edemeyeceğini” açıkça ifade etmişti.  ,
    Bu arada Saksonya eyalet meclisine üye seçilmiş olan Bismarck’ta 1847’de açılan birleşik meclisine iştirak etme fırsatını bulmuş ve siyasi hayata ilk adımını atmıştır. O zamanlar otuz iki yaşında ve erkekliğinin tam olgunluk devresindedir. Uzun boyu, sağlam yapısı, zeki ve nafiz gözleri asil ve vakarlı duruşuyla etrafına saygı telkin eden bir hali vardır. Prensip itibariyle “ kraldan fazla kral taraflısı ” dır. Bir aydan fazla meclis toplantılarına kürsüye çıkmadan katılmıştır.
    Aslında Bismarck’ın anti-demokrat düşünceleri ve bu siyasi çizgileriyle Prusya kralı IV.Frederick Wilhelm ile uyuşmaktadır. Meclis konuşmaları, çoğunluk kararları O’na ters gelmektedir. Nitekim meclis içerisindeki konuşmalarında kral taraflı bir siyaset izlemiş ve liberallere karşı mutlakiyetçilerin sözcüsü konumuna yükselmiştir.
    Nihayetinde meşruti bir sistem benimsemeyen kral IV.Frederick on bir hafta sonra meclisi dağıtmıştır. Anayasal Alman parlamentosu tasarısı suya düşünce buna en fazla sevinenlerden biri de Bismarck olmuştur. 
    1848 tarihinde ulusal biriliğin kurulması yanında özgürlüklerin de göz önünde bulundurulması gibi sebeplerle Alman Devletleri’nde ayaklanmalar baş göstermiş, bunun sonucunda da Prusya dahil bazı devletler anayasal yönetime geçmişlerdir. 1849 tarihinde Frankfurt’ta toplanan Alman parlamentosu IV.Frederick Wilhelm’e imparatorluk tacını sunmuş kral bu tacı Avusturya’dan çekinmesinden ve diğer bazı sebeplerden ötürü kabul etmemiştir.  
    Bismarck 1848 ayaklanmalarının bastırılmasında askeri önlemlere başvurulmasını, ordunun Berlin’e girmesi gerektiği tezini savunduğu için Berlin’de de Frankfurt’ta anayasa çerçevesinde oluşturulan meclislere girememiştir. Berlin’de ve Frankfurt’ta ikinci defa oluşturulan bu meclislerin IV.Frederick Wilhelm’e sunduğu imparatorluk tacını kralın kabul etmemesinin sebeplerinden birisi de Bismarck’ın buna itiraz etmesi ve kral üzerinde kurduğu nüfuzun etkisindendir.
    1851 yılında Frankfurt’ta oluşturulan federal diyet meclisine Bismarck tekrar katılma fırsatı  bulmuştur. Oluşturulan bu meclis IV.Frederick Wilhelm’in çabalarıyla kurulmuş ve daha monarşist eylimler taşıyan bir meclistir. Daha sonra kral Wilhelm Bismarck’ı Frankfurt’tan alarak Petersburg büyükelçiliğine atamıştır.
ÖNCEKİ SAYFA
SONRAKİ SAYFA