Gaziantep'in'in Kronolojik Tarihçesi
İLKÇAĞ
İlkçağa ait belli başlı kaynak ve araştırmalarda Antep adına rastlanmaz. Bununla
birlikte Antep 12km kuzeyinde Antep-Maraş yolu üzerindeki Dülük ün (Doliche) oldukça
eski bir mevki olduğu bilinmektedir. Antik devirlerde iktisadi ve siyasi bütün
faaliyetlerin yoğun bir şekilde sürdüğü kuzey Suriye ile Mezopotamya yı İçAnadolu
ya bağlayan yolların geçtiği yerler o devirde Dülük Bölgesi olarak anılmaktaydı.
Yine eski ve orta çağlarda Fırat Nehrini takip ederek Mezopotamya dan gelen
kervanların bu nehri terkettikleri Birecik ve Maraş arasında bir kavşak noktası da
Dülük adıyla bilinmek teydi. Bu kavşak aynı zamanda Urfa ,Maraş ve Halep
yollarınında kesiştiği yeri teşkil ediyordu. Bugün de Dülük adıyla anılan yere
Asurlular Babiğü,Bilabhi,Doluk,Romalılar Dolichenus,Doulichia,Doliche;Bizanslılar ise
Tolonbh demekteydi.
HİTİT DÖNEMİ
MÖ1800-1200 yıllarına kadar hüküm süren Hitit Devletinin sınırları Dülük ve
çevresini de içine almaktaydı.Bölge daha sonra Suriyenin kuzeyinde kurulan Hitit
Şehir Devletlerinin ardından da Asurluların hakimiyetine girdi. MÖ613-612 yıllarında
Medya Kralı Kiyaksar ın Asurluları mağlup edip Ninevayı (Ninova)
almasıyla Dülük Bölgesi İran da saltanat değişikliğine rağmen uzun müddet yine
İranlıların nüfuz sahasında kaldı. MÖ334 de Asya seferine çıkan Büyük İskender
Issus savaşını kazanıp Dülük ve bölgesini sınırlarına kattı.
MÖ 190 yıllarında Dülük te Roma MS395ten itibaren de
Bizanslılar hakim oldular. Bizans hakimiyeti sırasında Dülük ve yöresi Arap Sınır
Bölgesinde önemli bir mevki teşkil etmekteydi. Uzun süre Arap ve Bizanslılar
arasında mücadeleler devam etti. Muhtemelen bu mücadeleler sırasında bir kale inşa
edilmiş ve burası Antep adıyla anılan yerin ilk çekirdeği olmuştur. Nitekim
Süryani Yeşva Vekayı namesinde Selefki Takvimiyle 800 yılında meydana gelen bir
depremin Urfa,Diyarbekir ve Akka yı içine alan bölgede büyük tahribat Yaptığını,
hatta Fırat Nehrinin bazı kollarının sularının kuruduğunu kaydetmektedir. MS 499
yılına rastlayan bu depremde Dülük Kalesi ve çevresininde tahrip olduğu kabul
edilebilir.Bu sebeple Bizansın önemli mevkideki kalenin yıkılması yeni bir kalenin
yapılmasını gerektirmiş ve I.Justinianos döneminde (527-565)Antep Kalesi inşa
edilmiş olmalıdırAncak buranın Antep adıyla ne zaman anıldığı bilinmemektedir.
ANTEP İSMİ
İlk Arap Coğraafyacılarının eserlerinde Dülük adı sık geçerse de Antep
(Ayıntap) adının Araplarca buraya verildiği söylenebilir. XIII.yy Müelliflerinden
Yakut-el Hamevi nin ifadesine göre “Aynütap” sağlam kale olup Dülük adıyla
anılmaktaydı.Bu ad muhtemelen Haçlı seferleri öncesinde yaygınlık kazanmıştır.
Haçlı seferleriyle ilgili Vekayi namelerde Hamtap,Ermeni kaynaklarında Anthoph, diğer
bazı kaynaklarda ise Hantap,Entap,Hatap gibi adlandırmalara rastlanır.
ARAPLAR DÖNEMİ Bölgeler Araplar tarafından ilk
defa Hz.Ömer in kumandanlarından İyaz b. Ganm tarafından İslam topraklarına dahil
edildi Bu tarihlerde Bizans tahtında Heraklios bulunmaktaydı. Kuzey Suriye ileri
tarihlere kadar Bizanslı larla Araplar arasında mücadele bölgesi olmakta devam etti.
HarunReşid in 782 yılında Bizanslılardan geri aldığı Kuzey Suriye kaleleri içinde
Dülük vardı. Burasını “Avasım”şehirleri arasında sayan Belazuri 169 da
(785-86) Hades şehrinin yeniden inşası bitince Dülük ün de dahil olduğu yöredeki
bazı şehirlerden 2000 kişinin göç ettirilip buraya yerleştirildiğini yazar.
Muhtemelen bu tarihten sonra Dülük ün yerini yavaş yavaş Ayıntap denilen kale almaya
başlamıştır.
TÜRKLER DÖNEMİ
Türklerin Anadoluya yönelik harekatları sırasında Türkmenlerden meydana gelen
ordusuyla Afşin Fırat' ı geçerek Antep in kuzeybatısındaki Karadağ da karargah
kurup geniş fetih harekatına başladı. Ve 1067 de kuvvetleriyle önce Antep ve Raban ı
(günümüzde Araban ) aldı,sonra Antakya Dukalığı arazisine girdi. Pek çok ganimet
ve esir topladı. Afşin bu fetihleriyle Suriye bölgesinde Türk hakimiyetini
kesinleştirdi.
Alparslan dan sonra fetihlere girişen Süleyman Şah 1084 yılında Antakyayı yeniden
aldı,bu suretle Halep ve civarıyla Antep kendiliğinden Süleyman Şahın idaresine
girdi. Nitekim Haçlılar Suriye ye geldiklerinde Antep bölgesi Suriye Selçuklularının
idaresinde bulunuyordu. Haçlı kuvvetlerinin Bu bölgeye yerleşmesiyle Antep önce 1098
yılında Urfa Kontluğunu kuran Bovdovin de Bovlogne a daha sonra Maraş Kontlu ğuna
tabi oldu.
Haçlılar zamanında Antep ve Telbaşir bölgenin önemli müstahkem mevkileriydi.
Haçlı seferleri şiddetini kaybedince I. Mesud un damadı olan Atabeg Nureddin Mahmut
Zengi 1149 yılında düzenlediği bir seferle Antep,Telbaşir ve Azaz ı geri aldı ise
de kuvvetleri mağlup oldu. Bunun üzerine Sultan Mesud, oğlu Kılıçarslan la beraber
kuzey Suriye ye sefer yaptı ve Maraş ı kuşatarak aldı;ordusu Telbaşir önünde
Jocelin kuvvetleriyle karşılaştı,fakat Franklar savaşa cesaret edemediler Bundan
sonra Sultan Mesud Kılıçarslan la beraber 1150 yılında Haçlıların işgalinde
bulunan Göksün,Behisni,Göynük,Ra ban ve Antep şehir ve kalelerini zaptetti. I.Mesud
un ölümü üzerine (1155)Atabeğ Nureddin Mahmut Zengi Antep ve Ra ban ı
Selçuklulardan aldı. II.Kılıçarslan Nureddin den adı geçen şehirleri iade etmesini
istediyse de Nureddin bunu reddederek saldırısını sürdürdü. Bunun üzerine
Kılıçarslan 1157 yılında kuvvetli bir orduyla gelerek Antep i kuşattı;surlarını
tahrip ederek şehri ele geçirdi. NureddinMahmut ise Halep e çekilmek zorunda kaldı.
Ardından Selçuklu Sultanı İzzeddin I.Keykavus Halep emirliği topraklarını isteyerek
Samsat Emiri olan Eyyubi Meliki el Melikül Efdal ile birlikte hareket edip 1218 yılında
Antep i aldı. Ancak El-Melikül Efdal ın ihaneti üzerine ordusu bozguna uğrayınca
Antep yine Halep Emirliğinde kaldı.
Bütün Anadoluyu sarsan Moğol istilası önce bu bölgede etkili oldu.1259 da Hülagü
Suriye seferine çıkıp Halep i alınca Boycu Noyan ın 1258 de başlattığı harekat
tamam landı Ve Antep bölgesi Moğolların eline geçti. Ancak az sonra Memlük Sultanı
Kutuz Moğollarla mücadeleye girişerek 1260 yılında Aynicalüt ta onları yendi.
Böylece Halep ve Antep bölgesi Memlüklu nüfuzu altına girdi. Moğolları tamamen
kuzey Suriye den uzaklaştırmak isteyen I.Baybars 1277 de Antep ten geçerek Elbistan
Ovasında Muinüddin Süleyman Pervane idare- sindeki Selçuklu-Moğol ordusunu mağlup
ederek Kuzey Suriye yi Moğol baskısından kurtardı.
Bundan sonra Antep ve bölgesi Memlük Sultanlığı ile Maraş ve Elbistan a hakim olan
Dulkadiroğulları arasında ihtilaf söz konusu oldu. Dulkadir Beyliği nin Kurucusu olan
Zeynüddin Karaca Bey Dulkadir Ulusunu bir beğlik haline getirmiş, aynı zamanda
Bozoklar ın ve Halep Türk- menlerinin de reisi olmuştu. Antep ve çevresi ise daha
fazla Dulkadirli Türkmenleri ile meskundu. Bu yüzyılda Dulkadirli-Memluk
çatışmaları bölgeyi derinden etkiledi. Mücadeleler sırasında Atabeğ Berkuk 1381
Temmuzunda büyük bir orduyu Dulkadirliler üzerine sevketti. Tarihçi Bedreddin el- Ayni
nin Antep e gelişini gördüğü bu ordunun Dulkadirli Halil Beyin küçük kardeşi Suli
Bey in (Selvi?) idare ettiği kuvvetleri yenmesiyle Antep ve Halep in kuzey bölgesi
Memlük idaresine geçti. Ancak Suli Bey mücadeleyi sürdürdü. Malatya Naibi Mintaş
ile de yakın ilişkiler kurup güç ve nüfuz kazandıktan sonra kuvvet leriyl Antep e
gelerek burayı yağmaladı, ve kardeşi Osman Bey i iç kalenin muhasarası için
görevlendirdi. Bir ay kadar süren kuşatmada şehre ve halkına çok zarar veren Osman
Bey kaleyi zaptedemeyince kuvvetlerini çekip Maraş a gitti.
Bundan bir müddet sonra 792 Şevvalin de (Eylül 1390) Suli Bey ve Mintaş orduları ile
Maraş tan gelip Antep i işgal ederek kaleyi kuşattı- lar Bu arada kardeşi Şahabettin
Ahmet ile beraber kalede mahsur kalan Bedreddin el-Ayni kuşatmayı anlatırken Antep
halkının uğradığı zulüm ve eziyetlerden kendisinin geçirdiği tehlikelerden söz
etmektedir. Antep şehrinin işgali ve kuşatması sürerken Halep Valisi Kara Demirtaş
ın ordusu ile buraya doğru geldiği duyulunca Suli Bey ve Mintaş muhasarayı kaldırıp
Maraş a çekildiler.
Dulkadiroğulları ile Memlüklar arasında kuzey Suriye üzerindeki hakimiyet mücadelesi
devam ederken Timur da Ordusu ile Güneydoğu Anadolu ya gelerek Mardin i kuşattı,ve
Diyarbekir i zaptetti 1400 de önce Behisni yi ele geçirip Antepe Yöneldi .Şehri
zaptederek kaleyi muhasara altına aldı. Timur un yanında seferlerine iştirak eden
Nizameddin Şami nin Zafer Namesinde şehrin zaptından sonra bir kısım halkın
bağışlandığı ancak çoğunun kılıçtan geçirildiği, binaların ,evlerin
yıkılıp yerle bir edildiği belirtilir Ayrıca Antep Kalesini uzun uzadıya tarif ve
tasvir eden Şami kalenin çok sağlam olduğunu da yazar.
Timur istilasının ardından tekrar Memlük idaresine geçen şehir ve yöresi 1418
yılında yeni bir saldırıya uğradı. Akkoyunlu Beyi Karayülük Osman Bey Karakoyunlu
topraklarına girerek Mardin i kuşatıp civarını yağmalamış, Kara Yusuf un üzerine
gelmesiyle de kaçarak Memlük topraklarına girip Halep e sığınmış, onu takip eden
Karakoyunlu kuvvetlerinden Kara Yusufun oğlu Pir Budak ın idaresindeki bir kısım
askerler Antep üzerine yürümüşlerdi. Bu harekat duyulunca Antep Naibi ve halkının
bir kısmı şehri terkedip kaçtı. Kara Yusuf un Memlük sınırlarına girip Antep
yöresine gelmesi Kahire de telaş ve endişeye yol açtı. Karayülükün durumunu
öğrenmek için Halepe kadar yaklaşan bir Karakoyunlu birliğini mağlup eden Halep
Naibi Yeşbek alınan esirlerden Kara Yusuf un Antep şehrinde olduğunu öğrendi. Kara
Yusuf askerlerinin bu yenilgisi üzerine Yeşbek e gön- derdiği mektupta Karayülük ü
cezalandırmak için Memlük topraklarına girdiğini belirterek Antep e gelmiş olduğu
için özür di- ledi. Bir müddet sonra da Memlük topraklarından ayrıldı. Fakat
giderken Antep in çarşı ve pazarlarını yaktığı gibi şehri de askerlerine yağma
ettirdi, ayrıca Antep halkından da 100.000 dirhemle kırk at aldı.
OSMANLI DÖNEMİ
Bu tarihten sonra yeniden başlayan Dulkadirli-Memlük mücadelesi Osmanlıların da
devreye girmesiyle farklı bir safhaya büründü ve Antep i de etkiledi.1467 doğrudan
Memlüklerle savaşa girişerek önce Şam Naibi Berdi Bey kumandasındaki orduyu
Turnadağ eteklerinde yenen Dulkadirli Beyi Şehsuvar Bey, Memlük Sultanı Kayıtbay ın
EmirCanıbek kulaksız idaresindeki ordusunu da Antep yakınlarında bozguna uğrattı.(30
Mayıs 1468) ve Antep dahil Halep e kadar olan yer- leri kontrolü altına aldı. Ancak az
sonra Emir Yeşbek kumandasındaki bir Memlük ordusuna Antep yakınlarındaki savaşta
yenildi. Bunun üzerine Antep yeniden Memlük Sultanlığı idaresine girdi.
Alaüddevle nin Beğliği sırasında ise Antep Dulkadir oğullarının hakimiyetinde
bulunuyordu Dulkadiroğullarının çok önem verdiği bu şehir daha önce olduğu gibi
Alaüddevle Bey tarafından da imar edildi. Alaüddevle burada kendi adıyla anılan bir
cami ile bir maslak (Büyük su haznesi) yaptırdı. .Bunların masrafları için
vakıflar kurdu. Dulkadir Beyliği Osmanlı himayesi altında Şehsüvaroğlu Ali Beyin
idaresine verilirken memlük ler bu fırsattan faydalanarak Antep şehrini tekrar işgal
ettiler.
Yavuz Sultan Selim in İran seferi sırasında ve sonrasında Memlük Sultanı Kansu nun
Şah İsmail i desteklemesi,Memlük teabası sünni halkın memnuniyetsizliğine sebep
oldu. Yavuz Sultan Selim bu hususta geniş bir propadandaya girişerek sünnileri
Osmanlılar tarafına davet etti Şam ve Halep Naibleri yanın- da Antep Naibi de bu
davete olumlu cevap verdi. Nitekim Osmanlı ordusu Memlük topraklarına doğru
ilerleyerek Behisni üzerinden gelip Antep yakınlarındaki Merbüzan suyu kenarında
ordugah kurduğu sırada Memlükler in Antep Naibi Yunus Bey Osmanlı hizmetine girdi.
Yavuz Sultan Selim 20 Ağustos 1516 da Antep e gelerek üç gün konakladı. Bu suretle
Antep Şehri Osmanlı Devletine katılmış oldu.
Osmanlı idaresi sırasında Gaziantepte önemli bir olay meydana gelmemiştir. Yalnız
diğer Anadolu şehirleri gibi burasıda XVII. yüzyıldan itibaren zaman zaman Celali
saldırılarına uğramıştır. Yöredeki bazı nüfuzlu şahsiyetler ve mütegallibenin
et- kisi altına girdi. Şehir Haziran 1839 da kısa bir süre için Mısır Valisi Mehmet
Ali Paşa kuvvetleri tarafından işgal edildi.
MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ
(Savunma'ya bakınız)I. Dünya Savaşından sonra ilk olarak
17 Aralık 1918 de İngilizler şehre girdiler. Yaklaşık Bir yıl süren işgalin
ardından Fransızlar ile yaptıkları anlaşma gereği burayı Fransızlara terk
ettiler.(5 Kasım 1919)Gerek Fransızların gerekse onlarla hareket eden Ermenilerin
baskı ve zulümleri halkın direnişine yol açtı. Antep-Kilis hattında Şahinbey
liderliğinde işgale karşı büyük bir savunma başladı. Şahin Bey in şehit
edilmesinden sonra bu defa Antep çatışmalara sahne oldu. Antep halkı 1 Nisan 1920 den
7 Şubat 1921 e kadar Fransız kuvvetlerine karşı büyük bir direniş gösterdi. Daha
sonra direniş kırıldı,ve Türk Askerleri geri çekilmek zorunda kaldı. Böylece
Fransızlar 9 Şubat 1921 de şehre hakim oldular. Türkiye Büyük Millet Meclisi kendi
gücüyle işgale 10 ay dayanan ve düşmana geçit vermeyen Antep e 6 Şubat 1921 de
Gazilik ünva nı verdi. Böylece şehir Gaziantep adıyla anılmaya başladı.
Fransızlar Ankara Antlaşmasının ardından 25 Aralık 1921 de şehri boşalttılar ve
Gaziantep iki yıl süren işgalden kurtulmuş oldu.
|