![]() |
Demokrasi biraz daha öldürüldü.
HACI ALİ OZHAN
6 ŞUBAT 1998 CUMA dergisinde yayımlanmıştır.
Anayasa Mahkemesi 'nin RP'nin kapatılmasına karar vermesi, kararın; hukuka, hakkaniyete, gerçeğe en uygun, haklı ve doğru karar olduğunu göstermez. Yalnızca, hukuk içerisinde uyuşmazlıklara şekli bir kesinlik sağlamak ihtiyacından kaynaklanan hukuki bir sonuçtur.
Mahkemelerin kararlarına saygı duyulması, verdikleri kararın hakkaniyete, vicdana uygunluğu ve yargılama usul kuralları ile ilgilidir. Hukuk devletinde, bir mahkeme kararının yanlış olduğunu iddia etmek, eleştirmek, beğenmemek mümkün olmasına rağmen, kararın emirlerine uyulması zorunludur. Karara zorunlu olarak uyulmasının yanında, tarafların, toplumun saygı duyabilmeği, hukuk bili
minin çok önemli bir kaygısıdır.Siyasi partilerin kapatılabilmesi üzerine, demokrasi açısından, siyasi açıdan yapılan tanışmalar hukuk alanı dışında olup mahkemeleri ve Başsavcı' y ı doğrudan ilgilendirmez. Siyaset, yasama organı; hukukun üreticisi, mahkeme de hukukun uygulayıcısıdır. Ancak, hukukla, siyasetin iç içe geçtiği, tam karıştığı, bire bir tam karşı karşıya geldiği bir başka dâva türü de yoktur.
Başsavcı' nın ve mahkeme üyelerinin
şahıs olarak, demokrasilerde siyasi partilerin kapatılabileceği anlayışında olmaları ve Anayasa' da yazılı laiklik, bölücülük, diktatörlük vb. yasaklayıcı ve siyasi parti kapatma nedeni hükümlerini kişisel olarak demokrasi ve siyaseten benimsenmiş olmaları sanıyorum bu tip davalardaki kararlarını dolaylı olarak etkileyebilmektedir. Bu durum, yorum ve takdir haklarının kullanımında doğal, yasa ve uygulayıcısı arasındaki zorunlu etkileşim olup, Başsavcı' nın ve Mahkeme Başkanlarının basın organlarına yapılan açıklamaları ve üye hâkimlerin, siyasi parti kapatma dâva kararlarından anlaşılmaktadır.Başsavcı' nın ve mahkemenin, hukuk içinde kalmaya aşın özen göstermeleri gerekmesine rağmen, özellikle,
Başsavcı' nın siyasi saikleri ile yorum ve takdirlerde bulunduğu konuşmalarından, iddianame, mütalaa ve sözlü savunmalarında açıkça anlaşılmaktadır. Sn. Başsavcı, dâvayı kişiselleştirerek, haklı tepkileri üzerinde toplamaya neden olmuştur. Savcılık, iddia makamı olmakla beraber, doğrunun ortaya çıkarılmasında tarafsız, objektif olmalı ve maddi gerçeği aramalıdır.Siyasi parti ka
patılması dâvâlarındaki ilkel yargılama yöntemi, kuşkusuz haklı olarak eleştiri yapılabilir. Kararların kesin olması, duruşma yapılmaması, delillerin ve gerçeğin araştırılması ve ispatlanabilmesinin sınırlanması vb. yargılama usul kurallarının hakkaniyete, vicdana, evrensel kurallara hatta ülkemiz değer mevzuatından geride kalması, haklı bir üzüntü yaratmaktadır.Ama bundan öteye, Anayasa Mahkemesi'nin gerek yasalardaki ilgili ve konu hakkında bilgisi olanların dinlenilmesi konusundaki tutumu, gerekse kapatmaya neden gösterilenlerin -bir anlamda faillerin- dinlenilmemiş olması, hukuken izah edilemez.
Genel Merkez yöneticisi olmayan 3 milletvekilinden dolayı Refah Partisi'nin kapatılması anlaşılamaz olduğu gibi, 5 yıllık siyaset yasağına giren ve milletvekilliği düşen milletvekillerinin dinlenilmemiş olması -talep olmasa bile resen dinleme yetkisi vardır- usulen, vicdanen savunulamaz. Hukukun genel ilkeleri ile bağdaştırılamaz.
Anayasa Mahkemesi'nden dinlenilmemiş, delillerin ne olduğu ve doğruluğu araştırılmamış. Şevki Yılmaz, Hasan Hüseyin Ceylan, Halil İbrahim Çelik, Ahmet Tekdal, Şevket Kazan' la ilgili iddialarla sorgusuz sualsiz hüküm verilmiştir.
Anayasa, SPK ve Anayasa Yargısı Usul Kanunumuzun çok açık düzenlediği takdiri yetkinin iddianamede ismi geçenler yönünden kullanılmayıp sözlü açıklamaya çağırılmamalarının hukuken izahı mümkün olmadığı gibi, kanımca takdiri yetki mahkemece keyfilik derecesinde kullanılmayarak, tarihi usul hatası işlenmiştir. Milletvekilliği düşürülen ve 5 yıllık siyaset yasağına tabi tutulan adı geçen milletvekillerinin dâva ile ilgisiz oldukları düşünülemez.Bu nedenlerle RP'nin yönetici, üye ve seçmenlerinden karara saygı beklenemez (Kararı benimseme anlamında). Ama karara mutlaka uymak zorundadırlar.
RP'ye hiç oy vermeyen bir seçmen ve hukukçu olarak demokrasi adına üzgünüm. Refah Partililere geçmiş olsun diyor, demokrasi mücadelesinde dayanışarak basarılar diliyorum.Hacı Ali Özhan
6-12 ŞUBAT 1998 CUMA dergisinde yayımlanmıştır.