![]() |
BÜTÜN PARTİLERE HAZİNE YARDIMI
Ocak ayında siyasi partilerimizin bazılarına trilyonlar miktarında devlet yardımı yapılacak. Partilere devlet yardımı yapılsın, yapılmasın konusu ayrı bir tartışmadır. Nitekim Anayasa Mahkemesinde bu konu, iki farklı davada tartışılmış ve oy çokluğuyla aykırıdır ve aykırı değildir diye iki farklı karar verilmiştir.
Mevcut kanuna göre mecliste temsil edilen ANAP, DSP, DYP, MHP, AKP, SP i
le barajı geçemeyen CHP hazine yardımı alacak.Hazine yardımına ilişkin kanun hükmü, 1984 yılında getirilmiştir. İlk haliyle seçim barajını aşmış partilere verilen yardım daha sonra, %7 üzerinde oy almış partilere de uygulandı. Sonra 10 milletvekili olanlara daha sonra da 3 milletvekili olan partileri de kapsayacak şekilde genişletilerek uygulanmaktadır. Yine seçim dönemindeki yıl hazine yardımı mevcut miktarın üç katı olarak verilmektedir.
Anayasada hazine yardımıyla ilgili bir hüküm yokken, 1995 anayasa değişikliği ile anayasal hüküm olarak düzenlenmiştir. Buna göre, “ siyasi partilere, devlet yeterli düzeyde ve hakça mali yardım yapar. Partilere yapılacak yardımın......tabi olduğu esaslar kanunla düzenlenirdemektedir.
Anayasa böyle demesine karşın siyasi partiler kanununda önceki kanun hükümleri değiştirilmediğinden, Maliye Bakanlığı mevcut kanun hükümlerini uygulamaktadır.
Mevcut kanun hükmünün anayasanın getirdiği ölçütlere ne kadar uyduğu ciddi bir tartışma konusudur. İddiam odur ki anayasaya aykırıdır. Anayasaya aykırı kanun hükmü, uyum kanunu yapılmadığı gerekçesiyle, yürürlükte tutulmaktadır. Anayasanın üstün kanun olduğu ve sonraki kanun olması nedeniylede doğrudan uygulanacağı açıktır. Bu durumda anayasayla çelişen, aykırı bulunan kanun hükümlerinin zimmen kaldırıldığını kabülü gerekir. Meclis kanunu değiştirmezse ki altı yıldır değiştirmemiştir bu durumda, anayasa değişikliğinin bir anlamı olmayacaktır.
Anayasanın getirdiği ‘yeterli düzeyde’ ‘hakça’ ölçütlerin soyut olması, doğrudan uygulamaya elverişli bulunmasa da, mevcut kanun hükümleriyle çeliştiği görüldüğünde, Maliye Bakanlığının kanun hükümlerini uygulamaması gerekir. Anayasa aykırı kanun zımmen yürürlükten kaldırılmıştır ve ortada somut uygulanabilir bir kanun bulunmadığından, hazine yardımını ödemeyerek kanun çıkıncaya kadar depo etmesi gerekir.
Böylece meclisin uyum kanununu bir an önce çıkarması da sağlanmış olunurdu. 2001 anayasa değişikliği üzerine uyum kanunu çıkmadan Yargıtay ve Yerel mahkemelerin çek, mal beyanı gibi ticari konulu suçları uygulamaması kanımca isabetlidir. Hukuken aynı değerdeki bu konuda da Maliye Bakanlığı anayasa hükmü uyarınca bir uygulama içine girebilirdi.
Hatta siyasi partilerimizin doğrudan idari yargıda dava açarak hazine yardımı verilmesi istemli dava açabileceklerini düşünüyorum. Çünkü kanun hükmü zimmen yürürlükten kalkmıştır ve kalkmış bu kanun uygulanmaktadır. Anayasa gereği Hazine yardımından faydalanmaya hak kazanmış mecliste temsil edilmeyen diğer siyasi partilerimizin mağdur olacakları açıktır.
Anayasaya uygun düzenleme; seçimlere girmeye hak kazanmış bütün siyasi partilere, aldıkları oy oranında yardım yapılmasını gerekir kanısındayım. Seçimlerde üç kat hazine yardımı yapılması, seçimlere giren her partiye “ seçim adaleti gereği yardım yapılmasını zorunlu kılar. Ayrıca 2001 anayasa değişikliği ile, kapatma öncesi hazine yardımının kesilmesi yaptırımının uygulanabilmesi içinde, her siyasi partiye yardım yapılması gerektiği sonucu çıkarılabilir. Hazine yardımı almayan bir parti hakkında kapatma davası açıldığında ki çoğu dava öyledir, Anayasa Mahkemesinin bu yaptırımı uygulayabilmesi için her partiye yardımın yapılması gerekir. Aksi halde hazine yardımının kesilmesi kuralının anlamı kalmayacaktır.
SPK de değişikliğin gündemde olduğu bu günlerde, Meclis 1995 anayasa değişikliğinin karşılığı olan uyumlu kanuni düzenlemeyi yapmalıdır. Meclisin hazine yardımı hakkındaki kanun değişikliğini yapmaması halinde, seçimlere girmeye hak kazanmış siyasi partilerimizin idari yargıda dava açabileceklerini düşünüyorum
. Ocak ayında yapılacak ödemeler nedeniyle ihtiyadi tedbiren yardımın durdurulması dahi mümkün olabilir. Ayrıca seçim döneminde üç kat uygulanması nedeniyle, şimdiden seçim döneminde uygulanacak yardımın tespiti davası açabilecekleri kanısındayım.Örnek ve ilginç bir dava olacağı gibi hukuken başarı şansı da yakalanabilir.
Hacı Ali Özhan
bu konuyla ilgili benzer makaleler için basınız ayrıca digeri için basınız