![]() |
PARTİLERE YARDIM
Milletvekili istifası üzerine, partilere yapılan hazine yardımına ilişkin kanun değişikliği gündeme geldi. AK Parti ve CHP, ayrılan milletvekillerine kızgın ve kırgın. Her zaman yapıldığı gibi, bir nevi milletvekillerini cezalandırmak amacıyla kanun değiştirilecek. Hazine yardımına ilişkin kanun ANAP döneminde politik celme oyunlarıyla yapılmıştı. Ne yazık ki bizde kanunlar bazen böyle değiştiriliyor. Burada kısaca yardımın hukuki durumu ve olması gereken değişikliği irdelemek istiyorum.
1961 Anayasasına 1971 yılında yapılan eklemeyle, seçimlerde %5 oy alan veya meclis de grup kuracak sayıda milletvekili çıkaran partiye yardım yapılıyordu. 1982 Anayasasında bir hüküm yok iken, 1995 yılında yapılan değişiklik ile anayasaya girmiştir. Buna göre "partilere yeterli düzeyde ve hakça" yardım yapılacağı ve bunun esaslarının kanunla düzenleneceği belirtilmiştir. Anayasaya karşın, önceki kanun hükümleri hiç değiştirilmemiştir.
1984 yılında kanuna eklenen madde ile seçimlere katılma hakkı kazanmış, ülke barajını aşmış partilere bütçe gelirinin 2/5000 oranında ödenek ayrılacağı belirtilmiştir. 1988 yılında, seçimde %7 oranını geçen partiler hazine yardımı kapsamına alındı. 1990 yılındaki değişiklik ile mecliste 10 milletvekili bulunan partiye, 1992 yılında 3 milletvekili bulanan partilere hazine yardımı yapılacağı hükme bağlanmıştır. Özal döneminde yapılan bu değişikliklerle özellikle zamanın DSP'sinin oy oranı ve milletvekili sayısı yardımın ölçüsü olarak düşünülmüştür.
%7 oy alan veya üç milletvekili ölçüsünün, anayasal kural haline gelen "partilere yeterli düzeyde ve hakça" yardım ölçüsü ile uyumlu olmadığı açıktır. Kanun değişikliği yapılmadığında, yürütme organı, anayasa hükümleri yokmuşcasına uygulama içinde olamaz. Bu gibi durumlarda mevcut kanun hükümlerinin anayasa ile çelişmeyen, aykırı olmayan hükümlerinin uygulanması, çelişen, aykırı kanun hükümlerinin uygulanmaması gerekir. Çünkü anayasa, kanun hükümlerini zımnen yürürlükten kaldırmıştır. Uygulama kanunu yok denilerek, bir anayasal hak ihmal dilemez, geciktirilemez, ertelenemez.
1998 yılında Yeniden Doğuş Partisi adına yaptığımız başvuruya, Maliye Bakanlığı olumlu cevap vermemiş ve anayasayla uyumlu olmayan kanun hükümlerini uygulamaya devam etmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurumuzun devam ettiğini belirtteyim.
Hakça ölçüsü; bütün siyasi partilere yardımı gerektirir. Anayasanın ifadeside bunu gerektirir. Yardımla partilerin örgütlenebilmesi, fikirlerini tanıtma imkanı verilmek istenmiştir. Böyle bir yardımda eşitliğe aykırı ayrımcılık yapılmamalıdır. Her partiye aynı fırsat verilmelidir. Yine yardımın miktarında milletvekili sayısı yerine seçimdeki oy oranı dikkate alınmalıdır. Her parti veya seçime girebilecek partilerin çoğu seçimdeki oy oranında yardım alacağından küçük miktarda kalacaktır.
Seçim döneminde yardımın üç kat artırılmasıyla, partilerin seçim hazırlık ve giderleri düşünülmüştür. Bu nedenle bütün partilere yardım kabul edilmeyecekse, en azından seçime girme yeterliliği kazanmış veya seçime girmiş bütün siyasi partilere yapılmalıdır. Bu nedenle özellikle de seçimler öncesi eşit koşullarda yarışa girmenin sağlanması açısından yardım yapılması gerekli ve anayasal zorunluluktur.
AK Parti, bu konuyu düzenlerken Özal'ın yaptığı gibi değil, anayasadaki hakça ölçüsüne göre kanunu değiştirmelidir. CHP'nin muhalif milletvekillerine karşı bilinen oyununa gelmemeli, çoğulcu demokrasiyle ilgili bu kanunu, olması gerektiği gibi çıkarmalıdır.
Hacı Ali Özhan
* Bir siyasi parti adına açtığımız dava dilekçesi için basınız
aihm any.mah. yürütme yargı araştırmalar makaleler main page / ana sayfa
* hazine yardımı isimli vakit gazetesinde yayımlanan makale için basınız
*partilere hazine yardımı isimli makale için basınız
*bu konuyla ilgili yapılan araştırma için basınız
hacialiozhan@hotmail.com ı hacialiozhan@yahoo.com