İniş
takımın görevleri:
İniş
takımının görevlerini üç başlık altında
toplayabiliriz.
-
yerde
hareket
-
kalkış
-
iniş
1)
yerde hareket:
Uçakların kara ile teması tekerlekler, su ile teması
da ya kayıklar veya uçağın gövde yapısı ile sağlanır.
Ancak diğer taşıtlardan farklı olarak, uçakların
yerde hareketi ana tepki kaynağından, yani uçuş için
kullanılan güçten elde edilir. Pervaneli uçaklar için
pervanenin çekme kuvvetinden, jet uçaklarında ise
doğrudan doğruya motorun tepkisinden faydanılılır.
Tekerlekler yerde hareket için kullanılmazlar, çünkü
bu çözüm uçak yapısını arttıracağı gibi, uçağın,
uçağın esas görevi yerde hareket etmek olmadığı
için gereksizdir de.
Uçağın
yerde hareketi ancak durduğu yerden kalkış yapmak
üzere pist başına kadar gitmesi, ve inişten sonra
duracağı yere kadar gelmesinden ibarettir. Bakım ve
revizyon için uçak meydanı ile bakım hangarı arasındaki
geliş gidişler için uçakların traktörle çekilmeleri
en ekonomik ve emniyetli yoldur.
Uçağın
yerde hareket etmesi ile ilgili en önemli konu yön
verebilme yeteneğidir. Uçakların hem hafif hem de
yerdeki hareketlerde yeteri kadar dengeli olabilmeleri
için üç tekerlekli iniş takımı kullanılmaktadır.
Bunlardan ikisi sağ ve sol taraflarda olmak üzere
ana iniş takımları, biride uçağın burnunda veya
kuyruk kısmanda olan yardımcı iniş takımıdır.
Ana iniş takımları esas yükleri taşımakta yardımcı
inş takımları yerde uçağa yön vermeğe yaramakta
ayrıca iniş yüklerini taşımakta ana iniş takımına
yardım etmektedir.
2
) kalkış:
Hızlanma, yerden kesilme ve tırmanışa geçmek için
burun yukarı dönerek yerden uzaklaşmaya başlamasıdır.
Uçağın
yerden kesilmesi ve havada tutunabilmesi için her ne
kadar minimum uçuş hızı yeterli isede, emniyetli
bir kalkış için bu hızın %15' i kadar fazlası öngörülmektedir.
Şu halde uçağın yerde bu hızla hareketlerinde iniş
takımlarının ve lastiklerin emniyetle vazife görebilmeleri
şarttır.
Kalkışa
başlamış olan bir uçağın tam yerden kesilmesi için
burun yukarı dönme hareketine geçmesi anında motor
arızası olabileceği, çok motorlu uçaklarda
motorlardan birinin duracağı, göz önüne alınır
ve bu anda pilotun kalkıştan vaz geçerek uçağı
pist sonuna kadar frenliyerek durdurabilmesi istenir.
İniş takımlarının bu durumda da görevini tam
yapması istenir. Kalkış yapan bir uçak mümkün
olan en kısa zamanda hızlanmalı ve tırmanış hızına
ulaşmalıdır.Bunun için de parazit dirençlerinin
bir an evvel azaltmak gerekir. Ayrıca günümüzde
kullanılan jet uçaklarında kalkıştan sonra uçağın
yüksek ivmesi, iniş takımları dışarıda olarak uçabilecek
maksimum hıza çabuk erişelmesine sebep olmaktadır.
Bu sebeple iniş takımlarından aranan diğer bir
nitelik te içeri alınma süresinin yeteri kadar kısa
olmasıdır.
3)
iniş:
İniş yapan bir uçak yere değdiği zaman hem yatay
hemde düşey hız bileşenlerinin kinetik enerjisini
taşımaktadır.
İnişte
uçak pistin başına doğru belirli bir süzülüş açısı
ile alçalma yapar; pilot uçağın hızını uçak
tipine ve iniş şartlarına uygun olarak, minimum hızın
%5 ila 10 kadar üstünde tutar; yere temastan evvel
pilot uçağı yere paralel uçuş yapacak şekilde düzeltir
ve mümkün olan en düşük düşey hız ile
tekerlekleri yere değdirir. Bundan sonra piloti
aerodinmik, motor ve tekerlek frenlerini kullanarak uçakla
yerde emniyetle taksi yapacağı hıza düşürür ve
uçağı durdurur.
Uçak
yere değdikten durana kadar olan, yatay enerji
aerodinamik, motor ve tekerlekler tarafından ısı
enerjisine çevrilerek yutulurken, yere değdiği
andaki düşey enerji ise iniş takımlarının yayları,
amortisörleri ve tekerlek tarafından ısı enrjisine
dönüştürülerek yutulur.
Bunun
içinde en basit çözüm dikmenin kendisini yaylanan
bir kiriş şeklinde yapmak ve düşey kuvvet etkisi
ile iniş takımının esnemesi sonucunda enerjinin
yutulmasını sağlamak ve titreşimleri söndürmek içinde
dikme ile uçak yapısı arasına bir amortisör yerleştirmektir.
Kara
uçakları:
1
) Tekerleklerin yerleştirilmesi:
Uçakların
ana ve yardımcı tekerlekleri genel olarak üç şekilde
yerleştirilmektedir.
-
kuyrukta
-
burunda
-
tandem
1
) kuyrukta: Eğitim,
eğlence, zirai ilaçlama ve benzeri tip uçaklarda
yapı hafifliği ve ekonomisi bakımından tercih
edilmektedir.
İnişte
uçağın her üç tekerleğide yere temas ettiği
zaman hucum açısı, dolayısı ile taşıma kuvveti,
maksimum değere ulaşmakta ve iniş hızı en düşük
değerde tutulabilmektedir. Ayrıca tek motorlu hafif
uçaklarda uçağın burun kısmı motor ve motorla
ilgili teçhizat ve çoğu zaman yakıt deposu bulunduğu
için, iniş takımı yerleştirmek zor olmakta, bu
sebeplede kuyruk tekerleği tercih edilmektedir.
Yetersizlikleri:
pilotun önünü iyi görememesi ve bu yüzden yerde
emniyetle hareket edememesi; frenlemede uçağın
daima burun üstüne dikilme tehlikesi sebebi ile
maksimum frenleme yapılamaması; kalkıştan önce
direnci azaltmak için uçağın kuyruğunun yerden
kesilme ve yerde uçağı yalnız ana iniş takımlarının
üzerine hızlandırma zorunluluğu; uçak yerde
dururken kabin döşemesinin eğik durması, yolcu ve
yüklerin hareketlerinin zorluğu, söz konusu olur.
2
) burunda:
Kuyruktan tekerlekli iniş takımları için sayılan
yetersizlikler, burun tekerlekli tertipte ortadan
kalkmıştır. Ayırca, burun tekerleğinin pilot
tarafından kumanda edilebilen bir direksiyonla çevrilebilmesi,
uçağı yerde iyi ve emniyetle yön verilebilmesini
sağlar.
3
) tandem:
Her tekerleğe gelen iniş yükünü azaltmak amacı
ile tekerlek sayısını arttırmak için kullanılan
bir metottur. İniş takımlarının kanat içine
yerleştirilmeleri imkansız olduğu uçak tiplerinde,
adedi arttırılan tekerlekleri uçak gövdesi içine
arka arkaya yerleştirmek iyi bir çözümdür.
Uçağın
ağırlığından veya iniş sırasındaki düşey hız
etkisi ile tekerleklere gelen kuvvet, lastiklerin
yerdeki taban izleri alanı ile lastik basıncının
çarpımına eşit olacaktır. Uçak ağırlıkları
ve boyutları arttıkça, önce tekerlek (lastik)
boyutları, sonra lastik basınçları, ve nihayet en
son çare olarakta tekerlek adedi arttırılmıştır.
Lastik
basıncının çok artırılması lastiğin yaylanam
özelliğini azaltacağı gibi, frenleme ve gerekli
yer sürtünmesini de ters olarak etkiler. Ayrıca
terkerlek boyutları küçüldükçe jantlar ve dolayısı
ile fren disk ve balata sürtünme alanlarıda küçülmekte,
efektif frenleme sağlanamamaktadır.
2
) Sabit ve içeri alınabilen iniş takımları:
sabit
iniş takımları:Uçak
hızları arttıkça parazit direnç doğuran
elemanların, ya aerodinamik direnci az olan bir şekil
ile kaportalanamaları, ya da bu elemanların temel uçak
yapısı içine gizlenmeleri zorunluluğu doğmuştur.
Flap, kanatçık ve dümenlerin menteşeleri ve
kumanda bağlantı kulakları, motorlar, antenler ve
benzeri elemalar en önemlisi iniş takımları,
parazit dirence sebep olan elemanlardandır.
Yüksek
hızda uçuş gerektirmeyen uçak tiplerinde, yapı
lasitliği ve ekonomisi ön plana alınarak, iniş takımlarını
sabit yapmak en doğru çözümdür. Hafif uçaklarda
çok rastlanan bu tip uygulamada, gerek iniş takımı
dikmeleri ve amortisörleri ve gerekse tekerlekler,
aerodinamik direnci minimuma indiren damla biçimli
kesit olan kaportalarla örtülür. Hatta lastik çamurlukları
lastiği adeta örtecek gibi yumurta biçiminde yapılmaktadır.
Sabit
iniş takımları, çelik yay ve otomabil tipi amortisörler
içerir. Bu sistemlerin daha geliştirilmiş şekli
ise basınç ve yağ kullanarak yapılan ve
"oleo-pnömatik" olarak tanınan iniş takımı
dikmeleridir.
İnişte
iniş takımı tarafından yutulması gereken düşey
enerji hem dikme hem de tekerlek lastiği tarafından
karşılanacaktır. Her iki eleman yük altında sıkıçacak
ve kendi payına düşen enerjiyi yutacaktır. İnişte
iniş takımlarına gelen maksimum yük, genellikle
statik yükün üç katı olarak kabul edilir.
içeri
alınabilen iniş takımları:
İniş takımlarına gelen yükler arttıkça gerek
lastik boyutları, gerekse dikme boyutları artar. Bu
sebeple uçakların hız artışları da eklerinde iniş
takımlarının aerodinamik direnci kontrol
edilemeyecek değerlere ulaşır. O zaman yegane çözüm,
uçuş sırasında iniş takımlarını uçak yapısı
içine gizlemektir.
1
) ana ve yardımcı iniş takımı dikmeleri:
İniş takımlarının uçak yapısı içine sığmalarının
sağlamak amacı ile dikmelerin ya bir eksen etrafında
dönebilir olmaları, veya kendi boylam eksenleri yönünde
doğrusal hareket edebilmeleri gerekir. Dikme nin
uzunluğu ve tekerlek çapı bu elemanın tek bir parça
olarak uçak yapısı içindeki yuvasına girmesine
uygun değilse, o zaman dikmeyi katlanabilecek şekilde
mafsallı ve iki parçadan yapmak icap eder. Dikme yapısı,
uçak yapısına bağlı olan bir silindir ile tekerleğe
bağlı olan bir piston kolunda oluşmaktadır.
Mafsallı dikme bacakları, silindir ve silindiri uçak
yapısına bağlıyan üst dikme çubuklarından
meydana gelir.
2
) hareket sağlıyan eleman (jak):
Dikmeyi ekseni etrafında veya boylamına hareket
ettirebilmek için ya el ile çalışan bir
mekanizmaya yada elektirik, hidrolik veya pnömatik güçle
çalışan bir yardımcı sisteme ihtyaç vardır. Ana
hidrolik veya pnömatik sisteme bağlı olan
piston-silindir mekanizması pilot taraıfndan kumanda
edilen bir valf aracılığı ile açılıp kapatılır.Genel
olarak silindir uçak yapısına, piston ise iniş takımı
dikmesine veya direnç dikmesine bağlıdır.
3
) destek dikmesi:
Uçak yerde iniş takımı üzerinde dururken,
dikmenin kapanmasını önlemek için hareket
silindirinin içindeki hidrolik basıncı yeterli
emniyet sağlamıyabilir. Ayrıca iniş yükleri inş
takımını kapanmaya zorluyabilir. Şu halde, iniş
takımı dikmesinin açık konumda kalmasını sağlamak
ve dikmeye gelen yükleri uçak yapısına bir kaç
noktadan dağıtmak için yerleştirilen yapıdır.
4
) kilit mekanizması:
İniş takımı hem açık hem kapalı konumda iken,
yerinden hiç oynamadan duracak şekilde sabitlenmesi
gerekir. Yukarıda anlatıldığı gibi, her ne kadar
hareket silinidirinin içinde daima basınç olması
ve iniş takımı açıksa destek dikmesinin bir
geometrik kilitleme yapması, iniş takımının
konumunu korumak için yeterli ise de emniyeti tam
olarak sağlamıyamamaktadır. Bu emniyeti sağlamak için,
iniş takımının dikme bacağı veya destek dikmesi
bir kilit mekanizması ile uçak yapısının en uygun
bir noktasına tespit edilir. İniş takımlarının içeri
alınması veya dışarı çıkarılması için başlatılan
işlem ilk olarak kilit mekanizması açar, ondan
sonra dikme bacağının hareketi için hareket
silindirine hidrolik basınç iletilir. İçeri giren,
ya da dışarı çıkan iniş takımı son konumuna
geldikten sonra kilit mekanizması hareket alır ve
iniş takımı kilitlenir.
5
) iniş takımı kapakları:
İniş takımı yuvasının, aerodinamik direncinin
azaltılması için kapaklarla örtülmesi gerekir. Bu
kapaklar ya dikme bacağına sabit olarak bağlanırlar
ve dikme dikme kapandığı zaman yuvayı örterler,
veya ayrı parçalar olarak menteşelerle uçak yapısına
bağlanırlar. Genel olarak, kapaklar iniş takımları
içeri alınırken kapanmaya başlarlar ve dikme
kilidi ile birlikte tam olarak kapanırlar. Bazı uçak
tiplerinde, bilhassa büyük uçaklarda, kapak
boyutlarının büyük olması açık konumda bırakılmalarına
engel olur. Çünkü, açık konumda kalan kapaklar çok
büyük direnç artışına sebep oldukları gibi, türbülans
nedeni ile titreşimler geliştirirler. Bu durumu önlemek
için, bu tip uçaklarda, iniş takımları dışarı
çıktıktan sonra kapaklar tekrar kapanarak iniş takımı
yuvasını örterler.
6
) damperler:
İniş takımları kapanırken, ve bilhassa açılırken,
jak basıncı ve iniş takımının ivmelenmesinden doğoan
atalet kuvvetleri, hareketin sonunda çarpmaya sebep
olabilirler. Bu çarpmalardan doğan darbe yüklerinin
azaltmak için, ya dikme bacağı ile uçak yapısı
arasına, veya jak ile uçak yapısı yada dikme bacağı
arasına bir hidrolik silindir-piston mekanizması ,
damper yerleştirilir. Hafif uçaklarda damperin
vazifesini dikme ile yapı arasına yerleştirilen
lastik bloklar yapar.
7
) ortalayıcı mekanizma:
İniş takımları içeri alınırken, burun tekerleğinin
yuvasına düz olarak girmesi gerekir.Burun tekerleği
ya serbest olarak sağa-sola dönebilen tipten olur
veya pilot tarafından direksiyonla kumanda edilebilen
bir sisteme bağlıdır. Her iki halde de tekerleğin
uçak yapısı içindeki yuvasına girerken sağa veya
sola dönük kalması lazımdır. Burun tekerleğinin
içeri alınmadan evvel uçak boylam eksenine paralel
konuma gelmesini sağlamak amacı ile dikme içine şekil
verilir. Kalkışta dikme üzerindeki yük azaldıkça,
dikme şaftı silindir içinde dışarı doğru
hareket edecek ve sonunda piston silindir dibindeki
bir flanşa dayanıp duracaktır. Pistonun alt yüzeyine
yerleştirilen bir çıkıntının, silindir altındaki
flanşta açılmış bir yuvaya oturması sonucu
bahsedilen ortalama otomatik olarak sağlanır.
8
) gösterge sistemleri:
İniş takımlarının her birinin içerde veya dışarda
kilitlenmiş olduğunun pilot tarafından bilnmesi, uçağın
emniyeti bakımından gerekmektedir. Bu imkanı sağlamak
için kilit mekanizması ile pilot mahalli arasına
bir gösterge sistemi yerleştirilir. Bu sistem hem
pilotlar tarafından kolaylıkla görülebilen ışıklı
göstergeler, hem iniş takımlarının içerde olduğunu
belirten sesli ikazlar, hem de gerektiği zaman
pilotların gözle kontrol edebilecekleri mekanik göstergelerden
oluşur. İniş takımlarının içerde unutularak iniş
yapılmasını önlemek için, bazı hafif uçaklarda
motorun gücü belirli bir noktanın altına indirildiği
ve falplar iniş konumuna getirlidiği zaman iniş takımlarının
otomatik olarak açılmalarının sağlayan bir sistem
kullanılmaktadır.
9
) kumanda sistemi:
Pilotun iniş takımlarını hareket ettiren sisteme,
kumanda etmesini sağlamak için, rahat erişilebilen
bir konumda iniş takımı lövyesi bulunur. Pilotların
flap kumanda lövyesi ile iniş takımı kumandasını,
bilhassa süratli işlem yapmak gerektiği hallerde,
biri birine karıştırmalarını önlemek için, iniş
takımı lövyesinin tutanak parçası tekerlek biçiminde
yapılır. Hidrolik sisteme ek olarak emniyet açısından
birde pilot tarafında kumanda edilen el pompası
bulunur.
10
) emniyet sistemi:
İniş takımları içeride iken yanlışlıkla gövdesi
üzerine indirilmesini önlemek için, emniyet sistemi
yapılmıştır. Bu sistem, gaz kolu belirli bir
konumdan daha geriye çekilince, yani gaz kesilince ve
flaplar iniş konumuna getirilmiş durumda iken,
pilota otomobil kornası gibi sesli bir ikazda
bulunur.
İniş
takımı yuvaları olarak kullanılan uçak elemanları,
kanatlar, gövde ve motor naselleridir