Genellikle
günümüzde çok rastlanan gövde yapıları yarı-monokok ve
daha az rastlanan monokok yapılar şeklindedir. Üçüncü bir
yapı şekli olan kafes kirişlere artık çok hafif ve hafif uçaklarda
rastlamak mümkündür. Monokok yapılara basit bir örnek
verilmek istenirse soba borusu gösterilebilir. Monokok yapılarda
yük esas olarak gövde kaplaması tarafından taşınır.
a)
yarı-monokok gövde yapıları: Kesme,
eğilme, burulmanın sebep olduğu gerilmelerin hepsinin gövde
kaplaması tarafından taşındığı monokok yapılara günümüzde
artık fazlaca rastlanmamaktadır. Bunun sebebi gövde yapısının
çeşitli kesitlerine gelen yüklerin farklı olması nedeniyle
buralarda sabit kaplama kalınlığı kullanmak yapısal ağırlığı
artırır.
Bunu
gidermek için ve çeşitli kesip çıkarmaların bulunabileceği
uygun bir yapı şekli yarı-monokok yapıdır. Yarı monokok
yapıda takviyeler lojerondan daha küçük ve hafiftir. Biraz
rijitliği olmasına rağmen birinci görevi gövde kaplamasına
şekil vermek ve bağlantı yeri oluşturmak. Mukavim ve ağır
lonjeronlar balkhedler ve kaburgaları tutar. Bütün bunlar
birleşerek rijit bir gövde yapısı oluşturulur.
Takviyeler
ve lonjeronlar çekme ve basınca çalışarak gövdeyi eğilmeye
karşı korurlar. Takviyeler genelde tek parça alüminyum alaşımdan
ektrusyonla (çekme), dökme ve dövme usulüyle elde edilir.
Lonjeronlar da takviyeler gibi alüminyum alaşımından yapılır
fakat tek veya birleştirilmiş parçalar halinde inşa edilir.
Sözü
edilen bu yapısal elemanlar yalnız başlarına gövdeye
mukavemet vermezler. Bunlar birbirlerine perçin, civata somun
veya saç vidası ile bağlanır.
Metal
kaplama, lojeronlara, balkhedlere ve diğer yapısal elemanlara
perçinlenir. Gövde genellikle kısım kısım inşa edilir. Küçük
uçaklarda gövde genellikle iki veya üç parça olarak inşa
edilirken büyük uçaklarda altı yedi parça olarak inşa
edilir.
Uçağın
gövdesine bulunan çeşitli sistem ve aletlere ulaşmak için
birçok giriş kapısı, gövde paneli, iniş takımları
yuvaları ve çeşitli kapaklar bulunur.
b)
kafes-kiriş gövde yapısı: Daha çok hafif
uçaklarda kullanılmaktadır. Kafes-kiriş yapıların esas
elemanları çubuklardır. Çubukların mafsallı bağlantılarla
birbirine bağlanmış olsalar bile bunların analizinde mafsallı
bağlantı olarak kabul edilmesi, analizde kabul edilebilir
hatalar verir.
Pratik
olarak çubukların çekme ve basınç kuvvetleri taşıdığı
farz edilir. genellikle dairesel kesitli, köşebent
profillerden seçilir. Basınca çalışan çubukların
profilleri burkulmaya karşı koyacak şekilde seçilir. Boru şeklindeki
çubuk elemanlar özel birleştirme parçaları ile veya
kaynakla birbirine bağlanır.
Helikopter
gövde yapıları:
Sabit
kanatlı uçak gövdeleri gibi helikopter gövdeleri de kaynak
edilmiş kafes kirişlerden, monokok konstrüksiyon veya yarı-monokok
konstrüksiyon şeklinde imal edilir. Gövdenin dış görünüşü
uçaklardan oldukça farklı olmasına rağmen bir çok helikopter
gövdesi sabit kanatlı uçakların gövdesinde kullanılan
elemanların benzerleri kullanılır. Örneğin bir çok
helikopterde gövdeyi düşey olarak kavrayan balkhed, kaburga ve
halkalar kullanılır. Günümüzde yüksek hızlı
helikopterlerin gövde görünüşleri, sürüklemenin mümkün
olduğu kadar düşürülmeye çalışılması nedeni ile akıma
uygun şekiller verilmeye gayret edilir.
Klasik
imal usulünde tipik bir helikopter gövdesi ve kuyruk bumu alüminyum
balkhedlere, lonjeronlara ve takviyelere perçinlenmiş gerilmeli
düz veya kanallı kaplamadan oluşur. Yangın duvarı ve motor kısmı
genellikle paslanmaz çelikten yapılır. Normalde kuyruk bumu alüminyum
balkhedler, ekstruzyon lonjeronlar, kaplama panelleri veya
kaynaklanmış çelik tüplerden yarı-monokok olarak inşa
edilir. Günümüzde daha hafif ve korozyona mukavim helikopter gövdelerini
yapmak üzere kompozit yapılar kullanılmaya başlanmıştır.
Avcı
uçaklarının gövdeleri:
Avcı
uçaklarının gövdeleri amaçlandığı görevi yerine getirecek
motorları, yakıtı, aviyonikleri, silah sistemlerini içine
alacak şekilde en küçük hacimde yapılır. Belirli bir motoru
veya motorları faydalı ağırlığı, kokpiti, teçhizatı, yakıtı
içine alacak gövdenin dış görünüşü, çeşitli şekillerde
seçilebilir. Bunlardan bir tanesi hava üstünlüğü sağlayacak
olan aerodinamik ve performans şartlarını sağlar.
Gövdenin
şeklini etkileyen kısımlar motor/motorlar, kanatlar, kanat-gövde
aerodinamik girişimi önemlidir, hava alıkları, silah
sistemleridir.
Uçak
gövdeleri:
Ana
karakteristikleri:
-
Belirli
bir mesafeye taşınacak paralı ağırlığı veya faydalı ağırlığı
içine alan bir kabuk yapı teşkil eder. Gövde, paralı ağırlığı
alçak basınca, şiddetli rüzgara, soğuk ve sıcak gibi
iklimsel tesirlere karşı koruduğu gibi gürültüye karşıda
korur.
-
Uçakta
kokpiti barındıracak en uygun yer gövdedir. Bunun da en işlevli
kısmı burundur.
-
Gövde,
kanadın, kuyruğun bazen de motorlar gibi belli başlı kısımların
bağlandığı esas yapı olarak düşünülür. Bazı uçaklarda
özellikle kuyruk ve motorlar, kuyruk bumu ve kanat gibi diğer
kısımlarda bağlanır. Avcı uçaklarında ise gövde özellikle
motorları içine alır.
-
Yakıt
ve/veya iniş takımları ile uçak sistemleri olan hidrolik
teçhizat, uçuş donanımları, elektriksel sistemler, silah
sistemleri ve yedek güç sistemleri genellikle gövdeye bağlanır.
Yukarıda
belirtilen karakteristikleri taşıyan fakat aerodinamik bakımdan
çeşitli farklılıklar gösteren çeşitli gövde şekilleri düşünülebilir.
Bunlardan biri diğerine nazaran daha iyidir, bunun
belirlenmesinde uçağın, kanat kuyruk, motor gibi diğer kısımlarının
etkisini göz önünde bulundurmak gerek.
Ses
altı hızlarda sıfır taşımadaki sürüklemenin % 20-40' ını
gövde sürüklemesi oluşturacağından gövdenin sürüklemesini
mümkün olduğu kadar azaltmak gerekir. Gövde anahatlarındaki
keskin değişimlerden mümkün olduğu kadar kaçınılmalıdır.
Ulaşım
uçaklarında, sesaltı hızlarda, belirli bir dinamik basınçtaki
sürükleme esas olarak gövdenin şekli ve ıslak (akışkanın
temas ettiği) alanla ilgilidir. Gövde çapı gerektiğinden %10
daha fazla tutulan bir uçakta toplam sürükleme %1,5-3' lük bir
artış gösterir. Bu durum belirli bir menzil için fazla yakıt
veya daha fazla kalkış ağırlığı anlamına gelir. En düşük
sürüklemeyi elde etmek için sarf edilecek gayreti uçağın işleme
şekli belirler. Yıllık kullanım şekline bağlı olarak düşük
hızlı bir yük uçağında kolay ulaşılabilir bir arka kapı
imkanı veren bir gövde şekli iyi bir aerodinamik şekle tercih
edilebilir. Avcı uçaklarında gövde sürüklemesi az ve arzu
edilen sistemleri içine alan ve düşük hacimde genellikle en
hafif ve en az maliyetli yapıdır.
Gövde
yapısı yeterli mukavemet, rijitlik ve hafiflikte olmalıdır.
Belirli bir faydalı ömre sahip ve kolay yükleme, boşaltma ve
bakım imkanı verilmiş olmalıdır. 3000 m' den daha yüksek
irtifalarda uçan uçak gövdelerindeki yolcu kabinleri basınçlandırıldığından,
dizayn safhasında, yorulma arızalarını önlemek için kaplama
gerilmelerinin müsaade edilebilir en yüksek değerin biraz altında
tutulması tercih edilir. Basınçlandırılmış kabinlerde
mukavemet bakımından dairesel veya daire parçalarından oluşan
kesitler tercih edilir.
Gövde
yalnızca kuyruğu taşımayıp aynı zamanda bunun düzenlenmesini
de etkiler. Gövdenin yunuslama ve yalpa momentlerine kararsızlık
katkısı, kuyruk yüzeylerinin kararlılık katkıları ile
giderilir. Bu daha çok uçuş hızlarına bağlı olarak gövdenin
kuyruk uzantısı uzunluğuna bağlıdır.
Bir
uçak gövdesi mümkün olduğu kadar küçük, derli toplu olmalıdır.
Gövdeyi derli toplu yaparken yolcularyn rahatsız olacağı sıkıntılı
bir durum yaratmaktan da kaçınılmış olunması gerekir. Avcı
uçaklarında gövde hacmini azaltmak isterken silah ve yakıt
sistemlerinin bir kısmı asılı şekilde gövde ve kanatlara bağlanır,
fakat bu takıların uçağın aerodinamik düzgünlüğünü
bozacağı unutulmamalıdır.
Ulaşım
uçaklarında gövdenin orta kısmının silindirik yapılmasında
başta gelen sebepler şunlardır.
-
Yapısal
dizaynda ve imalatta büyük bir basitlik sağlamak.
-
Az
bir yer kaybı ile uygun bir iç düzenleme elde etmek.
-
İleride
gövdenin uzatılabilme imkanı yaratmak.
-
Koltuk
düzenlemesinde esneklik yaratmak.
Uçağın
gövdesi uzatıldığında kuyruk yüzeylerinin alanları azaltılır
fakat gövdenin kuyruk kısmının uzun tutulması narinliğin
artmasına ve gövde yapısında özel bir tedbir alınması
halinde rijitliğin yetersiz kalmasına sebep olabilir.
Gövde
uzunluğunun karakteristik gövde genişliğine, silindirik gövdelerde
gövde çapına oranyna NARİNLİK ORANI denir.
İki kişilik bir eğitim veya turizm uçağında kokpitin yan
yana veya arka arkaya düzenlenmiş olması halinde narinlik oranı
6 ila 8 arasında değişir. Planörlerde belirli bir kokpit şekline
göre minimum sürükleme yaratacak bir gövde kesiti seçilir ve
narinlik oranı 2,5- 3' dür. Süpersonik hızlar için dizayn
edilmiş yolcu uçaklarında bu değer 20' ye kadar çıkar.
Havayolu
ve genel havacılık uçaklarının gövdeleri:
Konforun
ve paralı ağırlık yoğunluğunun önemi:
Yolcu
uçaklarında yolcuların oturma durumları çeşitli kriterlere göre
kararlaştırılmasına rağmen sağlaması gereken asgari şartlar
bulunur. Konfor şartı genel olarak şu hususlara bağlıdır:
-
Koltuk
şekli ve bunların düzenlenmesi: bu özellik koltuğun
ayarlanabilirliği ve uygun yolcu ayak yeri imkanı ile
ilgilidir
-
Yolcuya
kabin içinde hareket imkanı verebilmek
-
Kabin
içinde yaratılan estetik uyum, özellikle sınırlı
boyutlar dahilinde ferahlık duygusu yaratabilmek
-
Kabindeki
iklim: sıcaklık, nem, hava ceryanı ve ayarlanabilir temiz
hava besleme imkanı. Tırmanma ve alçalma sırasında basınç
değişimlerini kabul edilebilir sınırlar içerisinde
tutabilme
-
Gövdedeki
uçuş ve iniş sırasındaki uçuş yörüngesine dik
ivmelerin ve yalpa ivmelerinin şiddetli hava şartları gibi
dış etkenler yanında kanat dizaynı ve gövdenin yapısal
esnekliği ile etkilenir
-
Kabindeki
gürültü ve akustik
-
Tırmanma
ve alçalma sırasında uçağın tavrı
-
Seyahat
süresi
-
Tuvaletlerin,
yıkanma yerlerinin varsa dinlenme yerlerin sayısı, kullanışlığı
-
Hostes
servisi, ağırlama, ikram servisi vb.
Yolcu
başına düşen hacim ; konfor ve ortalama yolculuk süresi ile
ilgilidir. Uçaklar kara ulaşım vasıtaları olan metro, özel
araba, uzun mesafe otobüsleri ile karşılaştırıldığında
mevkisine bağlı olmakla birlikte yolcu başına daha fazla hacim
ayrılır. 11 000 kg' dan daha fazla kalkış ağırlığındaki uçaklarda
yük yoğunluğunun fazlaca değişmediği istatistiklerden çıkarılabilir.
Bu değer 70-90 kg/m3 arasında oynar. Yaklaşık 11
000 kg' lık kısa menzilli uçaklarda yük yoğunluğu 20-800
kg/m3 arasındadır.
Kabin
dizaynı:
-
gövde
kesiti: gövde kesiti
belirlenirken atılan ilk adım kesite yerleştirilecek koltuk
sayısının belirlenmesidir. Yolcu uçakları yeri geldiğinde
yük taşımak içinde kullanılabileceği düşünülerek
koltukların çıkarılıp yük taşıma şekline
getirilebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. FAR
25-817 her bir taraftan koridora açılan koltuk sayısı üç
ile sınırlıdır. Buna göre eğer bir sıraya altıdan
fazla koltuk konulması düşünülmekte ise en az iki koridor
yerleştirilir. Koridor sayısı ve genişliği konfora bağlı
olarak da değişir. Koridorda yolcuların başlarını tavana
çarpmadan geçebilecekleri bir yüksekliğe ihtiyaçları
vardır. Basınçlandırılmış kabinlerde genellikle
kesitler dairesel veya daire parçası şeklindedir. Kabin dış
çapı yapı, izolasyon ve dekorasyon için her bir tarafa 10
cm' lik bir duvar kalınlıkları eklenerek bulunur.
koltuk
sayısı
|
koridor
genişliği
|
koltuk
arası
|
10
veya daha az
|
305
mm
|
381
mm
|
11
ila 19
|
305
mm
|
508
mm
|
20
veya daha çok
|
381
mm
|
508
mm
|