geldim, gördüm, yazdım ...
*

 
YOKSA BENDEKİ ÇOCUK DA BÖYLE ÇARESİZ KALACAK ...
18 Şubat 2005

 

Fotoğraf: Reha BİLİR

 

Artık bir kardeşim daha var!

Bir arkadaşımın tavsiyesiyle ziyaret ettiğim kardesinisec.com adlı sitede Mardin'den 9 yaşındaki Ümit AYKAL'ı kendime kardeş seçtim ...

Bu konuda herkesin birşeyler yapmak isteyeceğini düşünüyorum ...

Sitede de bahsedildiği gibi amaç sadece para, pul değil ...

Paylaşım, ilgi, sevgi ... Bunlar yeterli ...

Yoksa onlar da çaresiz kalacaklar ...

Diğer birçok çocuk gibi ...


BU İŞ ZOR, ÇOK ZOR YONCA ...
22 Ocak 2005

Sabahın 6'sı yatağa girdiğiniz saat yerine uyandığınız saat olmuşsa,
arkadaşlarınız, beraber olmak-ayrılmak yerine evlenip-boşanıyorlarsa,
kot ve tişört artık giyinmek sayılmıyorsa,
yemek ve film bir gecenin başlangıcı yerine tüm gece programı olmuşsa,
artık en sevdiğiniz mekanın kapanış saatini bilmiyorsanız,
sadece öğlen yemeklerinde ayaküstü yiyorsanız,
eczaneye, aspirin veya mide ilacı almak yerine prezervatif ya da gebelik testi için gidiyorsanız,

akrabalarınız sizin yanınızda pis fıkralar anlatmaktan artık çekinmiyorsa,
2 ay sonra yapacaklarınızın planını şimdi yapıyorsanız,
evinizdeki bitkiler artık ölmüyorsa,
evinizin temizliği arabanızın temizliğinden daha önemli olduysa,
yan dairedeki çocuklar gürültü yapıyor diye polisi arayan siz oluyorsanız,

bayramda büyüklerin elini öptüğünüzde para almıyorsanız,
kar yağdığında dışarıda kartopu oynamak için tereddüt ediyorsanız,
evinize arkadaşlarınızın düğün davetiyeleri gelmeye başlamışsa,
ve artık doğumgününüzde yaşınızın arttığına sevinmiyorsanız

büyümüşsünüz demektir ...

Olduk 26, hadi hayırlısı ...


BU İŞ ZOR, ÇOK ZOR YONCA ...
7 Ocak 2005

bu iş zor, çok zor yonca
çünkü gülmeyi unutunca
taş yüreklerde kilitli duygular
kapılar açılmayınca

bu iş zor, çok zor yonca
çünkü bizler istemeyince
en çok bağıran en doğru sayılır
insanlar işitmeyince

bu iş zor, çok zor yonca
çünkü sevmeyi bilmeyince
bahar gelir, farkedilmez olur
insanlar görmeyince

bu iş zor, çok zor yonca
çünkü bizler duymayınca
birinin eli herkesin cebinde
insanlar umursamayınca

Bülent ORTAÇGİL


ÇALINMASIN SÖYLENMESİN, SEN BENİM ŞARKILARIMSIN ...
5 Ocak 2005

Kardeş site macbesiktas.com üşenmedi, Beşiktaş tribünlerinin dillerden düşürmediği tezahüratları araştırdı ...

Formayı giymeler, atkıyı bereyi almalar, dolmuşa binip stada gitmeler, maç öncesi bozuk paralarla çekirdek, simit almalar, köfte ekmeğin kokusuna dayanamamalar, itiş kakış tribüne girmeler ve kalpten gelen büyük güçle 90 dakika takımı desteklemeler ...

İşte bu duygularla maça gidip tribünde hep beraber büyük bir coşkuyla söylenen tezahüratların hikayesi burada ...


BANA AİT ÇİZGİLER DİKKAT ET SİLİNMESİN ...
28 Aralık 2004

2004 bitiyor ...

Yeni yıla girmeye hazırlanırken 1 yıl içerisinde ne gibi olaylara şahitlik ettik?

Neleri unuttuk, neleri unutmadık?

Hepsi burada! "Fotoğraflarla 2004" çalışmasında!

İndirmek için tıklayın ...


İŞİMDEYİM GÜCÜMDEYİM ...
23 Aralık 2004

Arkadaşlar diyor ki; "sen bize Kim Demiş, Ne Demiş'leri, Severim'leri, Memleketimden İnsan Manzaraları'nı gönderiyorsun, ama bunları Akıl Defteri'ne yazmakta tembellik ediyorsun" ...

Ben de üşenmedim ve bu 3 bölümü son haline getirdim, büyük arşiv aşağıda ...

Kim Demiş, Ne Demiş ...
Memleketimden İnsan Manzaraları ...

Severim ...

Bunları yaparken Gönderilmiş Mektuplar'a da bir el attım ...

Gönderilmiş Mektuplar ...

Akıl Defteri'ni takibe devam ...


SEN NEYMİŞSİN BE ABİ! ...
19 Aralık 2004

Dünyanın en "büyük" adamlarının mücadelesi için oy verme işlemi başladı ...

20 Şubat 2005 tarihinde Denver'da düzenlenecek olan NBA All-Star 2005 için bizim çocuklar da aday ...

12 Dev Adam'lardan üç tanesi;
Hido, Memo ve İbo elele verip hep beraber NBA'e kapağı atınca oy işlemleri için hazırlanan sayfayı Türkçe hazırlamayı da düşünmüş nba.com ...

NBA All-Star 2005 töreninde görmek istediğiniz basketbolcuları şuraya tıklayarak seçebilirsiniz ...


AŞIKSAN VUR SAZA, ŞOFÖRSEN BAS GAZA ...
17 Aralık 2004

19-21 Ağustos 2005 tarihlerinde bir ilk gerçekleşecek, Türkiye Grand Prix'i büyük bir gürültüyle İstanbul'da başlayacak ...

Bu büyük yarışın biletleri bugünden satışa çıktı. İşte burada ...

"Benim kulağımın pasını ancak F1 aracının motor sesi siler" diyenlere duyrulur ...


HAYALİMDEKİ RESİM ...
13 Aralık 2004

Kardeş site macbesiktas.com yayında!

Kutlu olsun!


BİR BULANIK FİLM SANKİ SENLE DOLU DAKİKALAR ...
7 Aralık 2004

"Daha önce yaşadığınız günlerden birisini seçme ve aynı şekilde yaşama hakkı kazansanız, hangi günü yeniden yaşamak isterdiniz?" diye sordu Düş Hekimi bize ...

Bu biricik, paha biçilmez hakkımızı nasıl kullanacağımızı; hangi dönemin, hangi yitirilmiş, hangi avuçlarımızdan kayıp gidivermiş ve bir daha kendisinden haber alınamamış gününü seçeceğimizi sordu yeniden yaşamak için ...

Biz de o günü anlattık ...


HAYAT DEDİĞİN NE Kİ, HİKAYELERDEN İBARET ...
4 Aralık 2004

SEVERİM ...
Yemek yediğim tabağımı son olarak ekmekle iyice sıyırdıktan sonra anneme dönerek "bak yıkamana gerek kalmadı" demeyi ...

SEVERİM ...
Yeni aldığım elbisenin başkaları tarafından beğenilme sözleriyle, benim alış sebebinin örtüşmesi sonucu duyduğum gururu ...

SEVERİM ...
Dışarıda yolda yorgun ve mutsuzken, önümden yürüyen bayanın kucağındaki bebeğin aniden gülümseyerek, günün
tüm yorgunluğunu unutturmasını ...

SEVERİM ...
Tiyatro oyununun son sahnesinde selamlayan oyuncular için ayakta alkış için ilk ayağa kalkan kişi olmayı ve bu hareketimle kitleye örnek olmayı ...

SEVERİM ...
İnönü Stadı'nda gol sonrası anonsla ismi 30000 kişi tarafından dile getirilen futbolcunun başlama vuruşu sonrası attığı inançlı ve kendine güvenli deparı seyretmeyi ...

Severim'lerini bizimle paylaşan Can Tertip Murat AKYÜREK'e teşekkürler ...

Mühim Bilgi: "Severim" yıllar önce Leman Dergisi'nde Metin FİDAN'ın "Ayrıntılar" adlı köşesinde yer verdiği bir bölümdür. Bendeniz kendisine o dönemde Severim'ler gönderirdim, bu alışkanlık o zamanlardan kalma ...

"Teklif Var, Israr Yok" Olayı: Severim'lerinizi  bana gönderin, her Pazartesi Defter'de yayınlayayım ...


SÖZ VERMİŞTİN BANA, YANIBAŞIMDA YAŞLANMAYA ...
4 Aralık 2004

Akıl Defteri'nin İnce İnce İnceefe adlı köşesi uzun zamandır sessiz. Oradaki abi bize sürekli "bi müsade et, hazırlıyorum" diyor ama elini çabuk tutmuyor bu konuda ...

Her zaman, her yerde, her insanla muhabbet kurabilme yeteneğine sahip güzel insan Yusuf İNCEEFE ile birlikte çok sıkı bir projemiz var. "İnce" hikayeler kısa zamanda başlangıçta planlanan halinden çok daha zengin biçimde sizlerle bulaşacak. Söz veriyoruz ...


BİR SİNEMANIN ÖNÜNDEYİM, SİYAH BEYAZ BİR FİLM VARMIŞ ...
29 Kasım 2004

Arkadaşlar soruyor "ne menem bir şey bu ADSL?" diye ...

Detaylı bilgi şurada ve şurada ...

"ADSL abonesi oldum, ama nimetlerinden nasıl yararlanacağım, internetten nasıl dosya indireceğim?" diyenler için aşağıdaki programlar şiddetle tavsiye edilir:

Ares Lite Edition »
Ağrısız, sızısız dosya indirme programı

DivX Türk »
Film veritabanı programı

Programlarla ilgili sorularınız için bana yazabilirsiniz ...

Sanal alemde yolunuz açık olsun ...


BÜYÜSÜN İSTERDİM IŞIĞIN RENGİ ...
27 Kasım 2004

Babası bir hapishanede mahkumdu küçük kızın. Fırsat bulduğu her haftasonu
babasını ziyaret için annesiyle birlikte hapishaneye gidiyordu. Yine bir ziyarete giderken babası için çizdiği resmi yanında yanında götürdü küçük kız, ancak hapishane kurallarına göre özgürlüğü çağrıştıran her türlü şeyin mahkumlara verilmesi yasaktı. Bu sebeple kağıda çizdiği kuş resmini kabul etmemişler ve oracıkta yırtmışlardı ...

Çok üzülmüştü küçük kız. Babasına söyledi bunu, o da "üzülme kızım, yine çizersin; bu sefer çizdiklerine dikkat edersin olur mu?" diyerek kızını teselli etti.

Küçük kız diğer ziyaretinde babasına yeni bir resim çizip götürdü. Bu sefer kuş yerine bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti. Babası keyifle resme baktı ve sordu: "Ne güzel bir ağaç bu! Peki üzerindeki benekler ne? Portakal mı?

Küçük kız eğilerek babasının kulağına şu sözleri fısıldadı: "Babacığım o benekler ağacın içinde saklanan kuşların gözleri!"


ÇAĞRIŞIMLAR ...
24 Kasım 2004

çok küçük bir yalanı
çok büyük bir orantıda
dinlediniz mi?
çok büyük bir yalanı
çok yalın bir doğrultuda
söylediniz mi?
gecikmiş bir gizleme
birikmiş bir özlemi
sakladınız mı?
gelmeyecek bir gideni
olmayacak bir nedeni
beklediniz mi?
bir gerçeği erken
bir açlığı tokken
anladınız mı?
hep mi hep ölecekmiş gibi
hiç mi hiç ölmeyecekmiş gibi
yaşadınız mı?
yalanı sürmeye
yanlışı görmeye
saklandınız mı?
doğruluğun yönünde
doğruların önünde
aklandınız mı?
ortamsız bir yaşamda
yaşamsız bir ortamda
harcandınız mı?

Özdemir Asaf


HANGİMİZ SENLİ BENLİ, HANGİMİZ SİZLİ BİZLİ? ...
13 Kasım 2004

Yaşam, iki kısımdan oluşur; brüt yaşam - net yaşam.
Brüt yaşam, doğumdan ölüme kadar geçirdiğimiz süredir. Net yaşam ise, kendimizle ve sevdiklerimizle yaşayabildiğimiz, başkasının normallerine uymadığımız, içimizdeki sesi dinlediğimiz ve kendi kanatlarımızla yükselip, çok uzaklara uçabildiğimiz süredir. Lütfen yaşam vergileri kaçırıp, net yaşamınızda, brüt rakamınızı yakalayın.
Net yaşamınızı da sapına kadar harcayın. Bankalarda, buzdolaplarında, sandıklarda saklamayın. Devretmeyin, ödünç vermeyin, ertelemeyin.
Sıfır kilometre kanatlarınız, bomboş bir bordroyla, arkanızda, bu denizleri, bulutları, ağaçları, müzikleri, aşkları, dostlukları, kavgaları, gözyaşlarını, o güzelim güneşi, kedileri, kuşları, balıkları, dağları, fotoğrafları, Antep işi lahmacunu, damardan tuzlamayı bırakarak çekip gidivermeyin.
Başka cennet yok. Cennet burada, içinizde, yanınızda, az ötenizde.
Hoparlörde, kağıtta, bisikletin pedalında, pabucunuzun altında, sırtınızdaki çantada, termosta, küt küt ölünceye kadar atacak kalbinizin tam ortasında.
Yalçın ERGİR / Düş Hekimi


BÜYÜK OLMAK ...
10 Kasım 2004

Büyük olmak için hiç kimseye iltifat etmeyeceksin;
hiç kimseyi aldatmayacaksın.
Ülke için gerçek amaç ne ise onu görecek,
o hedefe yürüyeceksin.
Herkes senin aleyhinde bulunacaktır;
herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır,
fakat sen buna karşı direneceksin.
Önüne sonsuz engeller de yığacaklardır.
Kendini büyük değil, küçük, zayıf,

araçsız, hiç sayarak,
kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak,
bu engelleri aşacaksın.
Bundan sonra da sana büyük derlerse,
bunu söyleyenlere güleceksin.
M.Kemal ATATÜRK


SİLİNMİYOR GÖZLERİMDEN O HATIRALAR!
4 Kasım 2004

KRONOLOJİ ...

Temmuz 1998 ...
Scorptronic sayesinde angelfire.com'un web sitesi hizmetleri hakkında bilgi sahibi olunur ...

Eylül 1998 ...
asimptot ve b_eagle vasıtasıyla MS Frontpage programıyla tanışılır ...

Mayıs 1999 ...
PII 350 MHz işlemcisi, 64 MB RAM'i olan ilk bilgisayar Kadıköy Yazıcıoğlu İşhanı'ndan sırtlanır ve eve getirilip kurulur ...

Mayıs 1999 - Eylül 1999 ...
Evde gece gündüz kendi çapında site denemeleri yapılır, ev halkının tepkisi çekilir ...

Kasım 1999 ...
Yapılan amatör siteye ait dosyalar evde telefon hattı olmadığı için okula disketle götürülüp İTÜ Hyperion sunucularına yüklenir ...

Şubat 2000 ...
Eve telefon hattı çektirilir, internete bağlanılır, sağlam faturalar ödenir ...

Haziran 2000 - Eylül 2000 ...
Üniversiteden mezun olunur, o yaz staj davası da olmadığından boş vakitler bilgisayar başında geçirilir, web tasarım hakkında sayısız numara keşfedilir ...

Şubat 2001 ...
erdemetal.8m.com - El Emeği, Göz Nuru
yayın hayatına başlar ...

Haziran 2001 ...
Uzun uğraşlar sonucunda biriktirilen parayla Creative Webcam Go Plus dijital fotoğraf makinesi alınır, dağ taş kuş böcek çekilir, fotoğraflar siteye eklenir ...

Aralık 2001 ...
Yüksek lisansa başlanır, okul yurduna çıkılır, yurttaki 7/24 internetten maksimum ölçüde faydalanılır ...

Ocak 2002 - Şubat 2003 ...
Bıkmadan, yorulmadan, üşenmeden yazılar yazılır, güncelleme yapılır ...

Nisan 2003 ...
Gaza gelinir ve geçmişte yapılan çalışmalar Akıl Defteri'nde toplanır ...

Ağustos 2003 ...
Askere gidilir, site 6 ay süreyle öksüz kalır ...

Şubat 2004 ...
Teskere alınır, memlekete dönülür, çalışmalara ufak ufak yeniden başlanır ...

Nisan 2004 ...
İş hayatına giriş yapılır, kısıtlı zaman ve azalan sosyal hayat nedeniyle daha kolay güncelleme yapılabilecek Aşklar Gerçek, Filmler Yalan serisi başlatılır ...

Haziran 2004 ...
P4 2,4 GHz işlemcisi, 256 MB RAM'i olan yeni bilgisayar eve giriş yapar, ilk göz ağrısı bilgisayar arkadaşın evinin yolunu tutar ...

Temmuz 2004 ...
Uzun ısrarlar sonucunda eve ADSL bağlatılır ...

Ağustos 2004 ...
Uzun zamandır dostlardan alınan "o yazıyı kaybettim bir daha yollasana, gönderdiğin elektronik postaları bir yerde depolasana" türünden ısrarlara karşı koyamaz hale gelinir ve Gönderilmiş Mektuplar hazırlanır ...

Ekim 2004 ...
Akıl Defteri'nin hayata kattığı anlamın ne kadar büyük olduğu yeniden anlaşılır ve Defter'e yazmaya tekrar başlanır ...

Kasım 2004 ...
Büyük düş gerçek olur ve Akıl Defteri'nin sanal alemde daha afilli bir adrese sahip olması için akildefteri.net adresi satın alınır. Olay tüm "sevecen" camiasına duyrulur, site sahibinin havasından yanına yaklaşılmaz ...

Son Güncelleme:
18 Şubat 2005 00:04

 



-

-

» Küçük! şeyler
-
-

»
Eski yapraklar
-
-

» Şiir ve Sinema
-
-

» Benden Size
-
-

» Akla Ziyan Sözler
-
-

» Eşi benzeri yok
-
-

» Siyah Beyaz
-
-

» Yusuf İnceefe
yazdı
-
-

» Tabanlara kuvvet
-
-

» Çayır çimen
geze geze
-
-

» Unutulmayacak
-
-

» Kimler geldi,
kimler geçti
-
-

» Ünlülerle beraber
-
-

» Galata Kulesi'nden
şehre bakış
-
-

» Askerlik öncesi
veda mesajı
-
-

» Gidişhat
-
-

» Gelişim
-
-
ve dahası ...

Çok Yakında!
--


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


erdemetal ©2001-2005