GENÇLİK ÜZERİNE BİR KAÇ SÖZ
GENÇLİK NEREDEN BAKMALI
Ülkemizde gençlik
her zaman hak ettiği yeri temsil etmiş ancak gençliğin
gerekleri onlara yaptırılmamıştır. Zaman zaman gençliğin
büyük bir kesimi bunu tepkiyle karşılamıştır. Bu
tepkiler bazen daha geniş gençlik yığınlarını
harekete geçirmiş, bazen de yolunu tıkamıştır.Gönül
isterdi ki gençlik sürekli toplumun aktivitesini
elinde tutsun, fakat bunu yapabilmesi için gençlik, özelliklerini
iyi tanımlamalı, onları bilinçli ve akılcı bir
kanala akıtmalıdır. Öyle ki gençliği yalnızca yaş
ile sınırladığınızda, haklılığınız da
biyolojik sınırlılıkta kalmak zorundadır.Oysa gençlik
yalnızca biyolojik olmadığı gibi toplumun kafaca genç
olmasıyla da sıkı sıkıya bağlıdır.
Toplumsal gençlikten
ne anlarız?
1)Gençlik
tek boyutlu mu yoksa çok boyutlu mu olmalı?
2)Gençlik kuşak
farklarını nasıl algılamalı?
3)Gençlik
sorumluluk ve görev olgusuna nasıl bakmalı?
4)Gençliğin
biyolojik olarak aktivitesiyle görevlerini nasıl örtüştürmeli?
5)Gençlik sosyal
çevresini algılamada nasıl bir duruş içinde olmalı?
İşçi
ve emekçilerin bakış açısıyla "gençlik
yaşta değil baştadır" özdeyişinde anlamını
bulan yeni olan, yenilenmeye dönük gelişmelere açık
olan herkes gençtir.Eskiye takılıp kalan artık
aktivitesini kaybetmeye başlıyor ve yaşlılık
belirtileri yüze çıkıyor demektir.Çünkü yaşlılık
durağanlaşmak ve üretimden düşmeyi tanımlar.Onun için
canlıların hücrelerinin kofulları arttığı oranda
biyolojik olarak yaşlılığından söz edilir.O halde
toplumsal olarak ta yeniye, yeniliğe karşı diretmeye
başladığında, insanın yaşlandığından söz etmek
örtüşmektedir. Bu arada yeniliklere kategoriler oluşturup,
kendi alışkanlıklarını veya kalıplarını yenilik
diye zorlamakta bir başka yaşlılık belirtisidir. Böylesi
durumlarda yakın geçmişteki bir yeniliğin güncelleşmesinden
korkup, hala zoraki yenilik diye diretenler de artık yaşlanmaya
başlamıştır demektir.Dolayısıyla, toplumsal gençlikte
biyolojik yaş geçerli olmaz. Bizim birincil çabamız
biyolojik olarak yaşları gençlik yaşı sınırı altında
olanların toplumsal olarak ta genç kalmalarını sağlamaktır.Bu
yaş sınırı üzerindekilerin de toplumsal olarak gençliklerini
sürdürebileceklerini bilmek, bunların sayısını artırmaktır.
1)Gençlik
çok boyutlu olmalıdır.Özellikle biyolojik gençlik
kategorisi içinde olanlar için daha da önemsenmelidir.
Çünkü onlar bir yandan kendi kişiliklerini yapılandırırlarken
diğer yandan geri toplum kuralları ile yetiştirilmek
için bir baskı altındadırlar. Burada çok yönlü işlevsellik
gündeme gelmektedir. Bilinen ve doğruluğu ispatlanmış
kuralları reddetmemek ve yeniliklerle motiflendirmektir.
Genellikle çatışmalar bu aşamada olagelmektedir. Çoğunlukla
yeniliklerle örtüşenler değil de örtüşmeyenler seçilmekte
ve zamanla üst üste gelip içinden çıkılmaz bir
kaos oluştu-
rulmaktadır.Gençliğin dikkat etmesi gereken en önemli
nokta budur.Başka bir yazıda bunları ayrıntılı
olarak inceleyeceğiz.
2)Kuşak farkları, sürekli değişim sürecine ayak
uyduramamak, pek tabii paralel olarak ta çocuğunun(dolayısıyla
gençliğin) rehbersiz kalması ve raslantısal bir yapının
oluşmasıdır.
Devam edecek.
|