Bir
yakarış
Ey,
varlığı canlarımızın cânı, nûru gözlerimizin ziyası Yüce
Varlık! Sen tenlerimize can vermeseydin, bizim çamurdan, balçıktan
ne farkımız olurdu.! Sen gözlerimize ziya çalmasaydın, kâinatları,
eşyayı nasıl değerlendirebilir ve Seni nasıl bilebilirdik.! Sen
bizi önce taştan-topraktan, sonra da iman ve mârifet bahşederek iki
kez var ettin. Sana kâinatın zerreleri adedince hamd ü senâda
bulunsak, yine de hakkıyla şükür vazifesini yerine getirmiş sayılamayız..
Ey,
her zaman güzellikler izhar edip çirkinlikleri örten ve en çirkin görünen
şeyleri dahi izâfî güzelliklerle bezeyen Güzeller Güzeli! Gönüllerimizi
güzellik duygularıyla mamur kıl ve bize her zaman güzel kalmanın
yollarını göster!
Ey,
günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen cezalandırmayan, haddini
bilmezlerin ayıplarını görmezlikten gelerek onlara manevî
kirlerinden arınma fırsatları veren Merhametliler Merhametlisi! Bizi
günahlarla, hatalarla kirlenmekten koru; kirlendiğimizde de mağfiret
ve merhametini bizden esirgeme! Biz, Senin var etmenle var olduk ve
Senin lütuflarınla ayaktayız. Her zaman Senin cömertliğini
soluklamakta ve Senin ihsanlarını yudumlamaktayız. Dimağlarımıza
aydınlık veren Sen; gönüllerimizi iman zevkiyle mamur kılan da
Sensin. Akıl Seni buluncaya kadar şaşkınlıklar içinde bocalayıp
duruyor, nefis de bâğîlikler peşinde koşturuyordu. Aklı rehber
haline getiren Sen, nefsin arzularını frenleyip, ona itminan ufkunu gösteren
de Sensin.. Senin lütuflarınla kendimizi bulduk ve şurada-burada zayi
olup gitmekten kurtulduk.
Gönüllerimiz
Senin mârifetinle itminana erip oturaklaştı.. düşüncelerimiz Sana
teslim olmakla öldürücü hafakanlardan sıyrılabildi. Bizler hemen
hepimiz, ellerimiz Senin kapının tokmağında boynu bükük
dilencileriz -Allah, bu dilenciliği sonsuza kadar devam ettirsin-.
Dualarımızla Seni mırıldanıyor, içlerimizi çekiyor ve vereceğin
cevabı bekliyoruz. Bugüne kadar Senden başka bizi duyan, yüzümüze
bakan ve şefkatle başımızı okşayan olmadı. Ne bulduk, ne gördükse
Sende bulduk, Sende gördük ve Sana inancımız sayesinde hayretten,
dehşetten, gurbetten ve yalnızlıktan kurtulduk. Bütün benliğimizle
son bir kere daha Sana yöneliyor, af ve afiyet dileniyoruz.
Kalb
katılığından, gafletten, başkalarına bâr olmaktan, aşağılıktan,
aşağılanmaktan, miskinlikten; cehaletten ve faydasız bilgiden; ürpermeyen
gönülden, doyma bilmeyen nefisten, kabul edilmeyen duadan;
nimetlerinin zeval bulmasından, lütuflarının değişip başkalaşmasından;
ansızın bastıran azabından, gelip çatan gazabından Sana sığınıyoruz.
Senden her zaman, yalvaran diller, haşyetle ürperen gönüller
istiyoruz. Tövbelerimizi kabul buyur, bizi günahlardan arındır, dua
ve isteklerimize cevaplar lütfüyle! Delil ve burhanlarımızı hedefine yönlendir,
kalplerimizin ufkunu aç, dilimizi doğruluğa bağla
ve gönül kirlerimizi temizle! Allahım, Senden her işimizde sebat,
Kur'ân yolunda kararlılık ve nimetlerine karşı da duyarlılık
hissi bekliyoruz. Kapına yönelenleri boş çevirme, itaatte
bulunanlara bol bol karşılık ver, Sana baş kaldıranlara da doğru
yolu göster.. muzdariplerin dualarını icabetle taçlandır, sıkıntıda
bulunanları lütfunla şâd eyle, hasta ruhlara hususi muamelede bulun,
küfür ve ilhad içinde bocalayanlara da nurunu göster; göster de
kalmasın hiçbir yanda muzlim bir nokta.
***MFG***
|