1- Mobil iletişim nedir?
Mobil haberleşme cep telefonlarıyla kurulan iletişimdir. Bunun
için gereken alt yapı ise, yeterli sayıda baz istasyonunun
oluşturduğu telsiz ağıdır. Bu istasyonlar alıcı ve verici
görevi üstlenirler: Gelen konuşmaları mobil telefona gönderir,
oradan geri gönderilen cevaplarıysa telsiz ağına geri gönderirler.
Mobil telefonların kapsama alanı birkaç kilometre ile sınırlı
olduğundan alanı genişletebilm ek için pek çok baz istasyonuna
ihtiyaç vardır.
İlk mobil telsiz ağları (A,B ve C ağı) analogdu. Ancak analog
sinyalleri göndermek ve almak oldukça zahmetli olduğundan
bu dönemin telefonları ağır ve kullanışsızdı. Bu nedenle ilk
önce araba telefonları kullanılmaya başlandı.
D ve E ağları ile mobil telefonları küçülmeye başladı ve bugünkü
cep boyutuna ulaştı. Dijital teknolojisine geçiş de mobil
ağların kullanım alanını genişletti. Sadece telefon kullanımı
değil, veri transferi de arttı.
2-
Günümüzde hangi mobil telsizi standartları kullanılıyor?
Dünya çapında
yaygınlaşmış olan mobil telsiz standardı GSM’dir (Global System
for Mobile Communication). GSM iki frekans bandı ile çalışır:
konuşmaların cep telefonları üzerinden baz istasyonlarına
taşındığı 890-915 megahertz’lik alt bant ve 935-960 megahertz’lik
karşı yön için kullanılan üst bant.
Her frekans bandında 124 kanal vardır. Her kanal aynı zamanda
maksimum 8 kanal taşıyabilir. Bir baz istasyonunun eş zamanlı
olarak taşıyabildiği maksimum konuşma sayısı yaklaşık 1000.
Ayrıca bazı ağlarda DCS standardı (Digital Cellular System)
kullanılıyor. DCS, GSM ile aynı prensipte çalışır, ancak frekans
bandı 1.8 Gigahertz’tir.
Verilerin transfer edilmesinde GSM ve DCS maksimum 9.6 kilobit/
saniye taşıma kapasiteli farklı veri kanalları kullanıyorlar.
Bir kilobit 1024 bit’e karşılık gelir.
3-
WAP interneti gerçekten mobilleştiriyor mu?
Günümüzde
mobil telsiz haberleşmesi ağırlıklı olarak telefon etmek için
kullanılıyor. Ama giderek artan bir ilgi verilerin de taşınabilmesi
üzerinde yoğunlaşıyor. Verilerin tanışabilmesi imkanı, özellikle
iş dünyasındaki insanların ilgisini çekiyor: Örneğin, yoldayken
cep telefonu üzerinden müşteri veri bankasına erişebiliyor
olma fikri gibi...
İnterneti mobilleştirebilmek için WAP (Wireless Application
Protocol) geliştirildi. WAP cep telefonları mobil telsiz ağı
üzerinden Internet’e girerler. Üzerlerinde bulunan browser
aracılığıyla özel WAP formatında tasarlanmış Internet sayfalarına
girerler. WAP sayfaları küçük bir ekranda görüntülenecek şekilde
oluşturulmuştur.
GSM’in sınırlandırdığı 9.6 kilobit/saniye’lik veri oranı mobil
internetin borsa kuru veya yol planları gibi metin haberlerini
çağırmayı engelliyor. Ayrıca bağlantı fiyatları normal internetin
yaklaşık 10 katı kadar pahalı.
4-
SMS nasıl çalışıyor?
Cep telefonlarıyla
mobil telsiz ağı üzerinden kısa mesajlar (Short Messages/SMS
olarak bilinir) göndermek de veri transferlerinin diğer bir
çeşididir. Burada maksimum 160 işaretten oluşan metin karakterleri
kullanılır.
Telefon görüşmesinden farklı olarak kısa mesajda alıcı ve
gönderen arasında bağlantı kurulmaz. SMS’ler bir merkeze (SMSC,
Short Message Service Center) gönderilir ve cep telefonu alıcısı
telefonunu açtığında ulaştırılır. Service Center’ların veri
havuzunda boğulmaması için her SMS’in belli bir kullanım süresi
vardır: Mesaj belli bir tarihe kadar alınmazsa silinir.
5-
UMTS geleceğin mobil telsiz standardı mı?
Günümüz
mobil telsiz standartlarının takipçisi UMTS (Universal Mobile
Telecommunicatons System) olacak gibi görünüyor. Mesela Alman
hükümeti bunun gerçekleşmesi için her biri 5 megahertz’lik
kapasitede on iki frekans bloğu oluşturarak yaklaşık 100 milyar
mark harcadı.
Bu transfer teknolojisi sayesinde GSM ve DCS’ten farklı olarak
her frekans bandı daha fazla katılımcı destekliyor Ağın yetersiz
kalması durumu gelecekte daha az karşılaşılan bir durum olacak.
Ancak UMTS’in asıl avantajı, oldukça yüksek veri oranı. Bu
teorik olarak saniyede 2 megabit, pratikte ise 384 kilobit.
Bu rakam GSM’den 40 kat, ISDN bağlantısındansa 6 kat daha
fazla.
6-
UMTS ile hangi uygulamalar çalışır?
UMTS’nin
yüksek veri oranı sayesinde geleceğin mobil cihazları çok
farklı uygulamaları destekleyecek. Saf cep telefonları dönemi
bununla kapanıyor. Yüksek veri oranının en büyük avantajı
resim ve sesleri gerçek zamanlı (real time) yani hiçbir zaman
gecikmesi olmadan taşıyabilmesi. Geleceğin cep telefonu kesinlikle
konuşmacıların birbirlerini görebildikleri görüntülü telefon
olacak.
İş dünyasına olan yansıması ise video konferans şeklinde olacak.
Yüksek veri taşıma oranı UMTS kullanıcısına internet erişimini
de sağlayacak -WAP’takinden farklı olarak metin ve multimedia
içeriklerinin kullanılabilmesi.
7-
UMTS standardı ne zaman kullanılmaya başlanacak?
UMTS’nin
popüler olmasına rağmen hala geleceğe ait. Hiç kimse yaygın
UMTS telsiz ağının ve ilk cihazların ne zaman hazır olacağını
bilmiyor. En iyi tahminlere göre bu çalışma temposuyla gerekli
altyapının %25’i 2003’te tamamlanacak ve 2005 sonunda ise
yarısı tamamlanmış olacak.
Bu yatırımları destekleyen pek çok firma 2002 sonuna kadar
ilk UMTS cihazlarının piyasaya çıkmasını ve ağın en azından
pilot bölgeler için hazır olmasını bekliyorlar.
8-
Geleceğin cep telefonları neye benziyor?
Günümüzde
UMTS cihazlarının tasarımları mevcut, üreticiler henüz prototiplerini
duyurmadılar. Eğer bu vizyon gerçeğe dönüşürse cep telefonu
Personal Communicator (kişisel iletişimci) olacak. Bu palmtop
benzeri UMTS mobil telsiz parçası ekli bilgisayar benzeri
bir cihaz.
Bu cihazların basit telefondan evrensel multimedia bilgisayarına
kadar pek çok çeşidi geliştirilecek, ancak hepsinin ortak
özelliği gömlek ceplerine sığacak olması. Görüntülü telefonların
üzerlerine monte edilmiş bir kamera olacak. Cihazın kullanımı
birkaç tuşla halledilecek, çünkü asıl amaç cihazı konuşarak
yönlendirmek. Metin girebilmek için küçük bir kalemle cihazın
ekranı üzerine yazmak yeterli olacak.
9-
GPRS kısaltması ne anlama gelir?
Telsiz
ağ kurulumunun yüksek maliyeti yüzünden UMTS’nin kapsama alanı
planlanmadı. Ancak birkaç alternatif mobil telsiz tekniği
var. GPRS de bu tekniklerden biri.
GPRS “General Packet Radio Service”in kısaltmasıdır ve GSM
ağını kullanır, ancak verileri paket olarak bir veya daha
fazla kanal üzerinden gönderir. Avantajı: Veri oranı 9.6 kilobit/saniyeden
maksimum 160 kilobit/saniyeye çıkar, yani tek bir ISDN bağlantısından
bile 2.5 kat daha fazla. Ayrıca hat kapasitesi veri akışı
gerçekten yapıldığı anda kullanılır. Bu ekonomik kullanım
GPRS müşterilerinin bütün gün online olmasını ancak sadece
transfer ettikleri kadar veri için ödeme yapmaları anlamına
gelir.
10-
Cep telefonlarının yaydığı elektro manyetik tehlikeli mi?
Bu konu
halen tartışılıyor. Henüz Avrupa çapında sınırlayıcı bir maksimum
değer belirlenmiş değil. Ancak UMTS’in GSM standardından daha
tehlikeli olması gibi bir durum asla yok.
GSM mobil telefonları oldukça yüksek bir gönderme performansına
sahip ve o nedenle yaydığı elektromanyetik de o oranda yüksek.
Ancak bugün için elde olan verilere göre tasalanmaya gerek
yok.
Ancak elektronik manyetik yayan cihazların artması bu durumu
değiştirir mi, işte bu bir soru işareti. Risk faktörü olarak
radyo ve televizyon vericileri, mikro dalga fırınlar, mobil
telefonlar, uzaktan kumandalar, televizyonlar ve bilgisayar
monitörlerini sayabiliriz.
|