sahinartan@yahoo.com
Anasayfa
1950'ler
Zamane
Türler
Galeriler
Linkler
Beşeri Durumlar
Cyberman
Atlantis
Giriş Dönem The Dreamer EC'nin Hikayesi
Tavır Comics Code Biyografiler Galeriler
"Comics Code Authority"
çizgiromanlara basılan onay mühürü Amerika'da ifade özgürlüğü anayasa teminatı altındadır. Avrupa ülkelerinde de. Ama Amerika'da, 1954 yılında, UFO'ları bir "olgu" olarak çizgi roman sayfalarına taşıyanlar, hasta babaların çocuklarının katili olabildiği hikayeler yazıp çizenler, bu teminatın dışında görüldüler. 1954'de sektörü oluşturan yayıncılar ve dağıtıcılar, "Comics Code Authority"yi yaratarak "yanlış gidiş"e son verdiler.
1947'den itibaren basında çizgi romanlar aleyhinde giderek yaygınlaşan bir kampanya vardı. İlk kez Saturday Review of Literature'ın 29 Mayıs 1947 tarihli sayısında çizgi romanın okur üzerindeki etkileri üzerine bir tartışma başlatılmış ve Dr. Frederic Wertham, çizgi romanın çocuklar üzerindeki zararlı etkileri üzerine bir makale yazmıştı.

20 Kasım 1954'de Picture Post'ta yayınlanan "The Case That Shook America" başlıklı bir haberle basındaki çizgi roman aleyhtarlığı doruğa ulaştı. Haberde, 12 yaşındaki Howard Lang'in yedi yaşındaki bir çocuğu öldürüşü konu edilmişti. Çocuğun boğazını çakısıyla kesen Lang, "korku ve suç türündeki çizgi romanların bağımlısı" olduğunu "itiraf etmiş", gözaltına alındığında evinde bunlardan tam 26 adet bulunmuştu!

1953'de E.C. ve çizgi roman aleyhtarı kampanyanın bayrağı çocuk psikoloğu Fredric Wertham'ın elindeydi artık. Wertham'ın o yıl yayınlanan Seduction of the Innocent adlı kitabı, "Amerikan gençliğindeki sapkın davranışlar"ı çizgi romanın etkilerine bağlıyordu.

Önce E.C.'nin sahibi William Gaines, ulusal televizyondan da yayınlanan bir oturumda Kefauver Senato Alt Komisyonu'nun önüne çıkıp ifade verdi. 1954'de ise korku, suç, savaş ve bilim kurgu türlerini kapsayan E.C. çizgi romanlarının yayını durduruldu. E.C., son bir çabayla, gene yetişkin okuru hedefleyen bir "New Trend" (Psychoanalysis, M.D. ve Piracy) serisinin yayınına başlayacak, ama asıl Mad'le başka sulara yelken açacaktı. Çizgi romanla aşina olanların yakından tanıdığı Mad'le, önce Harvey Kurtzman'ın yönetiminde, ardından yıllar boyuca Al Feldstein'la, popüler kültürün önde gelen tüm unsurları mizahın tezgahına yatırılacak, politika, ideoloji ve onunla etkileşim halindeki eğlence üretimi didik didik edilecekti. Ama bu artık "fenomenlere tam karşıdan bakma"dan ve otosansürsüz öykücülükten çok farklı bir şeydi.

1954 yılında sektörün ana unsurları (yayıncılar ve dağıtımcılar) tarafından kabul edilip yürürlüğe koyulan ve "Comics Code Authority standartları" olarak bilinen kurallar (İngilizce tam metin), "Genel Standartlar"dan ve "Diyalog", "Din", "Kostüm", "Aile ve Seks", "Reklam malzemesi" başlıkları altında yer alan standartlardan oluşuyordu. Bir çizgi roman öyküsü için bunların bir tekini bile ihlal etmek basılmamak için, bir yayıncı açısından ise dağıtım ağına sokulmamak için yeterliydi. Bu standartlar arasında neler vardı neler. İşte birkaç örnek:

"Polisler, hakimler, devlet memurları ve saygın kurumlar, idareye saygısızlık yaratacak biçimde sunulamaz."
"Yürüyen ölüler, vampirler ve vampirizm, insan eti yiyenler, kanibalizm ve kurtadamlarla ilgili sahnelerin kullanımı yasaktır."
"Argo kullanımı kabul edilebilir olsa da, bunu aşırı kullanımı engellenmeli ve mümkün olduğunca iyi gramer kullanılmalıdır."
"Kadınlar, herhangi bir fiziksel özellikleri abartılmadan, gerçekçi bir biçimde çizilmelidir."
"Boşanma, mizahi bir anlatımla ve özendirici bir biçimde sunulamaz."
"Tutku ve romantik yakınlaşma, ilkel duyguları uyandıracak biçimde işlenemez."

İfade özgürlüğünün anayasa teminatında olduğu ABD'de, sadece 45 yıl önce çizgi roman sanatçılarına ve yayıncılarına getirilen "standartlar"dan bazıları böyleydi işte. Ama tabii Comics Code" bir yasa değildi. Sektörün kendi işleyişiyle ilgili bir "düzenleme"ydi. Comics Code Authority'den "seal of approval" ("onay mühürü") almayan çizgi romanlar yasal olarak basılabiliyor, ama dağıtım ağlarına giremiyordu. Böyle bir gözü karaklığa soyunup hem "kamuoyu" tepkisini göğüslemeyi hem de satamamayı göze alabilecek yayınevi ise henüz anasından doğmamıştı.

1960'larda, bizde Korku adıyla basılan Eerie ve Creepy, mühürsüz çıkmayı ve mainstream dağıtıma girmemeyi göze alan ilk büyük seriydi. Ama mesele, vampirler, insan eti yiyenler, kurtadamlar değildi ki. Onlar geri dönmüştü dönmesine, ama E.C.'nin anlatımı ve en önemlisi "gerçekle yüzleşebilme" tavrından eser yoktu artık.

1980'lerde yayıncı Russ Cochran E.C. çizgi romanlarını yeniden basmaya başladı. 1990'larda neredeyse tekrar basılmayan tek bir E.C. öyküsü bile kalmadı. Böylece yalnızca E.C. değil, tarihe gömülmüş bir dönem hakkında ipuçları elde etmeye de başlamış olduk.

Sadece çizgi roman mı?
Bu banner hoşuna gittiyse tıkla
Ganimetler Sörf Hatırası'nda
Çizgi roman tarihinden tam hikayeler Galeri'de