Tekne
Kullanma
Manevrayı Etkileyen
Etkenler : Bir amatör denizciye
50 gros tonilatoya kadar tekne kullanam yetkisi verildiğine göre
amatör denizci ister makineli olsun, isterse yelkenli olsun kumanda
ettiği tekneyi onun güvenli bir şekilde çok iyi kullanabilmesi için
bilmek zorundadır.
Genel olrak bir tekneye manevra
yaptırırıken kuşkusuz o ekne dış etkenlerin etkisi altındadır.
Tekne suda yüzdüğüne göre suyun hareketiler yani akıntılar ve
rüzgarın etkisi tekne manevralarını önemli ölçüde etkiler. Ayrıca
teknenin yapısı, çektiği su, manevrayı etkileyen önemli faktörlerdir.
Teknenin sahip olduğu yürütücü kuvvet makine ya da yelken olduğuna
göre, (burada küreği saymıyoruz) bu özelliklerde teknenin manevrasında
çok önemli yer tutar. Bütün bilgilere ilaveten o teknenin makinesini,
yelkenini kullanırken ayrıca huyunuda bilmek gerekir. Yani teknenin,
örneğin, dümen kullanırken ona nasıl cevap verdiğini, rüzgarın
nasıl etkilerdiğini kullananın iyi bilmesi gerekmektedir. tam
yol ileri giderken tam yol tornistan vurduğumuzda teknenin kat
tekne boyundan sonra durduğunu, dümen alabandalara basıldığı zaman
devir dairesinin ne olduğunu, dümen dinlemesi için en az tekne
üzerinde ne kadra sür'at olması gerektiğini, tornistan vurulduğunda
rüzgarsız ve rüzgarlı durumlarda teknenin kıçının ne tarafa geldiğini,
salladığını, teknenin üzerinde hiç yol yokken rüzgâra göre nasıl
durduğunu, saldığını tespi tetmek, yani teknenin huyunu suyunu
bilmek çok önemlidir. Özellikle tekne yelkenli ise rüzgârı nasıl
sevdiğini görmek, kuvvetli rüzgârlarda teknenin yatma durumunun
ne olduğunu bilmek de çok önemlidir.
Teknenizi bir yere yanaştırırken
varsa akıntı ve rüzgârın yapacağı etkileride dikkate alarak nasıl
yanaşalacağı önceden saptanmalıdır.. Bazı titiz kaptanlar teknelerini
bir yere yanaştırıp kaldıracağı zaman teknelerini, cam tekneymiş
gibi kabul ederek, onun hasar almamasına ve hatta boyasının bile
bozulmamasına çok dikkat ederler.
Yukarıdaki genel açıklamadan sonra
bir tekneyi kumanda edebilmek için aşağıdaki hususlara dikkat
etmek yerinde olacaktır :
-
Teknenizin ileri ve geri hızlarını çok iyi biliniz. Bu husustaki
makine talimat kitaplarını okuyunuz.
- Teknenizin çektiği suya (draftına)
ve başlık, kıçlık olduğuna göre dümen dinleme durumunu iyi biliniz.
- Teknenizin rüzgârsız ve değişik
rüzgârlı durumlarda tornista yaptığınızda kıçının nereye çektiğini
iyi saptayınız.
- Teknenizin çeşitli ileri yol durumunda
durdurmak istediğinizde size nasıl cevap vereceğini saptayınız.
- Teknenizin devirt dairesinin zamanını
ve yaklaşık çapını saptayınız.
- Çeşitli yelken donanımlarında teknenizin
verdiği sonuçları saptayınız.
- Tekneyi kullanırken size yardım
edecek adamlarınızın durumu nedir? Onların bilgi, yetenek ve becerilerini
iyi biliniz.
- Tekne kullanırken ana makinenizin
dayanma kapasitesini(fazla manevraya karşı), halatlarınızın durumunu,
varsa ırgatınızın, vinçlerinizin durumunu iyi biliniz.
- Tekne kullanırken örneğin yanaşacağınız
yerin, demirleyeceğiniz yerin durumunu takip iyi tayin ediniz.
Gerek seyirde gerekse bir yere yanaşıp
kalkarken yukarıda saymış bulunduğumuz etkenleri iyi bilemediğiniz
ya da dikkate almadığımız taktirde manevranız olumsuz şekilde
etkilene bilir.
Demirleme : bir teknenin seyir yapması
kara demirlemesi ve demirde güvenli bir şekilde kalabilmesi de
çok önemlidir. Bir çok gemi çok iyi bir seyir yaptıktan sonra
demirleği yerde çok zor duruma düşmüştür. Artık demirledik güvendeyiz
demek büyük bir yanlıştır.aynen seyirde olduğu gibi bir teknenin
gerek limanda, rıhtımda bağlı ya da limanda demirli bulunduğu
sırada seyirdeymiş gibi dikkatli olması teknenin güvenliği bakımından
çok önemlidir. Bu nedenle :
1- Demirlenecek yerin deniz
dibinin ne kadar demir tutmaya elverişli olduğu saptamak şarttır.
Çamur demiri iyi tutar da çakıl taşlık, kabuklu yerler iyi demir
tutmaz.
2- Demirlenecek yerin hava
yani rüzgar ve akıntı durumu nedir? Yer barınaklı mıdır yoksa
rüzgâra açıkmıdır? akıntısı varmıdır, yoksa sakin bir yer midir?
3- Ne kadra bir derinliğe
demirleyecektir? Demin zincirine ne kadar kaloma (uzunluk) verilecektir?
Çünkü bildiğimiz gibi yanlız demirin denize bırakılması ve demirin
deniz dibine geçmesi denizin taramamasını sağlarmaz. Demirle birlikte
derinliği üç, dört katı kadra demir zincirine kaloma verilerek
demir zincirinin deniz dibine döşenmesi gereklidir. Bu taktirde
rüzgâr ve akıntı nedeniyle, tekneye binen zor zincirin ağırlığı
ve deniz dibine iyiy döşenmiş olması nedeniyle demiri taratmaz
yani yerini değiştirmez.
4- demirlenecek yerde mevki
yapmak için ne gibi olanaklar vardır? Demirin yer değiştirip değiştirmediğini
anlamak için demirlenir demirlenmez yapılan mevki saptaması daha
sonra kontrol edilmelidir.
5- Demirimize madde 3'de belirlenen
kolama verildikten sonra teknenin demir zinciri üzerinde dönmesi,
salması nedeni ile tekne nerelere kadra gezecektir. Bu gezdiği
yerlerde tehlikeli bir durum var mıdır, sorusununda cevabını bilmemiz
gerekir.Tekneyi iyi bir yere demirleriz de demirin üzerinde döndüğü,
saldığı zaman varsa sığlıklara, taşlara gidip gelmeyeceğini ve
yakınında başka bir tekne varsa onun üzerine düşüp düşmeyeceğini
bilmemiz gereklidir. Sonra gelen tekne önce gelip demirlemiş teknenin
üzerine düşer ve onda bir hasra meydana gelirse sonra gelen tekne
kusurlu duruma düşebilir.
6- Bir tekne halinde, demirlediğimiz
demirve kalomasını ne kadar zamanda içeri alacağımızı ya da kalomayı
kısaltırsak bir tehlike üzerine düşmeyeceğimizi iyi bilmemiz gerekir.
Iskarça (limanda fazla demirli tekne bulunması) limanlarda yakın
düşme durumuna düşmemek için önlemler alınmalıdır.
7- Ani çıkan bir fırtınadan
kaçabilmek için demirimizi kaldırmak istediğimizde ve demir deniz
dibine takıldığında demiz zincirini ya da halatını kesecek bir
baltanın başüzerinde daima hazır bulundurulması yararlı olabilir.
Mümkünse kesilp bırakılan bir demiri bulabilmek için bir şamandra
atılmalı ya da yeri kerterizle tespit edilmelidir. Teknemiz küçük
diye böyle ayrıntıların ihmal edilmesi doğru olmaz.
Yanaşma
(Aborda) ve Kalkma (Avara) :
Teknelerin, gemilerin yaşamlarında
seyir, demirleme, tamire gitme ve bir de rıhtımlara yanaşma ve
kalkma olağan işlerdendir.Tekneler özellikle bir amatör denizcilerin
kumanda edeceği tekneler günde bazen bir çok kez bir yere yanaşıp
kalkarlar. Ayrıca örneğin profesyonel olarak şehir hatları gemileri
uğradıkları iskelelere günde beş, on ve belkide daha fazla iskelelere
yanaşıp kalkarlar. Nerdeyse bu gemilerin kaptanları tabir caizse
gözleri kapalı olarak bu işleri görürler. Ama bazen şehirhatları
gemilerinin bile bin defa yanaşıp kalktıkları iskelelere yanaşmları
uzun süre alabilir. Bunun nedeni o sırada meydana gelen kuvvetli
bir akıntı ya da sert bir rüzgâr olabilir. Tabiidir ki şehir hatları
kaptanları bu kuvvetli akıntı ya da sert bir rüzgârı daha sonra
yenip, üstesinden gelerek gemisini iskelesini yanaştırır. Tüm
bu olaylar gösteriyorki bir teknenin bir yere yanaşıp kalkamasında
o9 tekneyi tanımanın çok önemli olduğu ve daha sonra da teknenin
manevrasını etkileyen akıntı ve rüzgârında çok etkili olabileceği
bir gerçektir. Yukarıda bir numaralı maddede incelediğimiz "Manevrayı
etkileyen etkenler" bölümünde bir teknenin maneyrasını iyi
bir şekilde yapabilmek için, tekneye yeni kakatıldığımız durumlarda,
çıkacağımız ilk seyirde fırsat buldukça hemen teknenin hız kontrollarını
yapmak, tornistan vurunca rüzgârsız bir havada kıçının nereye
çektiğini ve ne kadar zamanda durduğunu, tornistanın ne ne derece
kuvvetli olduğunu, teknenin ne derece dümen dinlediğini fırsatlar
çıktıkça ama gecikmeden saptamakta büyük yararlar vardır. bütün
bunları saptadıktan sonra bir yere yanaşacağımız zaman ve tek
veya çift pervaneli gemiyi kumanda edeceğimiz durumlarına göre,
yanaşacağımız yere :
- Baştan, yanaşılacak yere yaklaşık
olarak 15/20 derecelik bir açıyla, (sancaktan yanaşmayı rüzgâr
ve akıntılı olmadığını düşünerek) yaklaşarak;
- Teknenin üzerinde sadece dümen
dinleyecek derecede yol bulundurarak;
- Baştan, yanaşacağımız yere halat
vererek;
- Halat verdikten sonra halata bindirmeyerek,
dümeni gerektiğ kadar iskele yaparak açısını duruma göre tayin
ederek, (ama biz onbeş derece iskele diyelim burada) ağır yol
ileri yapıp teknenin baş iskeleye gelir gelmez yarım yol tornistanj
vurarak teknenin kıçını sancağa almaya, getirmeye çalışırız. Tekne
sağa devirli, tek pervaneli ise tornistan vurunca teknenin kıçı
iskeleye geleceğinden, dümeni iskele yapıp ağır yol ileri vurmamızın
nedeni, tornistan vurunca teknenin kıçını rıhtımdan açmamasını
sağlamak içindir. Böylece teknenin kıçının rıhtımdan açmamasını
sağlamak içindir. Böylece teknenin kıçını sancağa alırken makineyi
stop edip kıç taraftan halat verme işi yapılır. Burada halat verme
işi çok önemli olup dikkat isteyen bir iştir. Eğer pervane çalışırken
halat verilrise bu taktirde halatın pervaneye sarılması ihtimal
dahilindedir. ayrıca yine teknenin en önemli elemenı olan dümen
de kıç tarafta bulunduğundan hiç bir zaman kıç tarafın baştan
önce rıhtıma yanaşmasına izin vermeyiniz Önce baş taraf ağır ağır
yanaşırken, kıç taraf baş tarafın yanaşmasından daha sonra yanaştırılmalıdır.
Tekne yaraştırırken, baş ve kıç halatlar da verilmişse zorunlu
olmadıkça makine kullanmayınız. Tekne rıhtıma yanaşırken borda
boyalarının bozulmaması için araya balon ya da usturmaca koyunuz.
Baş ve kıç halatlar verildikten sonra teknenin rıhtımda kalacağı
süreyi ve buranın hava durumunu göz önüne alarak ek halatları
veriniz.
Tekneyi yanaştığı yerden kaldırmak
için halatları tekleriz yani fazla halatları alırız. Teknemiz
küçükse kancanın tuutuğumuz sapı ile (kancanın olmadığı ucu) tekneyi
rıhtımdan açınız. Eğer bunula açmak mümkü değilse kıç halatları
alınız ve baş tarafata bırakmış olduğunuz baş halatlarını da aldıktan
sonra pürmeçe ya da koltuk halatı üzerine kalan teknenin ana makinesini
çok ağır yol ileri, dümen yarın sancak alabanda yaparak (sancaktan
yanaşık) teknenin başını iskeleden açınız. Teknenin başının iskeleden
açarken biraz rıhtıma yaslanması ihtimal dahilinde olduğundan,
araya usturmaça ya da balon koyunuz. Teknenin kıçı yeterince açıldıktan
sonra üzerinde manevra yaptığınız halatı da alarak makineye önce
ağıryol geri ve sonra ağır yol ileri vurarak rıhtımdan avara ediniz.
Tabii çift perveneli teknelerde
mavevra tek tek pervaneli teknelere göre çok daha kolaydır. Dönülecek
taraftaki makine geriye, diğer makine ileriye çalıştırılırsa tekne
olduğu yerde döner. Makinenin hız durumuna göre ayarlanarak manevranın
güvenli ve kısa zamanda gerçekleşmesi sağlanabilir.
Yukarıda bir küçük teknenin bir
yere yanaşması ve kalkması için yapacağı mevevraları anlatmaya
çalıştık. Burada hiç rüzgâr ve akıntı olmadığını düşündük. Eğer
teknemizin yanaştığı yerde akıntı ve rüzgâr varsa ona göre manevra
yapmamız doğru olacaktır. Örneğin yanaşırken baştan akıntı geliyorsa
uygulayacağımız dümen açısı ve hızımız buna göre olacaktır. Kıçından
akıntı geliyorsa durum biraz daha zor olabilir. Çünkü baştan gelen
aıntıda dümen kullanarak teknenin rıhtıma yanaşmasında yarar sağlanırken,
kalkarken bu durum manevrayı biraz zorlaya bilir. Tekneyi tehlikeli
durumlara sokabilir. buna bir de tekneyi rıhtıma sıkan rüzgârı
ekleyecek olursak, hatta bu rüzgârın sert olduğunu düşünürsek
ve yanaşıp kalkacağı yer de eğer ıskarça ise yani manevra yapılan
sahada çok tekne varsa rüzgâr ve akıntı etkisiyle bu teknelerin
üzerine düşme olasılığı vardır. İşte burada kaptanlık sanatını
konuşturmak gerekecektir. en azından kaptan elinde olan tüm olanakları
kullanarak çok ağır yol ve dümen manevraları ile ve teknenin her
iki bordasında usturmacalar, balonlar kullanarak, kendi teknesinde
ve yanındaki teknelerde, rıhtımda varsa dışarı çıkmış bulunanları
kollayarak, üstüne düşeceği tekneleri uyararak, ya da fırtınanın
geçmesini bekleyerek, sabahın erken saatlerinde rüzgârın ve akıntının
etkisinin daha az olabileceğini düşünerek teknesinin güvenli bir
şekilde manevra yapmasını ve hiç hasara uğramamasını temin edebilir.
Tüm bu uyarılarımız küçük tekneler içindir. Büyük teknelerin,
gemilerin yukarıdaki manevralarda bir iki romorkör alarak manevra
yapması konumuz dışıdır.
Denize
Adam Düşmesi :
Çok az da olsa bazen teknelerden
denize adam düşmektedir. Özellikle amatör denizcilikte yelken
kullanırken teknenin sancağa ya da iskeleye ani olarak meyletmesi,
yatması sırasında güvertede yelken donanımları kullananların denize
düştükleri görülmektedir. Elbette güvertede bu işleri yapanların
denize düşmemeleri için emniyet kemerleri ile kendilerini emniyet
halatlarına bağladıkları düşünüldüğü gibi ayrıca can yeleklerini
de giymiş olarak görev yapmaları şarttır. Tüm bu güvenlik önlemleri
karşısında bile nadiren de olsa denize adam düştüğü zaman bunu
ilk gören
"Sancak (ya da iskele) taraftan adam denize düştü" diye
bir kaç kez duyuluncaya kadra bağırması şarttır. bunu duyan kumanda
yerindeki kişi, duruma göre , pervane sularının düşeni etkilememesi
için hemen makineyi durdurmalı ya da düşenin tarafına dümeni basarak
pervane, dümen ve teknenin düşene herhangi bir zarar vermesini
önlemelidir. Profesyonel denizciler, denize adam düştüğü zaman
şekilde gösterildiği gibi ya eliptik bir dönüş yaparak kaza ,zedeye
ulaşmak isterler ya da williamson dönüşü yaparlar. Eliptik dönüşte
şekilde görüldüğü üzere dümen, düşen adamın tarafına alabandaya
basılarak karşı rotaya geçilince viyaya alınır, tekne tam yolunu
alıncaya (çünkü dönüşte hız artması olur) kadra devam ettikten
sonra, dümen tekrar alabanda yapılarak tekne eksi rotayı alıncaya
kadar devam edilir. Williamson dönüşünde ise adamın düştüğü tarafa
dümen basılarak gemi yaklaşık olarak 70 derece rota değiştirdiği
zaman düman karşı tarafa alabandaya basılarak eski rotanın karşısına
yani 180 derece dönülünce dümen viya yapılarak eski rotaya karşı
rotada ilerleyerek kazazede aranır.
|
|