1 MAYIS BELGİMİZ: BİZ ÜRETİYORUZ, BİZ YÖNETECEĞİZ
 

 

 

 

 
 İşçi Sınıfı Gözüyle SHP
Yeniçağ'da Yeni Atılım ve Komünist Hareket
Ekonomiye Bakış
 
 

 

 
 
 

  

 

 
 

 
 

 

 

 

 

 
 

EKONOMİ'YE BAKIŞ

 

GENEL SUNU


Uluslararası kartellerin entegrasyonu ülkemiz ekonomisini yönlendirmektedir. Bunun sonucu sömürü gitgide artmakta, ucuz işgücü ve asgari maliyet ön plana çıkmaktadır. Rant değeri olan üretim alanları seçilmekte, ileriye dönük yatırımlar tercih edilmemektedir. Çünkü az ve orta düzey gelişmişlik içinde olan ülkeler onlar için maksimum ürün alabilmek, ürün veremez halde olduğunda nadasa bırakılan tarlalar gibidir. İleriye dönük yatırımları yapmaları onlara karlı gelmemekte veya kar grafikleri için iyi bir yatırım sayılmamaktadır.
      Teknoloji, insanların yararından çok, bu emperyalist grubun yararına kullanıldığından, insanların acil çıkarlarından çok, bu emperyalist grubun çıkarlarını gözeten alanlara yönlendirilmiştir. Bu kesim, kendi dengelerini sağlayacak kadar kalıcı yatırımlar yapıp, diğerini menkul değerler ve kayıt dışı dolaşımlarla oto kontrollü daha büyük karlar getirecek ve de bir bakıma halka açık maske geçirilen daha az tepki alan ancak daha büyük sömürüyü oluşturan tezgahlara yönelmeyi sağlamışlardır. Fakat, zaman zaman Kalıcı yatırım yapanlarla, karşılığı olmayan geçiçi yatırım yapanlar arasında kıyasıya çekişmelerin yaşandığı, bu çelişkilerin yaşandığı dönemlerde geniş yığınların yararına sonuçların zemininin oluştuğunu ve bu zemini zorlamanın ekonomiyi rahatlatma umutları oluşturduğu görülür. Ancak kalıcı olamayacağı gözlenir. Genellikle enflasyon tatışmaları bu dönemlere rastlar.
      Bu ekonomik yapıyı insanlığın yararına dönüştürmek için:
      *Kayıt dışı menkul dolaşımı açığa çıkarmak
      *İleri teknolojiyi ülkeye her alanda sokmaya çalışmak.İleri teknolojiden halkın en etkin biçimde yararlanmasını sağlamak.
      *Geniş halk yığınlarının ekonomiyi, daha etkin  izleme ve denetim kurma yapılarını oluşturma
      *Sendikaları ve sendikasız işçileri kendi haklarını savunması için daha etkin platforma gelmelerini özendirme.
      *Sivil toplum örgütlerini anlamlı ilkelerle çoğalmalarını, denetim bağlarının kurulmasını dolayısıyla meşruluğunu kabul ettirmesini sağlamak.

 


 Bütün bunları yaşama geçirmek için  nelere dikkat edilmesi gerekir:
       1990-2000'li yılların 1960-1970 yıllardan köklü farklılıklar gösterdiği ivedilikle gözönüne alınmalıdır. Çünkü 60-70'li yıllarda devletin ekonomi politikasında ulusallık yönü ağırlık taşıyordu. Devletin böyle davranması yığınların çıkarı yanında palazlanmakta olan sermaye kesimlerininde çıkarınaydı. Ancak,  özellikle 90'lı yıllardan sonra bu durum sermayenin çıkarları yönünde değişti. Artık devlet ulusallığını geleneksel alışkanlığı dışında tümüyle kaybetmiştir. Devlet  ulusallıktan çok emperyalistlerle entegre olmuş, halk ise hizmette kullanılan araçlar haline gelmiştir. Bir zanaatkarın işi için gerekli aracına verdiği önem kadar önemi kalmıştır.Dolayısıyla işçi emekçi yığınlar bu değişimi görmeli ve kendi çıkarına uygun düşen düzenlemeyi yapmalı, alışkanlık haline gelmiş diye,  eski duruşunu devam ettirmemelidir.
        Bu nedenledir ki, işçi emekçiler için çalıştığı işletmenin devlet veya özel olması, onlar için önemini kaybetmiş, farkı kalmamıştır. Zaten işçi emekçi görevini yapmak için vardır. O halde onlar için emeğinin maksimum reellikte eline geçmesidir. Bu mücadelesini kendi örgütüyle (sendika) yapmaktadır. yapılması gereken örgütsel hakları genişletmek çıkarının korunmasını kendisinin yönlendirmesidir.

 

Alt Başlıklarla Devam Edecek

 

 

 





|  Bize Ulaşın   |