İŞÇİ SINIFI GÖZÜYLE
SHP'NİN KÖKENİ
CHP'YE BAKIŞ
Bu konuda halk arasında tabulaştırılan bir üslup
ve gerçekle ilişkisi olmayan senoryalar oluşturulmuştur.
Özellikle işçi sınıfı ve onun yandaşları hep
aldatılmıştır. Olduğu gibi değil olmasını arzu
ettikleri gibi lanse edilmeye çalışılmıştır. Öyle
ki zaman zaman halkın partisi, zaman zaman devletin
partisi olarak sergilenmiştir. Evet, o kurtuluş savaşı
sonunda kurulmuş ama TKP o zaman vardı. Bu gerçek gözardı
ediliyor. Tek cephede TKP de vardı ki bu da gözardı
ediliyor. TKP illegaliteye zorlandığı yıllarda
politikaya heves duyan bazı aydınlar CHP de yer aldı.
Doğru, ancak, hilafeti savunan, fakat sonradan elimine
edilenler de onun içinde yer aldı. Daha sonraları DP
onlar tarafından kuruldu. Bilinen bir gerçek var ki o
da, TKP li olanlardan CHP ye geçenler TKP
liliklerinden vazgeçtiklerini her alanda gizlemediler.
Sadece parmakla sayılabilecek kadar azı TKP ye karşı
kullanılmak için, onların TKP likleri gündemde
tutuldu. Bu geçişler yalnız CHP ile TKP arasında
olmadı ki diğer tüm partilerde de oldu. CHP den zamanında
AP'ye yakın zamanda DYP'ye ve dahası ANAP'ın omurgasını
oluşturdular. Bunlara hiç sesleri çıkmaz, çünkü
bu konuda gürültü çıkaranlar zaten onlarla
zincirleme bağlıdırlar. Onların gürültü çıkarmaları
sol falan değil, sol adı kullanılarak sola saldırmaktır.
Ayrıca, öyle kast örgütü gibi bakılacaksa ilk
parti TKP olduğuna göre bir çok CHP lilerin zaman içinde
TKP li olması daha mantıklıdır.
CHP'DE SOL
CHP si 1965 de yeni bir oy potansiyeli oluşturabilmek
için ortanın solu sloganını ortaya attı. Bu aslında
bir slogandan ileri değildi.Çünkü Ecevit bu sloganın
içini doldurmak isteyince CHP sinin içinde fırtınalar
esmeye başladı.İşte, o zamanlar belgeleriyle iyice
incelenirse görülür ki CHP si aslında devletin
illegalitesiyle ve ABD emperyalizmiyle iç içe girmiştir.
ABD, DP yi bırakmış CHP ye yerleşmiştir.Ancak gelişen
toplumsal muhalefet sol karşıtı propagandalardan ürkmekte
ve daha önce oy verdiği partide kalmayı yeğlemektedir.
1971de Ecevit CHP genel başkanlığına seçildiğinde
politika yapan CHP lilerin çoğu eski konumda kalmakta
direndiler. Kimisi Güven Partisi'ne kimisi aktif
politikadan çekilirken bir kısmı da (komum koruma)
CHP de kaldılar. İşte bu mevzi için kalanlar 70'li yıllarda
Ecevit ve ekibinden daha fazla solu savunan oldular ve
aynı zamanda CHP de şoven sermaye kesiminin kararlı
savunucuları oldular. Tabii ki parti içinde yeni katılanlar
ile iletişim gereği olarak, her iki yanda yeni
taraflar ve geçişler sözkonusudur. Bunlar gerçeği
değiştirmeyen unsurlardır. 70'li yıllada genellikle
işçi kesimine en yakın duran Ecevit ve ekibi olmuştur(her
ne kadar Ecevit'e CHP içinde yansız dendiyse de).
Ancak "mevzi koruyanlar" ise daha çok işçi
yanlısı diye devamlı lanse edilmiştir. O yıllarda düşünülmesi
bile infial oluşturacak MHP koalisyonu söylentileri
gerçekti ve sahneye "konum koruyanlar" aracılığı
ile konmuştu. İşçi sınıfına yakışmayan
eylemleri düzenleyen ve o doğrultuda örgütlenen örgütler
yine bu grupların himayesindeydi. Sonuç olarak buradan
80 sonrası SHP nin aslında 80 öncesi CHP içinde
"konum koruyanlar" grubu olarak var olanlardırlar.
CHP, demokratik sol(veya ülkeye uyarlanabilecek sosyal
demokrasi) sloganını attığında, parti içinde
bunlara karşı güvenli bir ekip bulunması zorunludur
düşüncesiyle, solcu olmayan, yani şoven sermaye
kesiminin uzantıları olarak mevzilenenlerdi.
Nasıl mı? Yine bunların yandaşlarının yazdığı
bir kitapta(Emret Komutanım) bunlardan bazılarının
sistemli olarak askerlere gidip ülkenin yönetimini
almalarını, yani darbe düzenlemelerini salık
verdikleri, bazılarının da sendika yönetimlerini
zorbalık düzeyine varacak yöntemlerle ele geçirmeleri
ve peşkeş çekmeleri (Bu arada dürüst olanları ise
cefayı çektiler). Ayrıntıları bu perspektifle
incelemek üzere doğrulayan çok yayın vardır, hem de
kendilerinin yazdıkları.
TKP 70'li yıllarda CHP yi, Ecevit'in hayata geçirmeye
çalıştığı sol anlayıştan dolayı desteklemiştir.
Ve bunun yararlarını işçi sınıfı görmüştür.
Daha da görecek ve bunların ipliğini zaten biliyor ve
zamanı gelince daha geniş yığınlara
aktarabilecektir.
SHP 12 EYLÜLCÜLERİN PARTİSİDİR
Onun için dir ki SHP 12 Eylülcülerin partisidir.
İlk yaptığı iş solu pasifize etmek oldu. Kendi
tarafından olan ilkesiz tutarsız solcular için diyeceğim
yok elbette, ancak TKP ülkenin her köşesine ulaşmıştı.
Ülkemizin işçisini, köylüsünü ve gençliğini
kavramıştı. 12 Eylülcülerle birlikte başardıklarının
en önemlisi ise, bu yığınları da ilkesiz, tutarsız
hale getirmek ve dolaylı olarak sermayenin kuyruğuna
takmak oldu. İşçi hareketini ise, patronların
işaret ettikleri kadar konuşan eylem yapan ve istemde
bulunan robotlar haline getirdi. Gençliği demoralize
yapıp bencil ve çıkarcı bir gençlik oluşmasına
yardım etti.
Sonrasında beklenenlerden ilki oldu. Bölündüler,
mitoz bölünme gibi. Elbette, bir çok partilere bölünmeleri
kaçınılmazdı. Ancak ortak bir yanları vardır ki
70'li yılların işçi hareketine küfretmek ve o zamanın
CHP lisi veya sosyalisti olup, SHP ile 12 Eylülcülere
peşkeş olmayan gerçek solcu ve sosyalistlere hala
intikam duygusu duymak. Bunu doğal görüyoruz, çünkü
maskelerinin düşmesinden korkuyorlar. Halbuki onların
maskeleri çoktan düştü.
YENİÇAĞ'DA YENİ ATILIM
|