Me, Myself and I

*Müzik
*Eskrim
*Liberal Politik
*Bilgisayar köşesi
*Anti-dernekler
*Edebiyat Sayfalarım
    *Kitap, kitaplar...
  *SerbestÇizgi
  *Seçme Yazılar
  *Fıkralar
  *Yazı ve Öyküler (Bana ait) *O'na Dair...
*Bana Dair...
*Siteye Dair...
*Seyahatname
Özür

ANASAYFA

Resmin asli

        Ben ITU inşaat müh.'de okuyorum. 5.5'e geçtim, Subatta okuum bitiyor kismetse. 78 doğumluyum, Üsküdar'da ailemle oturuyorum ve E-mail adresim de alpecer@hotmail.com. Hakkımdaki diğer şeyleri siteyi gezdiyseniz biliyorsunuz sayılır. Lise yıllığımdaki yazılarımı da koyacaktım, ama yetiştiremedim. Şimdilik sadece bir kaç resim koyuyorum. (Bunların arasında leğen fotoğraflarım yok.) Ayrıca hemen altta üniversite yıllığımdaki sayfam var. Üniversite yıllığındaki sayfam
     Ilk fotografimiz teröriste benzer çıkmış olduğum bir vesikalık resmim. Bu resmi okula vermek için özel olarak çektirmiştim, takım elbise zorunluluğuna gıcıklık olsun diye, o yüzden kirli sakallı ve tişörtlü olmam bir tesadüf değil. Ama bu kadar korkunç olacağımı da beklemiyordum. Bunu ana sayfama koymuştum bi ara, ve arkadaşlarımdan sürekli tepki almıştım. Gene de scan edilmiş başka adam gibi vesikalık resmim yok. Belki ileride, beni şöyle elimde telefonla, veya kitaplıktan bir kitap alıp karıştırırken falan gösteren bir resim çektiririm, o zaman onu da taratır koyarım. Şimdilik idare edin.
     Burasi Cinarcik. Agabeyimin Turkiye'den ayrilip Amerika'ya yerlesmesinden once birlikte son bir tatil yapmak icin bir kac gunlugune ailece bir tatile cikmistik. Ailece goruluyoruz. Babam emekli ve Yeminli Mali Musavir olarak calismaya devam ediyor. Annem de ilkokul ogretmeniydi, o da bir kac sene once emekli oldu. Agabeyim Amerikada Ekonomi doktorasini bitirdi ve bir is buldu yerlesti. Beni de biliyorsunuz.

     Resmi orijinal büyüklüğünde görmek için buraya tıklayın.

     Bu fotoğraf yıllar önce bir Artvin, Arhavi köyünde çekildi. Öndeki benim; yüzüm görünmüyor, ama aldırmayın. Beni buradaki bir sürü fotoda görürsünüz, ama onlarda Arhavi manzarası göremezsiniz. 
     Arkamdaki o zamanlar henuz Türkiye'de olan ağabeyim Sencer. Onun arkasındaki şahıs da uzaktan akraba, ama şu an ismini hatırlamıyorum, bize oraları gezdiriyordu. 
      Bu derenin üstünde vaktiyle bir taş köprü varmış, sonradan yıkılmış, işte oturduğumuz yer o köprünün parçalarından... Sağlam kalmış bir parça resmin solunda görünüyor.

     Asagidaki resmi orjinal buyuklugunde gormek icin buraya tiklayin.

    İşte bunlar da ilk ve şimdilik tek yeğenim, ağabeyimin (üstteki resimde agabeyim görülüyor, zaten artik tanimissinizdir) kızı Ayşenin iki fotografi. Alttaki resmi web siteme ilk koyduğumda 2 ay 10 günlük falandı hanımefendi, kendisi bizim ailenin üçüncü çocuk neslinden olmuş oluyor. Şu ara 2,5 yaşında falan.
     Ağabeyim ve ailesi Amerikada, Texas'ta yaşıyorlar, evlendikten sonra bir kez Türkiyeye geldiler, o yüzden yeğenimin canlısını da görme fırsatım oldu. Tek bir yeğenim var, ama gene de bundan güzeli olamazdı, eminim. Geçen annem oraya gitti iki aylığına, şimdi daha da şirin olmuş yeğenim, anlata anlata bitiremiyor. Başka resimleri de var, onları da yayınlayacağım yakında.
    Ne hoş gülüyor di mi?

     Eger Ayseyi sevdiyseniz sizin icin koydugum iki bonus resmi daha var. Tiklayin gorun.

Asagidaki resmi orjinal buyuklugunde gormek icin buraya tiklayin.

Yukaridaki resmi orjinal buyuklugunde gormek icin buraya tiklayin.

Iste bu fotografta yegenim Ayse, Sencer agabeyim ve Elif Yengem (Ayse'nin anne ve babasi) ile goruluyor. Su an icin objektife degil sol taraftaki korkutucu bir seye bakiyormus gibi.
     Aşağıdaki fotoğraf 5 yıl kadar önce Sarıyer'deki ormanlardan birinde Eskrim antremanı öncesi yaptığımız kros sırasında çekilmişti. Bu arada söylemeyi unuttum, belki bilmiyorsunuz, ben TED kulübünde eskrimciyim, Altinyurt kulubunde, Orta-2'de basladigim bu macera halen devam eden hareketlilik ve kondisyonumun disinda da cok sey katti bana, hayatimin belki en guzel ani ve arkadasliklarini eskrim yaptigim yillarda yasadim. Fotoğrafta en sağda görülen benim, o yaz kafayı kazıtmıştım, ama siyah şapkam yüzünden farkedilmiyor olabilir. O kroslar inanılmaz derecede zor şeylerdi, turu tamamlamak için pestilimiz çıkardı, ama insanın kondisyonu çok iyi olurdu ve bittikten sonra evde serildiğinizde kendinizi kuş gibi hissederdiniz.
     Sağdan sola gidersek ben, Kadircan, Elif, Sibel, Ayhan, hatırlayamadığım bir çocuk, antrenörümüz Alex, Simge, adını hatırlayamadığım başka bir çocuk, Erol ve Ayşe var. En önde çömelmiş olan da İlke.
     Ilginctir, bugun (18 Temmuz 2002) Tesvikiye'deki Marmara Dis hekimligine gitmistim. Disciden once Maslak'ta okuldaydim ve bu web sitesinin tam da bu sayfasini yeniden hazirliyordum ve bu fotografi eklemistim. Iste tam disciden cikip okula geri donmek icin metroya binmistim ki fotograftaki Ayse ile karsilastim, ki en son iki yil once gormustum, o da bir kac saniyeligine. O da o gun aciklanacak OSS sonuclarini falan bekliyormus, fotograftaki diger kisiler hakkinda sohbet ettik, web siteme resmi o gun koydugumu ona da soyledim, belki bakinca bu yaziyi da gorur sasirir belki. Biraz konustuk " millet nerdeler, nasillar" diye, oole iste.
     Resmi orijinal büyüklüğünde görmek için buraya tıklayın.
    Asagidaki fotograf 2001 yazinda Harranda cekildi. Dunyanin ilk universitesi olarak geciyor orasi. Okuldaki Muhendislige Hazirlik Kulubu olarak `Sicaga dayaniklilik` konusunda bi rekor denemesi yaparcasina tuttuk Agustosta bir GAP gezisi yaptik. O resimde gorulen uzerinde durdugumuz kayalar var ya; iste onlarin ustundeyken cok sicak bir hava yukseliyor ve kendinizi acikhava firininda gibi hissediyorsunuz. O gun ne kadar Sen-Sun gazozu tukettigimin haddi hesabi yok. Bu arada orada inanilmaz bir seyle karsilastik. Bir suru kucuk bacak kadar cocuk etrafta dolaniyor ve ucuza rehberlik yapiyordu, Harran'in tarihini gayet bilgicce anlatiyorlardi, ustelik ister Turkce isterseniz canavar gibi anlasilir ingilizce konusuyorlardi 4-5 yasindaki ustu basi yirtik esmer cocuklar. Meger turist rehberlerini dinleye dinleye hepsi her seyi ezberlemisler, ingilizcesini de siir okur gibi soyluyorlar. Sonra sizden biraz para bekliyorlar tabii. Biraz veriverdim ben sahsen yeteneklice bir tanesine, ama bu sefer hepsi ustunuze geliyorlar. Memleket sefalet icinde kisacasi. Resimde gorulenler soldan saga Nihan, Gokhan, Serdar ve ben. Resmi orjinal buyuklugunde gormek icin buraya tiklayin.
     Burasi da Zeugma, hani su sular altinda kalan mekan, kuru gorundugune bakmayin, resmi ceken arkadasin sirti suya bakiyor. Hatta suda epeyi de tas kaydirdik, artik bilmiyorum; umarim tarihi degeri olan bir seyler de arada gitmemistir, fazla bakmadan attik cunku, birimiz onuc (rakamla 13) gibi buyuk bir rekora imza atmisti. Bu enstantane de gene ayni GAP gezisinden. Resimde gorulenler: Kerem Hoca, Juan, Pinar, Serdar, Gulsen, Numan, Begum ve ben.
Resmi orjinal buyuklugunde gormek icin buraya tiklayin.
    Burasi da ayni gezinin Nemrut dagi duragi. Su yaninda durdugumuzun degil de diger bir kafa heykelinin iki kulagina caktirmadan iki tas yerlestirmistim, ayni Frankenstein`a benzemisti, cok komikti. Ama gorevliler gorur gormez cikardilar. Boyle iste bu ulke, kimse espriden anlamiyor. 
     Bu ITU insaat D grubundan geziye katilanlarin toplu fotografi gibi bir sey. Soldan saga Gokhan, Numan, Gulsen, Nihan, Ben, Serdar ve Murat. Resmi orjinal buyuklugunde gormek icin buraya tiklayin.
     Iste bunlar da uc silahsorler, bizim ekibimiz. (ama burda uc kisi var diyen matematigi kuvvetli arkadaslara ozel not: Sayiyi tutturacagiz diye daltonlar diyecek halimiz yoktu, ve ayrica Uc silahsorleri de iyi okuyun gelin, cunku orda da dort silahsor vardir bi kere (Athos, Porthos, Aramis, Dartanyan), kitabin ismindeki anlamsizlik da edebiyat cevrelerinde yuzyillardir tartisma konusudur.)

    Yer ITU insaat kantini. Soldan saga ben, Fatih. Serdar ve Numan. Hayir, dagilmadik, surekli gorusuyoruz, simdi ne mi yapiyoruz? Numan askerligi bitirmeye calisiyor, Fatih Masteri bitirmeye calisiyor, ben lisansi bitirmeye calisiyorum, Serdarsa Master'a baslamaya calisiyor.

Resmi orjinal buyuklugunde gormek icin buraya tiklayin.

      Burası da İTÜ Spor kantininin bahcesi. O gun galiba Gulsen fotograf makinesi getirmisti, bir suru resim cekmistik. Arkada da bir kiz ogrenci yurdu (saniyorum Ferhunde Birkan) goruluyor. Daha arkada ise Levent civarinda son senelerde yapilan gokdelenler. Besiktassa asagida kaldigi icin gorulemiyor. :P Bu, dunyanin yuvarlakligindan kaynaklanan bir sorun.

Resmi orjinal buyuklugunde gormek icin buraya tiklayin.

Bu foto Siyaset Meydanı programından. Bir kaç sene önce LDP'den de konuklar çağırılmıştı ve ben de gittim. 2-3 dakika kadar başta ve biraz da programın sonunda konuştum. Katıldığım ilk programdı, sonraları gene konuklar arasında Ateş Hattı, İskele Sancak, ve bir sürü tartışma programına daha gittim (20 civarında). Ana tartışmacı olarak da iki programa katıldım, ama işçi partisinin kanalı olan Ulusal TV'de; tabii kaç kişi seyretmiştir, bilmiyorum. Genelde söz almayı da beceririm. Nedense şu ara pek bizden adam çağırmıyorlar, çağırıldığında da ben pek gitmiyorum. E, artık biz kalantor olduk, takılmıyoruz,  yeni arkadaşlara fırsat tanıyalım.
      Asagidaki fotografta da Kadikoy LDP Ilce teskilati ile birlikte goruluyorum. 2000 Şubat 27'si ile 2001 25 Şubat'i arasindaki 1 senelik donemde LDP'nin Genclik kollarinin Istanbul baskanligini yapmistim. Halen de orada burada, baska kademelerde daha rahat gorevler aliyorum, artik eskisi kadar sorumluluk yuklenmiyorum. Bu fotograf bir kac ay once Bahariye caddesinde actigimiz bir standda brosur dagitip uye falan kaydederken cekildi. Soldan saga Caner, ben Canan, Mine ve ilce baskanimiz Fatma Celikel.
     Resmi orjinal buyuklugunde gormek icin buraya tiklayin.
     Bu da Kadikoy ilcesinin bir yemeginde bana Plaket verilirken. Orada Liberalizmin felsefi ve teorik boyutlari konusunda bir kac seminer vermistim, onlar da yemekte boyle bir jest yapmak istemisler ve bana da haber vermediler bu odulu, normal halimle (pacoz bicimde) gittim. Soonasi malum, mikrofonu da tutusturdular elime, orda oyle gene Cakal Carlos gibi kalakaldik.
     Resmi orjinal buyuklugunde gormek icin buraya tiklayin.
     Burasi Mersin. Dayimin dugunu ve nisani icin iki kez butun sulale ulkenin dort bir yanindan oraya tasindik. O zamanlar kucuk olan Ankarali kuzenim Nergis`in kafasi karismisti ve Mersin`e gidelim diyip duruyormus. Niye dediklerinde cevap su: "Herkes oyda."
     Fotografta ailenin anne tarafinin onemli bazi uyeleri goruluyor. Goruldugu gibi ailenin yildizi benim. Hemen sagimda babam arkamda sagimda agabeyim, arkamda solda ise annem var. Soldan saga Rahime hala, Leyla Teyzem, kuzinim Ipek abla, Annem, ben, agabeyim, babam, Kemal dayim, rahmetli anneannem, Songul teyzem.
     Resmi orjinal buyuklugunde gormek icin buraya tiklayin.
    Son olarak gene ekibi toplayip gittigimiz bir Yeni Turku konserindeki fotografimiz. Yer Yildiz Teknik. "ITU'lu degil misiniz, niye ordasiniz" diye sorarsaniz cevap su: Bizim ITU'ye boyle taninmis sarkicilar falan gelmez, sadece solcu ozgun muzikciler falan lutfederler, hatta korkum o ki yakinda Grup Yorum bile posta koyacak. "ITU mu? Hih: Siz gidin de Sulukule`den klarnetci falan bulun senliginize, onlar bile fazla size" Gercekten bizim okulun senlikleri berbattir, biz de elimiz mahkum Yildiza falan takiliyorduk. Bu fotografin cekildigi gun de onlardan biri.
     Fotografin en onemli ozelligi bir "Kotu ani ornegi" olmasi. Tiplere bakin bir, o gun yagmur yagmisti, hepimiz de kotu poz vermisiz. Bir suru kisinin birden ayni anda bu kadar kotu cikabilecegi bir fotograf hayal edebilir miydiniz hic. O zaman alin iste. Bir de denyonun teki soldan kareye girmeye calisiyor, su hale bak.

     Soldan saga: Ben, Numan, Gulsen, Oytun, Nihan ve Serdar

Resmi orjinal buyuklugunde gormek icin buraya tiklayin.