Merhaba
Bu başlık
altında sevdiğim kitapları tanıtmaya çalışacağım. Ama son çıkanları değil,
bildiğim iyi kitapları tanıtmak amacım. Sırayla şu kitaplar var şimdilik.
1. Yüzüklerin Efendisi (Lord of The
Rings) - J.R.R. Tolkien
2. Sineklerin Tanrısı (Lord of The
Flies) - William Golding
3. Bir Satranç öyküsü (Royal Game)
- Stefan Zweig
--------------------------------------------------------------------
1. Yüzüklerin Efendisi - J.R.R.
Tolkien
Türkiye’de
ilk defa 1996 yılında Metis yayınlarından çıkan bu kitabın kökleri yüzyılın
ilk çeyreğine kadar gidiyor. Tolkien'in (1892-1973) üniversite yıllarında
yazmaya başladığı, Yüzüklerin Efendisi'nin hazırlık kitabı "The Hobbit"
1937'de çıkmıştı. Yüzüklerin Efendisi üçlemesi ise 1954-55'te basıldı.
Edebiyat eleştirmenlerince "fazla fantastik” bulunan kitabın yankıları
çok büyük oldu. 1960'lı yıllar boyunca gençliğin kültü haline geldi ve
halen de dünyanın en çok satanları arasında başta.
Güneşin
daha genç olduğu devirlerin dünyasını, orta dünyayı anlatan romanda büyüler,
canavarlar, savaşlar, gizemlerle örülü efsaneler ve bir masalda bulmak
isteyebileceğiniz her şey var. İnsanların tek zeki ırk olmadığı, onlara
hobbitler, cüceler, elfler, entler, büyücüler gibi başkalarının da eşlik
ettiği bu dünyanın kaderindeki en önemli episodu anlatıyor Yüzüklerin Efendisi;
ve ilk perde bir Hobbit köyünde açılıyor.
Bilbo Baggins
isimli oldukça yaşlı bir Hobbit doğum gününden sonra daha sakin bir hayat
geçirmek üzere kırlara gitmeye karar veriyor. Sahibi olduğu ve hep cebinde
sakladığı sihirli bir yüzüğü de büyücü arkadaşı Gandalf'ın tavsiyesine
uyarak evlatlığı Frodo'ya bırakıyor. (Bilbo'nun bu yüzüğü yıllar önce nerede
ve nasıl bulduğu “The Hobbit” kitabında anlatılıyor, bu kitap da Türkçe’de
Hobbit ismiyle çıktı ve şu anda piyasada.)
Önceleri
takan kişiyi görünmez yapmaktan başka gücü olmadığı sanılan yüzüğün esrarı
Gandalf’ın çabaları ile anlaşılıyor.
Aslında Bilbo’nun hiç fark etmediği derecede büyük güçlere sahip bu yüzük
kadim devirlerden kalmadır ve yüzyıllardır anlatılan efsanelerde kayıp
olduğu söylenegelen “Tek Yüzük”’ün ta kendisidir Üstelik onu kötü amaçları
için kadim devirlerde yapmış olan Karanlıklar Efendisi kötü Sauron da yüzüğün
kayıp olmadığını anlamış ve peşine düşmüştür, tüm orta dünyayı işgal etmeye
çalışmakta ve ülkeler teker teker düşerken gücünü kat kat arttıracak Tek
Yüzük’ü aramaktadır.
İşte böyle
çocuksu başlayan efsanemizin hikayesi gittikçe ciddileşir ve tempo kazanır.
Cesaret, Güç, Adalet, Hırs, ve Fedakarlık’ın savaşımı üzerine açık ve kapalı
büyük mesajlarla dolu bir hikayedir bu ve ürpertecek derecede büyük bir
tarihin bilinçsizce rollerini oynayan küçük ama mert kahramanlarını anlatan,
yetişkinlere yönelik bir masaldır aynı zamanda.
Toplamı
1200 sayfayı aşan bu roman 1978'de filme çekildi. Bugün dünyanın Türkiye
dahil her tarafında yüz binlerce kişinin oynadığı FRP (Fantasy Role Playing)
isimli oyunun ortaya çıkmasını sağladı. Daha geçenlerde de dünyanın en
büyük kitapçısı www.amazon.com tarafından yeni bin yıl dolayısıyla yapılan
oylamalı sıralamada bin yılın en iyi kitabı seçildi. Geç de olsa çevrildiği
Türkçe’de ve ancak bundan sonra tanındığı Türkiye‘de de okurun beğenisini
kazandı, ve haftalarca 1. sırada kaldı.
Yakında
ikinci kez filmi de çekilecek, büyük olasılıkla Yeni Zelanda’da başlanacak
filmin gelecek senenin yılbaşına doğru bitmesi ve Titanic’ten sonra en
pahalı yapım olması planlanıyor.
Mutlaka
okumanızı tavsiye ederek bitirirken şunu da söyleyeyim. Eğer Yüzüklerin
Efendisi'ni okurken benim başıma geldiği gibi içinizden bir ses size "ben
sanki bu havayı daha önce bir yerlerde hissettim." gibi bir şeyler söylerse
bilin ki o ses yanılmıyor. Bu muhtemelen sizin Star Wars filmini seyretmiş
olmanızdan kaynaklanıyor. Zira Star Wars'ın yönetmeni George Lucas kendisinin
söylediğine göre Yüzüklerin Efendisi'nden oldukça esinlenmiş. (Benim gibi
sonradan öğrenmeyin diye söylüyorum.)
J. R.
R. Tolkien - Yüzüklerin Efendisi - İngilizce (3 cilt)
J.
R. R. Tolkien - The Hobbit - İngilizce
2. Sineklerin Tanrisi -
William Golding
William
Golding'e nobel ödülü de kazandıran başarılı ütopya eleştirisi, "Sineklerin
Tanrısı", bir nükleer savaş dolayısıyla uçakla bir başka bölgeye nakledilen
bir grup çocuğun hikayesini anlatıyor.
Roman ve
olaylar uçak bir adaya düştükten sonra başlıyor. Yanlarında hiç bir büyük
olmadan bu ıssız adada başlarının çaresine bakmak zorunda kalan çocuklar
arasında üç karakter göze çarpar. Bunlardan Ralph zeki, sakin fakat biraz
durgun ve etkilenmeye açık bir çocuktur. Yapılan bir demokratik oylama
sonucunda lider seçilir, sorumluluğunun farkındadır ve bir an önce kurtulabilmek
için, geçen gemilere bir işaret olmak üzere adanın en tepe noktasında bir
ateş yakılmasına ve hiç bir zaman söndürülmemesine karar verir. Ralph ayrıca
bir an önce barınak yapılması ve asgari yaşam koşullarının sağlanması gibi
konulara öncelik vermektedir.
İkinci
ana karakter ise Jack'tir,(İsimlerin Ballantyne'in ünlü "Mercan Adası"
romanındakiyle aynı olması tesadüf değildir.) Jack fazlasıyla hırslı, biraz
bencil ve lider ruhludur, bir cok zaman kişiliğiyle çevresindekileri etkilemektedir.
Sürekli ava çıkmayı istemekte, ve et bulmaktan başka bir şey düşünmemektedir;
aynı zamanda diğer üyeleri de orada olan kilise çocuk korosunun da başıdır.
Üçüncü
çocuk ise romanın başında (hatta sonunda bile) hiç ön plana çıkmayan oysa
tüm kavganın söyledikleri etrafında döndüğü "domuzcuk" diye anılandır.
Domuzcuk fakir bir aileden gelme, şişman, güçsüz ve gözlüklüdür. Akıllı
ve vizyonludur, kurtulmaları için neyin gerektiğini iyi bilmekte ve Ralph'un
da akıl hocalığını yapmaktadır. Fakat dörtgöz ve şişko olduğu için sürekli
alay edilmekte ve Ralph hariç kimse tarafından ciddiye alınmamaktadır.
Olaylar
iyi başlar, herkes yapılması gerekenleri bilmekte ve fazla bir sorun çıkmaksızın
uygulamaktadır; yüzmekte, acıktıklarında meyva yemekte, ve çalışmaktadırlar;
hayat sürüp gitmektedir. Fakat bu hep böyle sürmeyecek ve içlerindeki hırslar
ortaya çıkacak, bir süre sonra da içine girecekleri mücadeleler bir nükleer
savaşı masum kılacak boyutlara varacaktır. Hoş başlayan fakat oldukça dehşet
verici devam eden bir kıyamet senaryosu yani...
Yazar kitabına
konu olarak devletin ve toplumun, tarihsel süreçler boyunca "sosyal bir
refah devleti oluşturmayı hedef alan idealistler" ve "toplumu kendi bitmez
ihtirasları için yiyip bitiren burjuvalar" tarafından nasıl bir o yana
bir bu yana çekildiğini sergilemeyi seçmiş, son derece iyi kurgulanmış
bu romanda olan biten hemen hemen her olayın gerçekle bir bağlantısı var,
hatta yazar ilk grubun (sosyal devletçilerin) geleceği hakkında da bir
kehanette bulunmuş ve işin ilginç tarafı bu kehanetin tutmuş olduğunu bugün
biliyoruz. Kitabın çevirmeni ise tanınmış ve mevta bir dinozor, Mina Urgan.
Kitabın akıcılığında (bir gecede okuyanlar var) payı olduğu şüphesiz bir
çeviri yapmış. Fakat siz siz olun, kesinlikle yazdığı sunuş bölümünü kitaptan
önce okumayın, sonu dahil kitabın tamamını anlatmış ve eğer okursanız gerisini
okumanıza gerek kalmaz, şunu da söyleyeyim; kitabı bitirdikten o sunuşa
mutlaka bir göz atın, çünkü kaçırılan çok nokta oluyor, dinozorumuz bunlardan
bir çoğunu yakalamış ve gerçekten kitabı bir kez daha okumayı gerektirecek
ayrıntılar var, o yüzden iyi kurgulanmış diyorum zaten.
Not: Asabi
biriyseniz, hele gözlük de takıyorsanız kitabı okurken yanınızda sinir
hapı bulundurmanızı tavsiye ederim, gerçekten sinir bozucu bir roman.
3. Stefan Zweig - Bir Satranç
Öyküsü:
Bu kitabı
ilk elime alıp arkasını okuduğumda aradığım gibi bir hikaye olduğunu
anlamıştım. Gecenin bir yarısı göz atmak için başlayıp sabaha karşı bitirdiğimde
tahminimin az bile kaldığını gördüm. Gerçekten çok usta işi bir hikaye.
Amatör
bir satranç oyuncusunun hikayesi bu. Oyuncumuz uzun bir gemi yolculuğunda,
tanımadığı bir grubun karşılarında tanımadığı bir başkasıyla satranç maçı
yaptıklarını görür. Çok uzun yıllar önce bir daha kesinlikle satranç oynamamaya
karar vermiş olduğu halde çok kisinin olduğu tarafa sokulup bir göz attıktan
sonra dayanamaz ve bir kaç hamle önerir, ve yenilgiye giden maçı beraberliğe
çevirtir. Şaşkın bakışlar arasında da oradan ayrılır. Herkes şaşkındır,
çünkü çok zor bir durumdan bir iki tavsiyeyle beraberliğe çevirdiği maçın
karşı tarafı, yani tek başına oynayan kişi devrin rakipsiz-yenilgisiz (aynı
zamanda şımarık ve aşırı asosyal hatta idiot olan) dünya satranç sampiyonu
Czentovic'dir.
Yardım
ettiği kişiler bizim adamımızı dünya şampiyonuyla bu sefer en baştan bir
maç yapması için ikna etmek üzere aralarından birini görevlendirirler.
(Zweig hikayeyi bu görevlendirilen adamın ağzından anlatıyor.) İşte asıl
hikaye de burada başlar.
Adam bu
kadar iyi oynamayı nereden öğrenmiştir, niye yıllardır kesinlikle oynamamaktadır,
dünya şampiyonunu yenebilecek düzeyde midir, maç yapılacak mıdır?
Aslında
üzerinde gerçekten çok konuşulabilecek bir hikaye bu. İstekleri ve zaafları
olan, sıradan bir zeki insan mı, yoksa konsantre olduğu işin dışında bir
dünyası olmayan bir robot mu daha başarılı olur? Hırsın sınırı nedir,
insanı nereye götürür ? İnsan doğası üzerine bu ve benzeri sorulara açıklıkla
verilmiş cevaplarla dolu bu kitap, mesajlarını, her zaman gerçek hayatla
özdeşleştirilen gizemli satranç oyunu üzerinden veriyor.
Sonuçta
diyeceğim su: Bu kitabı hararetle tavsiye ediyorum, mutlaka okuyun; içinde
kesinlikle bir seyler bulacaksınız.
Ücretsiz Orijinal Kitaplar
Merhaba;
aşağıda şimdilik sadece yedi kitap var. Bunların sayısını daha sonra arttıracağım,
şimdilik web alanım sınırlı olduğundan sadece yedi tanesini getirdim. Ama
daha elimde bir sürü var; hepsini en kısa zamanlarda başka serverlardan
da yararlanarak bu sitede yayınlamaya başlayacağım. Bu ve benzeri kitapların
internet üzerinde Copyright'lari "Gutenberg Project" isimli çalışma ile
kaldırılmış olduğundan içiniz rahat olsun.
1.
Edmond Rostand - Cyrano De Bergerac - Fransızca
2.
Rudyard Kipling - Ormanın kitabı - İngilizce
3.
Machiavelli - Prens - İtalyanca veya Fransızca (çözemedim)
4.
Honore De Balzac - Eugenie Grandet - İngilizce
5.
René Descartes - A Discourse on Method - Metod üzerine bir Tartışma - İngilizce
6.
Jonathan Swift - Guliver's Travels - Güliver'in Gezileri - İngilizce
7.
Homer - Odyssey - Odisseya - İngilizce
8.J.
R. R. Tolkien - Yüzüklerin Efendisi - İngilizce (3 cilt)
9.J.
R. R. Tolkien - The Hobbit - İngilizce
Ziyaretci
defterime YAZMAYI unutmayin
Ziyaretci
defterimi OKUMAYI unutmayin