Bir çoklarının "hürriyetin
anası", "uygar dünyanın önderi", "bilim, ilerleme ve medeniyet
ülkesi" olarak tanımladıkları Amerika, aslında büyük bir "DEPO" dan
başka birşey değildir. Araç-gereç, silah, sanayi, gıda ve yiyecek deposu olabilir.
Ama medeniyet hürriyet ve ilerleme, ahlak ve yüce değerler için örnek olması asla
mümkün değildir
DEĞERLENDİRMENİN
ESASI
İnsanların bir konuyu değerlendirmeleri; her birinin değerlendirmede esas aldığı
metot farklılıklarına, konuya bakış açılarına bulundukları konuma ve hareket
noktalarındaki farklılıklara göre değişiklik gösterir.Bu konu üzerinde ortaya
çıkan hükümler de buna paralel olarak farklılık gösterir.
Mevzumuz olan "Amrika'nın yanlışlarını ortaya koymak"ta düzeltme ve
değerlendirmedeki metotların farklılıklarına göre değişik sonuçlara
varmışlardır.
Etkisi altında kalan, gücü ve kuvveti karşısında "sinen", ilerlemesine
bakarak aldananlara göre Amerika, en kuvvetli devlet, medeniyetin temeli, bilimin temeli
ve bilimsel, maddi, teknolojik ve medeni gelişmelerde kendisine uyulması gereken bir
örnektir. İlerlemek isteyen herkesin onun peşine düşmesi ve izini takip etmesi
gerekir.
Medeniyeti, maddi, bilimsel ve teknolojik gelişme olarak görenlere göre, Amerika,
medeniyetin anası ve dünyanın önderidir.
Yine Amerika, bireysel, ekonomik ve sosyal hürriyete "aldananların" nezdinde
Amerika, "hürriyetin anası" demokrasinin beşiği ve insan haklarının
koruyucusudur...
İşte maddecilerin kandırılmışların, korkakların ve hezimete uğramışların
gözünde Amerika. Bütün bunlar, basit, ahmak, gafil ve cahil kimselerdir. Memelekette
bu gibi insanların sayısı çok olsada bu sıfatlardan uzak değillerdir. Hatta
bugünlerde olduğu gibi bu insanlar, islam ülkelerinde sorumluluk, yönlendirme, eğitim
ve planlama makamlarını işgal etseler bile durum değişmemektedir.
Fakat Amerika, mü'minlere daha farklı birşeydir. onun, mü2inlerin ölçü sisteminde
de değişik bir değeri vardır. Bu basiretli mü'minler, Amerika ve gücü hakkında
neticeler çıkartmakta, isabetli hükümler vermektedir. Çünkü onlar, doğru
ölçülerde değerlendirme yapmaktadır.
Onlar Amerika'yı çeşitli yönlerden değerlendirmektedir. Amerika, ahlaki değerlerden
ve insani faziletlerden neye sahiptir... o, medeni ve insani prensip, örnek ve örflerden
neyitemsil etmektedir...Allah'ın insanları ona göre yarattıpı saf insani fıtrattan
neye sahiptirler. Ruh, nefis, duygu ve hissedebilme gibi konulara ne derece önem
vermektedir... Bütün bunlardan hareketle, onun insanlık tarihi ve medeniyetine, insani
faziletve ruha katkısının miktarı konusunda sorular yöneltmektedirler...
Bakış açısının, taktir, eleştiri ve düzeltmenin, ölçü, hüküm ve
yönlerdirmenin bu şekilde olması gerekir. Bakış, Kur'an gözlüğü ile
yapılmalıdır. İmandan ve islami açıdan hareket etmek luzumludur. Bütün bunların
hepsinde Rabbani ve imani ölçüyü kullanmak şarttır.
Böyle davranan kişi; mü'min, basiretli, zeki ve kavrayış özelliği olan birisidir.
Bundan dolayı hüküm, bakış ve analizleri isabetli, doğru, şaibesiz, planlı ve
programlıdır...
Olgun Başak, Amerika hakkındaki çalışma ve analizleri sırasında bu amaç , esas ve
imani ölçüleri kullanmıştır. Bunların dışında ise hiçbir şeye el
sürmemiştir. Çünkü biz, dinin, İslam'ın eksiği ve fazlasının olmadığını
bilmekteydik.