TÜRK TARİHİNDE ÜÇ ATA

 

 

TÜRK TARİHİNDE ÜÇ ATA

ATA KÜLTÜ

ULUCANLAR

Ana Sayfa                  

Sunuş                         

Türk Tarihi'nde Üç    Ata                             

Oğuz Ata                   

Korkut Ata                

Kemal Ata                 

Etrak-ı Biidrak          

Türk Coğrafyası'nda Yüce Dağlar              

Aladağlar                   

Atalar                         

Hakkımda                  

Düşünceleriniz           

 

       TÜRK TARİHİNDE ÜÇ ATA

 GİRİŞ:

 Evlere girerken kapı çalınarak girilir. Ancak, konferans konusuna girmek için anahtar sözcükler bulmak gerekir.

 Türk             ; Milletimizin ve ırkımızın tarihi ve siyasi adı.

 Tarih             ; Geçmişin, belgeyle hikayesi ve yorumu.

 Üç                 ; Mistik bir denge sayısı.

                         Burada asıl anahtar sözcük, ATA...

 ATA KÜLTÜ                                                                       

Ata, dar anlamda ‘baba’ demektir. Geniş anlamda soy-ad gibidir. Soy geçmişinin belli bir sınırı yoktur. Bizim millet, din kitaplarındaki ilk insana bile ‘Adem ata’ der. Ata demek kolay ancak. ‘Ata kişi’ olmak zordur. Çünkü; bir Ata Kültü vardır.

 Atalığın gerektirdiği şartlar; normal sınırları aşan bir sevgi ve saygıyla bağlanılan kişi ya da nesne olarak özetlenebilir. Atalık, sadece insana özgü bir kavram değildir.

 Adı alkışla, yani duayla anılan, O’nda bir tanrısallık vehmedilen, ya da O’nu Tanrının sevdiği bir varlık kabul ederek tartışmasız bağlanılan kişi ‘Ata Kişi’dir veya nesnedir.

 Burada Cancılık yani Animizm ağırlığı vardır. Dağların, ormanların, suların ruhları var kabul edilir. Musadağata (Tanrı Dağı’nın eski adı), Kurtata...vs.

 Ergenekon’da, eritilerek yol açılan Demirdağı’ndan sonra ‘Demir Kültü ‘ doğmuştur. Demir, öyle kutsanmıştır ki; “Gök girsin, kızıl çıksın” gibi demir üzerine yeminler edilmiştir. Çünkü kılıç, demirden yapılmıştır. O zamanki hayat, kılıca bağlı , yaşamak için durmadan savaşılıyor. Demircilik en kutsal sanat ve hükümdarlara has. Cengiz Han’ın bazı eski tarihlerde ismi,’Temürci Cengiz Han’ diye  geçer. “ Moğollar’ın gizli Tarihi “ isimli kitabın başında, Cengiz Han’ın beslemesi var.

 “ Mengi tenriyin küçündür. ”    -Edebi Tanrı’nın gücüyle.-

 Demek ki Cengiz Han, sadece güce inanıyor. Gücün en açık simgesi de, kılıç. (tabii o zaman için)

  Özbek Hanı Şeybani, kılıç ustasının yaptığı zırhı beğenmemiş yeniden kendisi yapmıştır.

 “Özü alıp yasadı nice zırh.”    -Zırhını kendi yaptı –

 Manas destanı’nda demirciler, Tarkan ünvanlıdır.

 “Kıldın mı bele kılıçtı Tarkan,

Soktun mu bele soottu Tarkan.”

 Kafkasya’da, Demirkapı Derbenti’ndeki  Demirciler dokunulmaz kişilermiş.  

ULUCANLAR                                                                     

 Göktürk Kitabeleri’nde;

 “-Üze kök tengri asra yağız yir kılındıkta, ikin ara kişi oglı kılınmış” yazıyor. Demek ki; insan, yerle gök arasındadır. Bu demektir ki; bedeni toprağa ait, canı, ruhu, kökü tanrıya.

 “Hanin nerede bay erenler,

 Dünya benim diyenler,

 Ecel aldı yel gizledi,

 Yalan dünya kime kaldı

Gelimli gidimli dünya,

 Sonucu ölümlü dünya.”

 Dünya ölümlü gün akşamlıdır. Dün doğduk, bugün ölürüz. Ancak, ne denilmiştir;

 “Ölürse ten ölür, canlar ölesi değil.” –Yani ruhlar ölmez.-

 İşte, bu evrende yaşamış ve bizim Atalarımız olan Üç Ulu Ruh’, konferansımızın konusu.

 İnsan kalabalığını millet yapan üç ana unsurdan hareket ederek, bu Atalar’ ı anlamaya çalışalım.

 -Anlatacağımız bu üç Ata; tarihe geçen Ata sıfatı almış nice kişiler arasında, belli bir misyonla geldiği belli olan kişilerdir.

Millet olarak önce yurt gerek. Çünkü, topraksız yaşanmaz. Sonra dil gerek. Çünkü , iletişimsiz hayat yok. İnsan toplulukları içinde yaşar. Sonra da ortak bir amaç gerek ki; aynı yol izlensin, dağılma olmasın. Öncelikle, bütün  Türk Halkları’nın yaşadığı yurtları, binlerce yıl önce bize kazandırmış olan ilk büyük Ata’ yı  tanımaya çalışalım.

 
 

TÜRK TARİHİNDE ÜÇ ATA

ATA KÜLTÜ

ULUCANLAR